𝐆𝐚𝐧𝐠𝐬𝐭𝐚 [𝐇𝐲𝐮𝐧𝐥𝐢𝐱]

VI

...

"Sevgilini o gece fazla beklettin mi Tae?

Mobese kayıtları kapanıp ekrana tekrar sevgilisi gelmişti.

Şuan büyük ihtimalle neden bu görüntüleri izlediğini düşünüyor.

Kafasındaki taşların oturmasına yardım etmeliyim, değil mi?

" Neden yaptın bunu? " Ellerinin arasına aldığı kafasını bana çevirdi. İlk defa bu kadar sersemlemiş bir insan görüyorum.

"Felix'e ihtiyacım vardı çünkü. Kendini benim yerime koy Hyunjin. Her işi kolaylıkla yapabilen, tek bir hareketi ile herkesi süt dökmüş kediye çeviren bir çocuğu ekibinde görmek istemez miydin?"

"İstediğim için benimleydi zaten."

"Sorun bu. Ben de istedim!" Yükselen sesine karşılık ben de sesimi yükselttim.

"Ama o seni istemedi aptal!"

"Umrumda değil. Benimle çalışmayacaksa yaşamasının anlamı yoktu."

Sinirlerimi fazlasıyla geriyor ve ben kendimi tutabileceğim konusunda pek emin değilim.

"Senin zihniyetine sokayım Kim."

Kumandayı alıp az önce durdurduğum kaydı tekrar başlattım.

Hiçbir şey söylemeden o da koltuğa oturdu.

"Seni fazla bekletti mi Jk?" bağlı olan ağzı yüzünden söyledikleri anlaşılmıyordu.

"Hmm, peki sen. Sen Tae'yi kaç gece beklettin? Bu konu hakkında konuşmaya başlamalı mıyız?"

Sevgilisinin ağzındaki kumaş parçası açılıp yere düşerken, dev bir çukurun içine düşmüş gibi duran çocuk kaşlarını daha da çattı.

Cidden o kumaş nasıl düşmüştü yaa? Tanrı'nın işi işte.

"Sen başlamazsan ben başlayacağım Jungkook."

"Hepinizden nefret ediyorum."

Sonunda konuştuğunda az sonra yaşancakları düşünüp istemsizce sırıtmaya başladım.

Minik Tae'nin canı çok yanacak.

"T-tae. Beni duyuyor musun?"

Evet görüyor. Hatta görebilecekmişsin gibi ekran başında kafa sallıyor.

Ne tatlı.

"Az sonra anlatacaklarımı hak etmediğini biliyorum sevgilim. Bunun için senden çok özür dilerim. Yemin ederim ki be-"

"Bari şuan sevgiline yalan söyleme Jk." Robotik ses araya girip yalandan ibaret olan cümleleri kesmişti. Haksızlığa, yalana tahammülü yoktu. Bu konuda asla tolerans göstermezdi. Tepkisi bana normal geliyor yani.

Ekranda verilen görüntüleri izlerken bir yandan da mısır yemek çok zevkli. Filmin en heyecanlı sahnelerindeyiz.

Şuan ekranda Jeon Jungkook ile Park Jimin'in sex kasedi dönüyor.

Şaka yapmıyorum. Bu ikisi işi baya baya pişirmişler.

Tahmin ettiğim gibi Tae ekrana bile bakmıyor.

Ben fark etmeden ki çoktan fark ettim, akan gözyaşlarını silmek ile meşgul.

Fazla büyük ihanet. Ben kaldıramazdım.

"En yakın arkadaşın ile sevgilinin seni ayakta uyutması çok acı." Ekrandan gelen kahkaha dev deponun duvarlarında yankılanırken, Tae hıçkırıklar arasında konuştu.

Onu bu kadar aciz ve acınası halde göreceğimi hiç düşünmezdim. Bir an resmen ağlayacaktım.

Şaka yapıyorum. Bu mümkün değil.

" K-apatın lütf-en." Sırıtarak kumandayı elime aldım ve birkaç dakika ilerleyip videoyu atladım.

Tae cidden bu kısma kadar iyi dayanmıştı. Fazlasıyla hararetli bir videoydu çünkü.

"Görüntüler hoşuna gitti mi Tae? Sevgilin yatakta baya iyi iş yapıyormuş. Bu kadar iyi olacağını tahmin etmemiştim."

"Sus artık!" Parmaklarını saçlarına geçirmiş, ihanetin acısını kendinden çıkarmaya çalışıyordu.

Aşk işte, suçsuz olmana rağmen en fazla senin canını yakıyor.

"Özür dilerim Tae." Şuan ekranda karşılıklı ağlama seansı var. Üzgünüm ama ben buna gülerim.

" Üzülme Tae. Ben senin yerine onu cezalandıracağım." Ekranda, havada beliren silah Jungkook'un kafasına hizalandığında Tae ufak bir çığlık attı. Ona ihanet etmiş olmasına rağmen hala yaşamasını istiyor.

Sen bir çete liderisin Kim Taehyung. Kendine gel!

Neyse bu davranışları benim işime geliyor.

Daha fazla zevk almamı sağlıyor.

Aptal çocuk.

"Bunu yapma."

"Sürtüğünün suratını son kez incele Tae. Az sonra paramparça olacak."

"Hayır!"

"Tik tak. Tik tak."

"LÜTFEN YAPMA!"

"Tik ta-" Tetiğe bastığı anda piksel piksel yok olan Jk yerine robotik sesin sahibi ekranda belirdi.

Tae'nin yaşadığı şoku artık hayal edemiyorum.

Çok kötü travmalar kalacak çocukta. Tabi yaşayabilirse.

"Lee Felix!?"

_

Umarım gidişatı bozmamışımdır.

Aklınızdaki soruların cevaplarını diğer bölümlerde alacaksınız.