1.0

1.8K 93 306
                                    

selam aşklarım, ben geldim!!! umarım beğeneceğiniz bir bölüm olmuştur, öpüyorum sizi<3 yıldıza basmayı ve yorum bırakmayı unutmayın! 🦋

lütfen flashback kısmını medyaya koymuş olduğum nasıl derler bilirsin'in sevilmemişim şarkısını dinleyerek okuyun! tam olarak berk özkaya'yı anlattığına inanıyorum🥺

flashback: 26 nisan 2019, cuma.

berk, gecenin iki buçuğunda ve bu yağmurlu havada dışarıdaydı. alışkın olmadığı şey değildi, dışarıdayken huzur buluyordu yaşadığı evin aksine.

hem yağmurlu havaları da severdi, bulutların onunla ağladığını ve kendisini yalnız bırakmadığına inanıyordu.

evden iyice uzaklaştığı için derin bir nefes alırken, etrafına bakındı ve alt dudağını dişledi. bu, canının yanmasına ve acıyla inlemesine neden olmuştu. çevresinde kimse olmadığı için kendisini şanslı saydığı o nadir dakikaların içindeydi.

burnunu çekip gözlerini kırpıştırdı, ardından ıslak olmasını umursamadan bir kaldırımın kenarına oturdu. kendisi de sırılsıklamdı zaten, biraz daha ıslansa sorun olmazdı.

alt dudağı titrerken dolan gözlerini elinin tersiyle sildi ancak pek işe yaramamıştı çünkü gözyaşları saniyeler içinde kızarmış gözlerinden firar etmişti bile.

kırgın ve yalnız bir çocuktu, berk. arayabileceği kimsesi yoktu, konuşabileceği kimsesi yoktu. kardeşi de yoktu. dünyaya yalnız kalmaya ve acı çekmeye gelmişti sanki.

boş yolu izlerken yaşadıklarını düşündü. ne suçu vardı? neyi yanlış yapmıştı da babası ondan bu kadar nefret ediyordu? madem böyle davranacaktı, neden ebeveyn olmuştu?

sürekli kendine bu soruları soruyordu ama bir türlü cevap bulamıyordu.

annem burada olsaydı böyle olmazdı belki, diye geçirdi içinden umutsuzca.

annesi burada değildi. hayatındaki her kötü şeyin sorumlusu ise tabii ki resul özkaya'ydı.

ayla özkaya'yı aldatmıştı. kendi karısına ve oğluna vermediği sevgiyi başka insanlara vermiş, onlarla vakit geçirmişti.

başkasına gösterdiği o melek tarafını maalesef ki berk ve ayla görememişti.

annesi, babasını yakaladığında ise kıyamet kopmuştu. berk'in boktan olan hayatı o lanetli gün daha da boka batmıştı.

sarhoş babasının, annesi arabadayken yapmış olduğu kaza ayla'yı hayattan kopartmıştı.

keşke babam ölmüş olsaydı, diye düşünüyordu fakat hayat adil değildi. dizilerdeki gibi iyiler kazanmıyordu, bu dünya kötülerin dünyasıydı.

o günden sonra berk'in sıkıntıları daha da artmıştı çünkü babası alkolik bir herife dönüşmüştü. oğlunun ruhunu öldürdüğü için vicdan azabı çekmiyordu fakat ayla'yı öldürdüğü için vicdan azabı çektiğini söylüyordu.

kendi kendine gülüp başını iki yana salladı berk, resul özkaya'nın vicdan azabı çekecek bir kalbinin olduğuna inanmıyordu.

patlamış dudağına elini götürdü. dokunduğu yer acıyla sızlarken kendi kendine küfür mırıldandı ve gözlerini sıkıca kapattı.

en azından yağmur pansuman yapıyor sayılır, diye geçirdi içinden. bu düşüncesine kendi kendine gülmüştü tekrardan, gerçekten acınası bir hâldeydi.

afterglow // ayberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin