26 - Part 1

1.6K 91 5
                                    

Şarkılar: Suzan Hacigarip - Kırdığın kadar
Sezen Aksu - Küçüğüm

●●●

Herkes Emir denilen çocuğa bakıyorudu. Tabi ben de.

Kimdi o? Neden Yaman abiye benzediğini söylemişti Poyraz?

Emir "Bakın herşeyi anlatıcam ama biraz uzun. Ve biliyorum ki hepimizin birbirimize soruları var. Eğer ben anlatıcaksam herkes birbirine sorular sorup cevap vericek." dediğinde "Tamam." dedim hiç düşünmeden.

Diğerleri de onaylayınca bahçedeki yuvarlak masası olan çardağa oturduk.

"Kim başlamak ister?" diye sordu Emir.

Metehan "Ben" dedi ve bakışları bana kaydı. "İlk geldiğin gün biriyle konuşuyordun. Birilerinin içine sızmaktam bahsediyordunuz. Kimden bahsediyordunuz?"

"Uyuşturucu çetesinden bahsediyorduk. Hatta sen sormadan söylim Kaan ile konuşmadan önce de o çetenin başı ile konuşuyordum." dediğimde bir süre masaya baktı sonra kafasını sallayınca ben sordum "O fotoğrafı, size kim gönderdi?" ortaya sormuştum ama Aral cevapladı "Özel numaradan geldi" kafamı sallayınca o Metehan'a sordu "Neden bana Cipa hastalığını sordun?" Metehan'ın bakışları bana kaydı. Söyleyio söylememekte kararsız kalmış gibiydi.

O yüzden onun yerine ben cevapladım "Ben Cipa hastasıyım" Emir dışında heosi bana şaşkınca bakarken o hiç şaşırmamıştı. Sanki biliyordu. Bu arada kendisi aynı zaman da benim vurduğum çocuktu.

Aral hastalığıma ciddi anlamda şaşkındı. İfadesiz bakışlarım yüzündem olucak ki tam ağzını açıcakken konuşmaya devam ettim "Alev dışında pek de empati yoksunu sayılmam. Evet empati yapamam ama psikopat sayılmam"

Kafasını sallayınca Ateş "Samet ile aranda ki ilişki ney?" bu soru da banaydı.

"O adam beni satıyordu. İlk kez onun babasına satılmıştım. 13 yaşındaydım o ise 15 yaşındaydı. Beni o adamdan kurtarmaya çalışırken bacağında bir iz kaldı, belki biliyorsunuzdur. 1 tıl boyunca babasından beni korudu. Sonra gitti. Babası da bir daha bana bulaşmadı. Sonra 17 yaşındayken kaçırıldım. O kaçırtmış. Sözde 'eğitim' gördüm. Zaten sonra da sizle tanışana kadar hiç görmedim"

Hepsi ankattıklarıma şaşırmıştı. Biri hariç. Bilin bakalım kim? Doğru Emir. O bu hikayeyi biliyormuş gibiydi.

Ben sormaya karar verdim. Emire döndüm "Yaman abiyle nr alakan var?"

Bir süre yüzüme baktı. Sanki söyleyip söylememek arasında kalmış gibiydi.

Bir kaç dakika sonra söylemeye marar vermiş olacak ki konuştu "O benim" tek kaşım kalktı.

Konuşmaya devam etti "Tam adım Emir Yaman Barutçu. O gün. Patlamadan sonra, bir sürü ameliyat oldum. Karşına çıkacaktım ama sana nasıl anlatacağımı bilemedim. Yani sen geçmişimden kaçıyordun ve ben de senin geçmişindeyim"

"Ne patlaması, ne geçmişi? Noluyor ya?" diye söylendi Demir. Hafifçe güldüm. "Yaman abim" gözlerim doldu, burnumun ucu sızladı. "Çağlar abimden önce o vardı. Beni o korur, herşeyi o öğretirdi. Beni o büyüttü, o dövüşmeyi öğretti, silah tutmayı o gösterdi. Bunları beni yanlış yola sokmak için değil ama, kendimi korumam için. Ben kavga ve gürültüyle büyüdüm. Doğum günümde amcam dokunmaya çalıştı. Ben izin vermedim. O korudu beni. 18 yaşımda o yoktu, şehir dışındaydı. O fotoğraf o gün çekilmişti. Fotoğrafa daha dikkatli baksaydınız, ellerimin bağlı olduğunu görürdünüz. Sonra Yaman abim geldi. O adam bana
t-tecavüz etmişti. Yaman abim benimle ilgilendi. Benim bir bebeğim olucaktı. Çocuktum daha, ama bir çocuğum olacaktı. Yaman abim benim karar vermemi istedi. İster doğur, ister aldır dedi. Aldırmadım, nasıl aldırırdım ki, onun ne suçu vardı. Daha küçücüktü, çok masumdu" sol gözümden akan yaşı sildim. Hepsi pür dikkat beni dinliyordu.

"2 aylık oldu. 19 yaşına girmiştim. Samet'in adamları bizi bir göreve gönderdiler, görev dediğim de öyle büyük bir şey değil. Yaman abim ve ben bir cafeye gittik, cafede bir adam vardı. Adama bir not vericektim. Bu kadar. Abim masa da otururken kalktım. Adama notu verdim. Cafeden çıktım. Abim benden yarım saat sonra çıkacaktı. Benim arkamdan o adam çıktı, notu verdiğim. Cafeden uzaklaşıp bir banka oturdum. Abimi bekliyordum. Bir p-patlama..." konuşamıyordum. Zarzor yutkunup devam ettim.

"Patlama sesi geldi. Cafeden fazla uzaklaşmamıştım, sesi geldi. Ayağa kalktım. Cafeye doğru ilerledim. Cafe bir ara sokaktaydı, faza işlek bir yerde değildi. Cafeye giderken birisi beni durdurdu. Cafenin patladığı görünüyordu. A-abimin olduğu. Beni tutan adam ve yanındakiler. Sonradan öğrendim. Notta patlayıcı var çık yazıyormuş. Okumadan vermiştim. Beni tutan ise notu verdiğim adamın korumasıymış. Bana bağırdı. O notta yazanı nerden bildiğimi sordu. Ben donmuştum. Cevap veremedim. Vurmaya başladı. Karnıma vurdu. Benim canım acımıyordu. Ama bebeğim
d-dayanamadı. Hem bebeğim, hem de a-abim. İkiside bıraktı beni"

●●●●

Normal de daha uzundu. 1198 kelimeydi ama partlara ayırmaya karar verdim. Anlık bir karardı açıkçası pek düşünmedim.

Okuldan nefret ediyorum ama en çok orada eğleniyorum...

Ben bu bölümü yayımlamamışım ya... normal de bölüm pazartesi bitmişti ama atmayı unutmuşum. Neyse bir şeycik olmaz bence.

YENİ AİLEM Where stories live. Discover now