6.Bölüm

18 2 0
                                    

İyi okumalar! 

Gizemli: Okulun arka bahçesi ağlamak için pek de uygun bir yer değil sanırım

Sevilmeyen: Uğraşma benimle

Gizemli: Nasıl uğraşmayayım?

Gizemli: Şu an hüngür hüngür ağlıyorsun ve bu beni de çok üzüyor.

Sevilmeyen: Başkaları için üzülmemeni sana öğretmediler mi?

Gizemli: Sen başkası değil Nevra.

Gizemli: Başkası olsaydın, dediğin gibi üzülmezdim.

Gizemli: Ya da üzülürdüm çünkü ben duygusal bir insanım!!

Gizemli: Senin gibi gaddar değiliim kii Nar Çiçeği

Sevilmeyen: SOFNDKCNDKXNKCKCMDKD

Sevilmeyen: Gaddar olduğum doğru bunu yüzüme söyleyen 100000. Kişisinn

Gizemli: Ödülüm nedir?

Gizemli: Bulaşık makinesi? Çamaşır makinesi? Buzdolabı?

Gizemli: Aslında evde derin dondurucu yok o olursa çok makbule geçer

Gizemli: Seni güldürebiliyorum ve inan bu beni o kadar mutlu ediyor kii

Telefona bakarken bir anda güldüğümü fark etmemiştim. Ağlayarak gülen ilk insan olarak tarihe geçmeliydim. Dışardan gören biri bana deli muamelesi yapabilirdi.

Göz yaşlarımı elimle silip telefondan mesaj yazacağım sırada gözlerim bir el tarafından kapandı.

"Sakin ol Nar Çiçeği, benim Kayla."

Sesi... Çok güzeldi. Sevdiğiniz bir şarkının melodisini duyunca nasıl mutlu oluyorsanız, sesi de duyunca mutlu olmaya yetecek kadar güzeldi.

"Ağladığım için bana acıyıp da kendini göstermeye gelmedin umarım."

Ellerini gözlerimden çekmeden nefesini boynuma doğru verdiğinde irkildim. Tek eliyle saçımı kulağımdan çekip arkasına yerleştirdi.

"Sana kendimi basit bir şekilde göstermeyeceğimi söyledim Nar Çiçeği."

Sertçe yutkunup derin nefes aldığımda o tanıdık kokuyu duydum. Ağır ve erkeksi koku. En sevdiğim erkek parfümlerinden biriydi.

"Şu elini gözümden çekip dibimden de ayrılır mısın? Yoksa çok fena olacak."

Gür bir kahkaha attığında hafif tebessüm ettim. Ağlarken nasıl bu duruma gelmiştim bilmiyorum.

Nefesini yine kulağıma doğru verip "Yakın olmamın seni etkilemediğini söyleyemezsin Nevra." diyerek elini gözümden çekti. "Arkana bakma. Ben arkanda olup seni dinlemek istiyorum. Yalnız olmadığını bilmen yeterli."

Hiçbir şey söylemeden kafamı salladım.

"Neden ağlıyorsun?" diye sordu.

Kafamı önüme eğip parmaklarımla oynamaya başladım. "Bu hayatta hiçbir istediğinin olmaması nasıl bir duygu biliyor musun?"

Cevap vermediğini anlayınca devam ettim. "Sadece küçücük bir şey olsun istersin, bir kere şansının iyi gitmesini istersin ama hayat, sana doğduğunda zaten tekmeyi vurmuştur."

Gözyaşlarımı tekrar serbest bıraktığımda omzumdan peçete uzattığını gördüm. Peçeteyi alıp yanaklarımdan akan gözyaşlarımı sildim.

"Ben doğduğumda ailemizin maddiyatı pek iyi değilmiş. Hatta pek iyi değil, hiç iyi değilmiş. Çocukken herkesin güzel elbiseleri, bir sürü yeni oyuncakları olurdu. Benimse ablamın eskilerinden başka giyeceğim ya da oynayacağım bir şey yoktu. O zamanlar elimin değdiği her şeyi mahvediyordum."

Doğmasaydım herkes için daha iyi şeyler olabilirdi. "O günden sonra istediğim hiçbir şey olmuyor işte. Tüm insanların şanssızlığını ben toplamışım."

"Bu hayata gelmen bile büyük bir şans Nevra. Bu kadar kötü insanların içinde iyi kalabilmen senin için en büyük şanslardan biri."

"İyi olduğumu nereden biliyorsun?" diye sordum. Benim hakkımda bir çok şey biliyordu.

Hafif kıkırdadığını duydum. "Her gün okuldan eve giderken her gördüğün sokak kedisine çantandan ayırmadığın mamalardan veriyorsun, yardıma muhtaç olan birine koşa koşa yardım ediyorsun, haftada bir gün kesinlikle çocuk esirgeme kurumuna gidip çocuklara oyuncaklar alıyorsun, yolda gördüğün her çocuğa gülümsüyorsun, aslında kinci bir kızsın ama sırf senin hissettiklerini kimse hissetmesin diye intikam almıyorsun. Sence de bunlar iyi olmak için yeterli bir sebep değil mi?"

Şaşkınlığımı gizleyememiştim. Arkamı döneceğim sırada omuzlarımdan tutup dönmemi engelledi. "Şimdi değil Nar Çiçeği, zamanı gelince..."

"Sen, tüm bunları nereden biliyorsun?" diye sordum. Acaba her gün takip mi ediyordu? Takip edilsem fark ederdim. Ederdim değil mi?

"Kaynağım sağlam diyelim." diyerek kahkaha attı.

Gülümseyerek bir süre sessiz kaldım. "Artık gitmem gerekiyor. Beni dinlediğin için teşekkür ederim Kayla."

"Şunu unutma Nevra, bu hayat senin ve şansın ayağına gelmesini beklemeden kendin için bir şans yaratabilirsin. Bu hayatla mücadele etmediğin sürece istediklerinin bir önemi de kalmaz."

Kendim için bir şans yaratabilir miydim ki?

Adım seslerini duyduğumda gittiğini anladım. Arkamı dönüp bakmak istiyordum ama o ne zaman isterse kendini gösterirdi zaten, özgüvenini kıramazdım.

Bir süre daha bekledikten sonra arkamı döndüm. Kimse yoktu. Yavaş adımlarla okula doğru ilerleyip derslerin bitmesini sabırsızlıkla bekledim. 

🌺

Bu bölüm biraz daha sakindi ama yavaş yavaş olaylar gelişiyor diyelimm :) Nevra ve Kayla arasındaki ilişki sıradan bir aşk hikayesi olmayacak farklı olaylar olacak

NAR ÇİÇEĞİM || TextingWhere stories live. Discover now