mafyaya satıldım😱😱😨😨😨 - TAMAMLANDI

𝐹𝑖𝑛𝑎𝑙

6.4K çalışma gençler dinlene dinlene okuyun şsdjwşskaaş iyi okumalaarr<33
-----------------------------------

"Siz iyi misiniz Bayan Nari?"

"Evet, iyiyim. Senin sayende hayattayım Jisung. Teşekkür ederim."

"Yapmam gerekeni yaptım. Yine de önemli değil."

Elini uzatıp tutmam için hareket yaptı. Elimi uzatıp elini tuttup ayağa kalktım. Etrafıma bakınıp sonra yüzüne bakarak, "Buradan gitmeliyiz. Jia'yı ve Efendimi bulmalıyız. Başları dertte olabilir." Diye ekledim.

"Haklısınız, hemen aramaya başlamalıyız. Hadi gidelim!"

Dediğine uyarak bodrum katından çıkıp etrafta dikkatlice hareket edip onları aramaya başladık.

(...)

Her yere bakmamıza rağmen onları bulamadık. "Burada da yok! Başka nerede olabilirler ki?"

"Sanırım ben biliyorum. Gel benimle." Diyerek Jeongin Efendi'nin odasına doğru yürümeye başladık.

Odasına girdikten sonra etrafa iyice bakındım. Sonra kitaplığın yanına gelip arkasındaki aralığa bakmaya çalıştım. Tahmin ettiğim şey doğruydu.

"Jisung şu kitaplığı kenara çeker misin?"

"Tabii hemen."

Jisung kitaplığı kenara çekmek için oradan çekilmemi söyledi. Kitaplığı çektikten sonra orada gizli bir kapı olduğunu gördük. yaklaşıp yavaşça kapının kulpunu açtım. Yavaşça kapıyı açıp içeri yürümeye başladım ki. Biri yakamdan çekip arkamdan dirseğini boynuma sabitledi. Refleks olarak elimi kim olduğunu bilmediğim kollara tutundu.

"Sen de kimsin! Ha, Nari sen miydin?"

Kollarını gevşetip beni serbest bıraktı. Arkama dönüp kim olduğuna baktım ki, onun Jeongin Efendi olduğunu gördüm. Arkamda da Jia'nın sevinç sesleri vardı. İkisini burada görünce üstüme su serpildi.

Ah, Jisung'u unuttum. Efendim beni dirseğiyle tuttuğunda saldıracaktı. Sonra kim olduğunu görüp yapmadı.

"Burayı nasıl buldun bakalım?"

"Odayı temizlediğim zaman fark ettim. Çok göze çarpıyor."

Gülerek bana, "Gerçekten çok zekisin cici kız seni." O sırada alnıma bir tane parmaklarıyla şaklattı. Bi an şaşırıp ellerimi alnıma getirip duraksadım. Sonra kafamı sağa sola sallayıp kendime geldim. (Bu arada Jeongin'in gülmesini zihninizde canlandırın. Aaaa çok hoşş 😍)

"Ne yapacağız şimdi? Etrafımız düşmanlarla dolu."

"Merak etme. Ekip çağırttım gelirler birazdan. Bu arada, ilk çatışmanda bu kadar sakin kalman şaşırtıcı. Bazen hiç beklemediğim hareketler sergiliyorsun cici kız."

"Lütfen bana "cici kız" yerine başka bir şey söyleyin. Tuhaf hissettiriyor."

"Pekâlâ pekâlâ, sana artık Rina diyeceğim."

Bunu duyunca yanaklarımın ısındığını hissettim. Jia'dan başka ilk defa biri düzgün bir lakap koydu bana. Utanarak, "Teşekkür ederim, bu oldukça güzel bir lakap." diyerek konuşmamı sonlandırdım.

"Önemli değil. Jisung, kitaplığı arkadan çekebildiğin kadar çek. En azından bir süre daha güvende oluruz."

"Hemen efendim."

Jisung onun dediklerini harfiyen yerine getirdi. Biz de o sıra Duvarın dibinde olan koltuk takımlarına oturduk. Jisung kitaplığı çekip kapıyı kapattıktan sonra gelip tekli koltuğun, yani Jeongin Efendi'nin oturduğu koltuğun arkasında elleri arkada birleşmiş durdu.