50.bölüm (final)

12K 433 99
                                    

bölüm şarkısı =>
Figen Genç - Nazende Sevgilim

(medyada Elyasa'nın gelinliği var.)

(ÖNEMLİ) okumadan geçmeyin lütfen :)

evet final bölümünün şuan olacağını tahmin etmiyordunuz büyük ihtimalle. ama daha kitabı yazmaya başladığım ilk zamanlar bu kitabı elli bölümde bitiririm diye düşünmüştüm ve gidişatı hep buna göre götürdüm.
bütün düğümler çözüldüğü için artık daha fazla uzatmak okuyucuyu sıkmaktan öteye geçmez diye düşündüm.

evet final yapıyoruz ama bu yazmayı tamamen rafa kaldırıyorum demek değil. eğer siz isterseniz özel bölümler yazabilirim. hamilelik serüveni okumak istiyorum derseniz hamilelik serüveni yazarım, yan karakterler için bir şeyler yazmamı isterseniz onlar için özel bölüm yazabilirim. yani sizin istekleriniz doğrultusunda özel bölümler olur.
ama hemen yazabilir miyim o biraz meçhul. yine de en kısa zamanda yazıp yayınlarım.

neyse çok fazla uzattım, sizi neredeyse dört bölüm uzunluğunda bir finalle baş başa bırakıyorum.

iyi okumalar ♥

°
"Hayır ağlamak istemiyorum."

Ellerimle kendime yelpaze yaparken "Susar mısın?" Dedim Nil'e "Bende ağlamak istemiyorum."

Titreyen dudaklarını birbirine bastırarak "Ama çok güzel oldun." Dediğinde bir an gerçekten şuracıkta oturup hıçkıra hıçkıra ağlayacağımı düşündüm.

Gerçekten güzel mi olmuştum?
Gözlerim tekrar aynadaki aksime çevrildi.
Üzerimdeki beyaz gelinliğim, sade makyajım ve ensemde olan dağınık topuzum ile oldukça duru görünüyordum.
Ellerim gelinliğin tüllerine dokundu. Gerçekten içime sindiği için mutluydum.

Derin bir nefes alarak "Bayılacağım galiba." Dedim.
Duygu içten bir gülümseme ile "Bende ama güzelliğinden." Dediğinde güldüm.

Bana o kadar destek olmuşlardı ki, ne kadar teşekkür etsem azdı.

"Evet, çiçeğin de hazır." Mercan'ın süslediği gelin çiçeğine uzandım. Çoğunluğu şakayık ama aralarına serpiştirilmiş minik papatyalardan oluşan bir buketti.
Aslında sadece şakayık olacaktı fakat babamın en sevdiği çiçek papatya olduğu için yanımdaymış gibi hissetmek istemiştim.

"Teşekkür ederim." Mercan gülümseyerek "Hiç öncemli değil kuzum." dedi.

Gözlerimi duvardaki saate yönelttiğimde 19.26 olduğunu gördüm. Düğünün başlamasına yarım saat kadar bir süre kalmıştı.
Bunun telaşına kapılamadan bulunduğumuz otel odasının kapısı tıklatıldı.
Tan ile birlikte karşılıklı olan dairelerimizi boşaltmıştık.
Kendimize şehrin kalabalığından bir tık uzak olan bahçeli çok güzel müstakil bir ev tutmuştuk ve bu gece orada geçireceğimiz ilk gece olacaktı.
Yani evler boş olduğundan ve kuaförde hazırlanmak istemediğimden saç ve makyaj uzmanlarını otele çağırmış ve burada hazırlanmıştım.

"Ay Tan geldi, hadi kızlar biz çıkalım." Duygu kızları da alıp odadan çıktığında içeri Tan girdi.
Üzerine cuk diye oturmuş siyah takım elbisesi ile jilet gibi olmuştu.
O kadar karizmatik görünüyordu ki.

BAYKUŞ (bölümleri kaldırılmamıştır.)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora