9

44 6 0
                                    

      Şu anda tam kadro eve doğru yürüyorlardı. Ares ve Özgü de atışıp duruyordu.

Ares:
-Sana dedim ben, beni kovdurursun diye!

Özgü:
-Ben mi kovdurdum? Adama dalan sensin be!

Ares:
-Adamın başından aşağıya kahve dökmeseydin bunların hiç biri yaşanmayacaktı.

Özgü:
-Adam seninle alay ediyordu resmen, sende mal gibi onun dediklerini yapıp durdun!

Flashback:

      Ares; tek kişilik masada oturan adamın beğenmediği 10. kahveyi mutfağa götürürken, Özgü adamın başından aşağıya kahveyi dökmemek için kendini zor tutuyordu. Ama eğer adam bu kahveye de bir kulp bulursa bu sefer gerçekten dökeceğine içinden yemin etmişti.

     Rüzgar adama 11.kahvesini getirdi. Adam bu sefer geçen seferin tam zıttı olarak kahvenin fazla şekerli olduğundan şikayet etmişti. Özgü masadan kalktı ve adamın masasındaki kahveyi alıp adamın başından aşağıya döktü. Adam küfür ederek Özgü'ye el kaldırırken Ares, adamın yüzüne yumruğu geçirmişti bile.

Flashback bitti...

Sude:
-İkiniz de malsınız amına koyayım!

Özgü ve Ares aynı anda:
-Hiçde bile!

Rüzgar:
-Evet malsınız! O adamı orda öldürmeliydiniz.

Ebrar:
-Aga sen bizim yanımızda ne yapıyorsun anasını satayım!?

Han:
-Boşuna dilini yorma, yüzsüzün önünde gideni bu Rüzgar.

Özgü:
-Artı bir.

Rüzgar:
-A aa çok ayıp!

        Konuşa konuşa eve gelmiştik bile. İçeriye bizimle beraber Rüzgar da girince hepimiz ona döndük.

Oğuz:
-Bizimle kalmayı düşünmüyorsun değil mi?

Rüzgar:
-Tam olarak öyle düşünüyorum.

Yamo:
-Güvenmiyorum ben buna, uyurken bizi boğabilir.

Rüzgar:
-Aaa, Yağmur hiç korkmana gerek yok. Sizi boğarsam ben kiminle uğraşacağım?

Eyüp:
-*elini kalbine götürerek* O kadar rahatladım ki şu anda anlatamam(!)

Rüzgar:
-Ne demek görevimiz...

Sude:
-Allah razı olsun gardaş. LAN SEN BİZİMLE DALGA MI GEÇİYORSUN?

Rüzgar:
-Yioo, kendisi zengin sağolsun burda bir sürü boş oda var, birinde kalırım işte.

Özgü:
-*Kendisini göstererek* Bir ev sahibine de sorsaydın keşke.

Rüzgar:
-Senin malın bizim malımız. Bizim malımız senin malın.

Ebrar:
-Dayı sözü büktün.

Rüzgar:
-Benim çok uykum geldi. Bulayım kendime bir oda da yatayım bari.

     Sonra da yukarıya çıkmıştı. Arkasından sövdükten sonra herkes odalarına geçip yatmıştı. Yarın çoğu okula gidecektik. Tesadüf eseri hepsi aynı fakültenin farklı bölemlerindeydi. Tabii Ares'le, Özgü okumuyordu.

***

      Tüm fakülteyi çok amaçlı salona toplamışlardı. Bizim tayfada yan yana oturuyordu. Ne yazık ki Rüzgar da Sosyoloji okuyordu. Geleceğin reklamcısı!

Rüzgar:
-Acaba oyun falan mı oynatacaklar?

Ares:
-Ana sınıfındayız ya biz evcilik oynatacaklar.

Rüzgar:
-Tiyatro oyunundan falan bahsetmiştim ben ama o da uyar.

Sude:
-Tam tersimde kalıyor çakacam bir tane he!

Rüzgar:
-Bir çakta kurtulalım.

Sude:
-Çakarsam bir taneyle sınırlı kalma- OHA OHA OHA!

       Hepsi sahneye dönmüşlerdi. Sahnedeki şahısın bunu nasıl yaptığıysa merak konusuydu.

MESAJTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang