21

1.9K 197 61
                                    

Birlikte çekildiğimiz fotoğraflardan birkaçını seçip tek şerit olacak şekilde bastırdıktan sonra cüzdanında her birimizle birlikte olduğu küçük fotoğrafları taşıdığını bildiğim bedenin, makineden çıkan baskıyı almasına izin veriyorum. Küçük kağıdın anı kalması için telefonumla bir fotoğrafını çekip ilgiyle elimdeki kağıt parçasına bakan bedene uzatıyorum. Çekik gözleri irileşmiş bir şekilde benimkilere baktıktan kısa bir süre sonra gülümsediğini belli ederek kısılıyor ve hilal şeklini alıyor.

"Sende kalabilirdi hyung."

Kısık sesiyle mırıldandığında o fotoğrafı kendine istediğini ve sadece kibarlıktan söylediğini biliyorum.

"Senin cüzdanında olması beni mutlu edecek."

Şu an tam olarak incelik yapan bir erkek arkadaş gibi hissetmekten kendimi alıkoyamazken onunla yaşadığımız tensel yakınlaşmaların ilişkimizdeki iletişimi veya rolleri yavaş yavaş değiştiriyor olduğunu görmek tuhaf hissettiriyor. Gülümsemeye devam ederek cüzdanını çıkartıp fotoğrafı dikkatlice içine yerleştirmesini izlerken bunları düşünüyorum.

"Şimdi nereye gidiyoruz?"

"Bir şeyler alıp sahile inelim hadi. Asıl plana sadık kalıyoruz."

Ne çok yakın ne de çok uzak olan mesafeyi yürüdükten sonra acele etmediğimiz için yaklaşık kırk dakika geçtiğini tahmin ediyorum. Konuşmayıp sadece birbirimizin varlığına eşlik ettiğimizden ayrıldığım uykum kendini hatırlatmaya devam ediyor. Yüzümü yalayıp geçen soğuk rüzgar sadece beni ayık tutarken sahil de görüş açımıza giriyor fakat şimdiden uykum yüzünden eve dönüşün bana biraz eziyet çektireceğini hissedebiliyorum.

Yanımda yürüyen beden bir süre sonra durduğunda bakışlarımı yerden kaldırıp etrafı inceliyorum. Biraz ileride küçük bir market görüş açıma giriyor.

"Sana bir kahve alalım hyung yaşlandın artık uyanık kalamıyorsun."

Ters ters ona baktığımda kıkırdasa da yavaşça uzaklaşıyor. Göz devirip sakince yanına gittiğimde bir süre beni izleyip bir şey yapıp yapmayacağımı tarttıktan sonra o da sakince markete doğru ilerlemeye başlıyor. Gardını indirmesini beklediğimden elimi cebimden çıkartıp kalçasına vuruyorum. Artık alıştıkları için şaşırsa da tepki vermiyor.

Küçük markete yaklaştığımızda cam kapıyı, eldivenli elini dayayıp ittirerek içeri giriyor. Ardında kapanmak üzere olan kapıyı tutuyorum. Peşinden dışarıya nazaran daha sıcak olan alana girdiğimde ramen için sıcak su makinelerinin yanında bulunan kahve makinesine ilerliyorum. Kartımı okuttuktan sonra istediğim seçeneğe basmam yeterli oluyor. Fazla çeşit olmayan düğmeler arasında sade kahveyi bulup üzerine dokunuyorum. Kendiminkinden sonra sarışın bedene de aldığımda Hyunjin'in kasadaki kızla olan klasik konuşmaları kulağıma ulaşırken hazır olan kahvemi alıp ödemesini yapan bedeni bekliyorum.

Maskem yüzünden kahve kokusunu istediğim ölçüde alamazken bana doğru yaklaşan bedenle birlikte marketten çıkıyorum.

Etrafa bakındıktan sonra kimsenin olmadığına kanaat getirmiş olacak ki maskesini indiriyor.

"Bunaldın mı?"

"Biraz."

Kumsala inen kısma geldiğimizde önden inmeye başlıyor. Sokak aydınlatması loş bir şekilde kumsalı da aydınlattığından önümüzü görmek açısından bir problem yaşamıyoruz ve önümde ilerleyen bedenin sevdiği bir yer bulup yere oturması üzerine yanına yerleşiyorum.

Kahve bardaklarını, önümüzde devirecek kadar yakın olmayacak bir mesafe bırakıp kuma gömüyorum. Yanımdaki beden de aldığı birkaç atıştırmalığı bardakların arasına koyduktan sonra bana dönüyor.

"Geldiğin için teşekkür ederim."

"Tabi ki gelecektim-"

Eldivenini çıkardıktan sonra yanağıma yerleştirdiği sıcak eli ve dudaklarımın üzerine kapanan dudakları sözümü kesiyor. Başta bunun kısa sürecek bir öpücük mü yoksa uzun sürecek bir öpücük mü olduğunu anlamadığımdan afallıyorum fakat biraz üstüme eğilerek kontrolü sağlarken beni yönlendirmesiyle ona karşılık vermekte gecikmiyorum.

Dışarıda bu şekilde rahatça birbirimizi öpüyor olmamız da bu anı imkansız hissettiriyorken bu hisse kapılıyorum, birbirimizi istediğimiz gibi sevme hissine kapılıyorum. Artık onunla paylaştığım dokunuşları sadece cinsellikten ibaret göremezken -ki en başından beri sadece bunu görmezden geliyordum- o uyurken yaptığım itirafı bu sefer tekrar yapma cürretini gösteriyorum.

Soluklanmak için dudaklarımız ayrılıyor. Birbirimizin sıcak nefesleri karışıp yüzlerimize çarpıyor. Hala uzaklaşmamış dudaklarının sıcaklığını kendiminkilerin üzerinde hissediyorum. Yüzünde - bizim hayatımıza göre- delice bir şey yapmış olmanın eseri olan bir gülüş var.

"Seni seviyorum Hyunjin."















"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.




















Secret Secret | HyunhoWhere stories live. Discover now