Episode 19

12.9K 1K 233
                                    


Jungkook eşine bakakalırken kurdunun uluyup içini deşmesini hissediyordu.Bir gün ayrı kalsalar bile ruh eşinden ayrı kaldığı için vücudunda olan ağrılar anında kaybolmuştu.Eşini görmesiyle her yarası bir bir iyileşmişti ama o merhem kalbine işlememişti Jungkook'un.Eşinin suratını gördüğünde Soobin'le olanlar yüzüne tokat gibi çarparken sinirle kaşlarını çattı.Eşinin ona yaklaşmasını istemiyor ve buradan gitmesini diliyordu.Bu yüzden elindeki bohçayı köşeye koyduğu gibi kapıyı kapamaya çalışmıştı ama Taehyung ondan hızlı davranıp kapıyı tutmuştu.

"Git buradan!"demişti Jungkook kapıyı ona doğru iterken ama boşa çabalıyordu.Eşi ondan kat ve kat daha güçlüydü.

Taehyung kapıyı iyice iteleyip içeri girmiş,Jungkook'un sinirli bakışlarının hedefi olmuştu.

"Sen gitmeyeceksen ben giderim!"demişti Jungkook bohçasına uzanırken ama Taehyung elini tutmuş ve diğer eliyle bohçasını almıştı.Bir an önce eşini buradan götürmek ve kendi evlerinde rahatça konuşmak istiyordu ama Jungkook inat ediyordu.

"Gidiyoruz!"demişti Taehyung onu çekerken ama Jungkook boşta kalan eliyle göğsüne yumruklarını indirmeye başlamıştı.

"Bırak,seninle asla gelmem!"demişti bağırarak.

Jimin ve Teyze Jungkook'un yanına geçip onu sakinleştirmeye çalışmışlardı,o esnada sesleri duyan askerler ve Namjoonda kapıdan seslenmişti Taehyung'a.

"Efendim,lütfen kapıyı açın."demişti Namjoon.Başkalarının yanında Taehyung'a ismiyle seslenemiyordu.Hem kapının arkasından gelen sesler Namjoon'u tedirgin etmişti.Her ne kadar Taehyung oldukça güçlü olsada işini şansa bırakamazdı.

"Askerleri alıp dönün Namjoon!"demişti Taehyung önünde ondan kurtulmaya çalışan eşini hissederken.

"Ama efendim-"

"Dönün dedim!" demişti gür sesiyle Taehyung.

Namjoon itiraz edemezken askerlerle bölgeden uzaklaşmaya başlamışlardı.O esnada ortamda olan sessizliği Jimin bozmuş ve kasabalarının sahibi olan deltaya bakmıştı.

"Efendim,beni affedin ama Jungkook şuan gelmek istemiyor.En azından kafasını toparlayana kadar burada kalsın."demişti laflarını bitirdikten sonra eğilerek.

Taehyung içeri girdiğinden beri gözü Jungkooktan başkasını görmemişti.Gözleri karşısında ki genç çocuğu ve onun hemen yanındaki yaşlı teyzeye değmişti.Önünde saygıyla eğilirken birden eve girip huzursuzluk verdiği için özür dilemişti.

"Afedersiniz,densizlik ettim."demişti Taehyung eğilirken.

Jungkook sinirle ona bakarken elini ondan hırsla çekti ama Taehyung bu sefer kolundan sıkıca kavramıştı.

"Densizlik etmediniz efendim."demişti teyze saygıyla eğilmeye yeltenirken.Taehyung onu engellemiş ve kendisinin önünde eğilmemesini emretmişti.

"O zaman biz gidelim artık."demişti Taehyung Jungkook'a dönerken.O esnada bakışlarını Jimin'e değdirmişti.Jungkook'u burada bırakmaya niyeti yoktu.

"Seninle gelmeyeceğim,Jimin yardım et nolur."demişti Jungkook Jimin'e yalvarırken.

Kendisi dışındakilerden yardım istemesi Taehyung'u kızdırırken Jungkook'u kendine yaklaştırmıştı ama Jungkook onu göğsünden itip kolunu çekmişti boşluğundan yararlanarak.

"Her şeyi bitirdim ben,geri dönmeyeceğim."demişti Jungkook dolu gözleriyle ona bakarken.Taehyung sert ifadesini bozmamıştı.O da Jungkook'a bir şey diyecekken teyze girmişti araya.

"Jungkook,sakinleş oğlum."demişti Teyze koluna dokunarak. "Oturun lütfen,sakin kafayla konuşun."

"Hayır,gidecek."demişti Taehyung'a meydan okurken.

LOVE BUG -TAEKOOKWhere stories live. Discover now