30

496 60 147
                                    

iyi okumalaar.♡
-

Uyandıktan sonra hızlı bir şekilde lavaboya girdim ve daha sonra Yunho'nun üstünü örtüp aşağıya indim. Mutfakta sadece Jongho vardı.

"Günaydın, kimse uyanmadı mı?"

Kendime bir bardak su doldurup yanına oturdum.

"Wooyoung ve San hyung birlikte dışarı çıktılar. Yeosang da eve önemli eşyalarımızı almaya gitti. Başka kimseyi görmedim."

"Diğerleri uyanana kadar arabaların yanına gidelim mi?"

Başta pek istekli olmasa da yüksek ikna gücüm sayesinde evden çıkarıp arka bahçedeki büyük garaja götürmeyi başarmıştım.

"Bak bakalım, hangisi daha iyi?"

"Hepsi inanılmaz görünüyor!"

"Seç birini o zaman. Kimse uyanmadan biraz dolaşalım."

Parmağıyla aralarından en parlak renge sahip ve gösterişli olanı çekinerek gösterdi. Duvarda asılı panodan anahtarı alıp şoför koltuğuna yürüdüm.

"Hadi binsene."

"Ama Yeosang bana evden çıkma dedi..."

Yüzü biraz asılmıştı ve ondan çekindiği açıkça belli oluyordu.

"Dediyse ne olmuş? Ben yabancı biri miyim? Ayrıca kaç yaşına geldin, bir şeyleri yapmak için ondan izin almana gerek yok."

Söylediklerim ikna edici gelince yan koltuğa oturup emniyet kemerini taktı. Garajdan çıktıktan sonra arka kapıya doğru sürüp bahçeden ayrıldık.

"Yeosang ile nasıl gidiyor? Yani dışardan bakınca çok güzel görünüyorsunuz." 

"İyi gidiyor."

"Sadece bu kadar mı?"

Başını sallayıp mırıltıyla onayladıktan sonra sessiz kalıp dışarıyı izledi. Arabanın hızını biraz daha azaltıp yolun uzamasını sağladım.

"Jongho, abinle birlikte olmamdan rahatsız oluyor musun?"

"Hayır. Başta sana kızmıştım ama artık iyi biri olduğunu görebiliyorum."

Başımı usulca sallayıp yolu izlemeye devam ettim. Konuşmak istediğim konuya yavaştan girmiştim.

"Yeosang'ın sana olan sevgisi çok güzel değil mi?"

Sorum çok ilginçmiş gibi garip bir tepki vermedi. Aksine ondan istediğim cevabı çok iyi anlamıştı.

"Yeosang beni sevmiyor."

Bunu duyacağımdan emindim ama yine de şaşırmış gibi yaptım.

"Ama yıllardır birbirinizi sevdiğinizi söylemişti Yunho."

"Doğru. Ama beni sevmiyor. Onda bir alışkanlık haline geldi bu. Gerçek bir his değil."

Yola engel olmayacak şekilde en kenara yaklaşıp arabayı durdurdum. Jongho'yu fazla sıkıştırmadan çok fazla şey öğrenmem gerekiyordu.

"Kurtul ondan o zaman. Seni gerçekten seven birini bulursun belki."

"Ama ben onu seviyorum ve kendisini terketmeme asla izin vermez."

"Seni yanında zorla mı tutuyor yani? Söylediklerin mantıklı gelmiyor Jongho."

Oturduğu koltukta bacaklarını kendine çekip kollarını etrafına sarmıştı. Çenesini dizine yaslayıp bakışlarını dışarı çevirmişti.

fall of king | yungiWhere stories live. Discover now