|Bonds of the past|

242 23 7
                                    

İyi Okumalar

Chaeyoung

Kafamı cama yaslamış sakinleşmeye çalışıyordum, aramızda bir sessizlik vardı ama bu rahatsız edici değildi.

Lisa'nın arada bana baktığını hissediyordum muhtemelen niye olduğunu sormak ve sormamak arasında kalıyordu.

Yüksek müzik sesi gelmeye başladığında kafamı kaldırıp camdan baktım, hadi canım.

Şokla Lisa'ya döndüm, gülüyordu. Onun güldüğünü gördüğümde ben de hafifçe sırıttım, başını bana döndürmeden sadece gözleriyle gülüşümü izlemeye başladı.

Yavaşça gülüşü soldu ve bir başka bakan gözleri beni düşündürmeye başladı. Kendimi toplarladım ve sahte bir özgüven takınarak konuştum, her zamanki gibi.

"Hadi gidelim." beni en sevdiğim grubun konserine getirmişti, daha doğrusu eskiden en sevdiğim.

Görüşmeyeli uzun süre olduğu için hatırlamasına şaşırmıştım açıkçası.

Kalabalığa girdiğimizde bedenimi her zamanki gibi bir gerginlik kapladı, kısa süre geçmeden kulağıma fısıldadı.

"İçecek alalım mı?" kafamı onaylayarak salladım.

Bu ortama ayık kafayla girilmezdi.

Kalabalıktan çıktık ve plastik bardaklarda dağıtılan, içinde ne olduğunu bilmediğim içeceklerden aldık.

O ilk bardağını içerken ben üçüncü bitmiş bardağımı masaya sertçe koydum.

Hafif sarhoş olmuşa benziyordu, bunun içine her ne koyuyorlarsa beni de çok pis çarpmıştı.

Kalabalığa geri döndük ve bağırarak şarkı söylemeye başladık, grubun en hareketli şarkılarından biri olan bir şarkı çalmaya başladığında herkes dans etmeye başladı.

Lisa'ya döndüğümde kulağıma yaklaştı ve fısıldadı.

"Hadi gel dans edelim." sormamasına sinir olmuştum, kafamı olumsuz bir şekilde salladım ama o elimi tuttu ve kendi beline koydu.

Ona ayak uydurdum, üzerindeki ceketi yere attı ve dans etmeye devam etti, yutkundum ve başımı ona yaklaştırdım. Kokusunu duyabiliyordum, hâlâ aynı çiçeksi parfümü kullanmasına sırıtmıştım.

Belindeki ellerimi sıkılaştırdım ve onu kendime çektim. Nefesi boynuma çarpıyordu, dudaklarımı birbirine bastırdım.

Beni sınadığına emindim, elleri ensemdeki kısa saçlara gittiğinde belindeki ellerimi daha da sıkılaştırdım.

Midemdeki mayhoş hisse bir bulantı eklendiğinde ondan ayrıldım ve koşarak tuvaletlerin olduğunu düşündüğüm yere gittim.

Kapıyı kapayamadan bir kabine girdim ve zaten boş olan midemi tuvalete boşalttım. Bayan Hwasa'nın katı yeme kurallarından sonra düzgünce hiçbir şey yiyemiyordum.

Yesem de kilo alacağımdan korkuyordum sebepsizce.

Arkamdan Lisa'nın geldiğini hissettim, kapıyı kapattı ve saçlarımı kirlenmemesi için üstten topladı.

Flashback

Eve girdiğimde Bayan Hwasa'nın bağırıp çağırdığını duydum. Ne oluyor?

Salona doğru ilerlediğimde bana doğru adımladı ve sinir bozucu bir şekilde güldü.

"Bugün kilo ölçüm günü kızım." bana hep kızım derdi.

Bir zamanlar karşı gelip niye dediğini sorardım ama sorularım cevapsız ve karşı gelmelerim de vücudumda oluşan yaralarla bitince sorgulamayı bıraktım.

My nepentheOnde histórias criam vida. Descubra agora