Talihsiz Bir Kaza Tüm Kaderi Değiştirir

145 26 31
                                    

✳️

Yazılan ve çizilen her kader başka bir kaderin sonucuna bağlıydı. İster alışılmış olsun ister alışılmışın dışında olsun bunlara sebep veren her şey küçük bir kıvılcımın yarattığı büyük bir yangınla son bulurdu. Bu netice sonucunda da kaybedenler kazananların bıraktığı artıklara muhtaç olurdu. Aynı sırların karanlığı tekrardan başlarken umuda tutunan genç bir kaybeden gibi...

Sihrin hüküm sürdüğü parlak bir krallıkta halk refah içinde yaşarken, inci ormanların kalbinde birbirlerinden farklı büyülü canlılar yaşardı. Her birinin kalbi iyilikle parlarken, tabii her iyiliğin içinde olduğu gibi bunların içinde de kalbi karanlık olanlar vardı. Bu karanlık kalpliler, herkesin korkudan titrediği ve isimlerini ağızlarına bile almaya çekindiği, kendi aralarında birbirlerine kardeş diyen ölümsüz cadı topluluğuydu. Hem ölümlülerin hem de ölümsüzlerin hayatlarının kâbusu olan bu cadıların en büyük oyunları, krallara ve hükmedilen topraklaraydı. Ölümsüzlerin büyülerine bulaşırlar ve onlara lanetler yayarlardı. Ölümlülerinse yalnız kalpli genç kızlarına bulaşırlar, sırf sadece acı çekmeleri için saf kalpleri kirletirlerdi.

Kendilerine böyle bir eğlence bulan cadıları durduranlar ise yüce büyücüler olmuştu. Sihirli kralın ve kraliçenin sayesinde cadıların bu taşkın oyunlarına son verilmiş ve bu kardeş denilen cadı topluluğundan en küçüğü olan sekizinci kardeş tutsak edilmişti. Sonra da krallığın içinde bulunan herkes bu zaferi içtenlikle kutlamıştı. Ancak sekizinci kardeş o kadar kinlenmişti ki kendisi tutsak bile olsa içindeki lanet özgürce dolaşmıştı. Ucu ise beşikteki bir bebeğe kadar dokunmuştu.

✳️✳️✳️

Yıldız sarayı büyülü bir peri tozuyla ışıl ışıl parlarken, büyük ve en değerli taşlarla süslenmiş avizenin altında dans eden genç kızların eşsiz güzelliğini izliyordu genç kral. Bu büyülü dünya gelmiş geçmiş en mükemmel partiye şahit oluyordu. Bu genç kralı etkilemeye çalışan genç kızlarda cabasıydı. Şenlik yemekleri verilmiş ve baharın yolu tutulmuştu. Yeni tomurcuklanan çiçeklerin adına düzenlenen bu parti aynı babasının da yıllar önce verdiği partiler gibiydi. Her zaman baharın bereketi kutlanırdı. Bu senede hiçbir değişiklik yoktu.

Yüce büyücülerin oturduğu iki taraflı amfilere baktı kral. Yüce büyücüler hallerinden memnun bir şekilde dansa eşlik edip birbirleriyle sohbet ediyorlardı. Az ileride duran şaşalı peri halkı vardı. Kanatları bir çiçek kadar eşsiz, bir kelebek kadar polenlerle doluydu. Onlar da kendi türlerine uygun bir şekilde dansa eşlik ediyordu. Diğer tarafta orman cinleri, goblinler ve diğer sihir halkı vardı. Sıradanlar ve cadılar yoktu. Her zamanki gibi...

Omuzlarını dikleştirirken tacın altında ezilmiş saçlarını karıştırmak için tacını eline aldı. Altın tacın süslü işlemeleri eline geldi ve sahip olduklarını bir kez daha düşünmeden edemedi. Ailesi bu taç için ölmüştü. O da daha çocukluğunu yaşamadan tahta oturtturulmuştu. Ne üzücüydü değil mi? Daha hiçbir şeyi bilmeden her şeye sahip olmak, bu bazılarına ne güzel dedirtir. Ama o hiç böyle düşünmüyordu.

"Tacınızı elinize aldığınıza göre bize eşlik mi edeceksiniz kralım?" dedi genç bir kızın sesi. Gözlerini kaldırıp baktığında sihirli diyarın en güzel kızını karşısında gördü. Gün batımı renginde olan saçları ve büyülü mavi gözleriyle genç kralın önünde duruyordu. Onu görünce nazikçe gülümsedi.

"Sadece... Biraz..." Genç kız kocaman bir şekilde gülümsedi.

"Bize katılır mısınız kralım?" Elini uzattı ve saygıyla başını eğdi. Kral düşünmek için zaman istese de kız onu dinlemeden elini tuttuğu gibi salonun ortasına getirdi. Pembe elbisesi beyaz tenine yakışmış ve yanaklarının kırmızılığıyla uyum yakalamıştı. Kral bu güzelliği görünce ona ayak uydurmaktan başka bir şey yapamadı.

Tüm herkes Kral Douglas'ın ve güzeller güzeli Phonie'nin dansını izlemeye başladı. Gözler büyülenmiş bir şekilde ikiliye bakarken asıl olayı göremeyecek kadar dikkatsizlerdi. Taşlar peri tozuna daha fazla dayanamayarak sallandı. Ardından kimsenin beklemeyeceği bir şey oldu. Sarayın en parlak taşlarıyla süslenmiş olan avize olduğu yerde sallandı, sallandı, sallandı. Tam Genç Kral Douglas altına geldiği sırada koptu ve saray halkı işte o zaman tüm gerçekleri gördü.

✳️

Kayıp Güç: Kardeş Efsanesi (Tamamlandı)Where stories live. Discover now