16

1.3K 214 46
                                    

Ve elimdeki son hazır bölüm :) bundan sonra yazdıkça paylaşacağım :

Sizler seviyorum

&&

Sinan hücrelerin olduğu kata indiğinde adımlarını yavaşlattı. Ciğerlerine dern bir nefes aldı. Köşeyi döndüğünde çocukları görecekti. Sırtını dikleştirdi ve hücrelerin olduğu bölüme adım attı. İki grubu Yanyana hücrelere koymuşlardı. İki tarafı da görebilecek şekilde karşılarına geçti. Çocukların hepsinde yer yer morluklar, çürükler vardı. Birbirlerine fena girmişlerdi. Onu fark ettiklerinde hepsi sessizce ayağa kalktı. Yüzleri yerdeydi. Sinan, komiser olduğu zamanlar ona saygı duyuyor ve seviyorlardı. Halen daha saygıları vardı. Geçen yıllar içinde bir şekilde hepsinin hayatlarına dokunmuştu Sinan. Onların ilk karakola geldikler zamanı düşündü. Henüz liseye giden gençlerdi. Sinan ise buraya yeni atanmış çiçeği burnunda bir komiser. Gencecik çocukları ağzı burnu dağılmış olarak gördüğünde içi acımıştı. Kendisi de şiddetten nefret eden bir insandı ama gerek işi gereği gerek çevresindeki insanlar yüzünden bol bol şiddete tanık oluyordu. Üstelik bazılarında etkin rol oynadığı da olmuştu .
İlk kavgalarında onları karşısına almış ve konuşarak anlaşmalarını sağlamaya çalışmıştı. Başlarda tutuk olan çocuklar konuşmaya başlamış ve bu konuşma bir süre sonra tekrar kavgaya dönmüştü. Sinan bunun işe yaramadığını anladığında çocukların içindeki enerjiyi boşaltabilecekleri bir öneride bulunmuş ve spor aktiviteleri önermişti. Böylelikle hem centilmence kapışabilecek hem de ilçe halkına seyirlik eğlence çıkacaktı. İlginç bir şekilde çocuklar bunu kabul etmiş ve çoğunluğun oyu ile futbol seçilmişti. Şartları Sinan belirlemiş ve hakem olarak da kendisini görevlendirmişti. Geçen seneye kadar kavgasız gürültüsüz yürüttükleri bu barış bu sene daha maç zamanı gelmeden bozulmuş gibi görünüyordu. Sinan ne kadar suratını düz tutmaya çalışsa da gözlerinde ki hayal kırıklığını saklayamıyordu ve karşısındaki gençler bunun farkındaydı.

Aras arkadaşlarının anlattıkları kadarını bildiği için sessizce bir köşede bekledi. Sinan'ı halen pek sevmiyordu. Sadece onunla çok fazla bir arada olduğu için tahammül ediyordu. Yine de arkadaşlarının ifadesine bakılırsa çok utanmış olduklarını söyleyebilirdi. Hatta bu ifade diğer hücredeki oğlanlar içinde geçerliydi.

Onur " Abi -" dediğinde Sinan hızla bir elini kaldırıp onu susturdu. Adam hepsinin yüzüne tek tek baktı. Hatta gözleri Arasın kanayan burnunda bir kaç saniye fazla oyalandı ve Aras kaşlarını çatarak buna şaşırdı. O adamın kendisini önemseyebileceğini düşünmüyordu.

" Beni hayal kırıklığına uğrattınız . Hepiniz ."

Oğlanların yüzü aşağı eğildiğinde sözlerine devam etti.

" Bana verdiğiniz sözleri unutmuşsunuz . Size güvenip bir çok kişiyi karşıma aldım ama siz onları haklı çıkardınız. Yazıklar olsun."

Sinan hışımla arkasını dönüp hücrelerden uzaklaşırken oğlanlar oldukları yerde öylece durdular. Hepsinin canı sıkılmıştı. İyi Ya da kötü. Sinan'a karşı hepsinin bir saygısı vardı ve şimdi hepsi kendini kötü hissediyordu.

&&

Sinan yukarı çıktığında derin nefesler aldı. Oğlanların Yüzünü gördüğünde gerçekten üzülmüştü. Ama en çok canını sıkan kaç yıldır süren anlaşmanın bozulmuş olmasıydı. Ağır adımlarla karakolun ortasına geldiğinde gözleri İdili aradı. Aradığını da Harun ile karşılıklı otururken buldu. Kadının yüzüne odaklandığında onun gülümseyerek bir şeyler anlattığını gördü. Kaşları çatıldı. Buraya gelirken yolculuk boyunca somurtan kadın şimdi Harun'a gülüyordu. İçinde hissettiği üzüntüye öfke de eklenince adımlarını hızlandırarak yanlarına doğru adım attı ancak yolu Emrah tarafından kesildi.

İŞARETLİLER ( Tamamlandı )Where stories live. Discover now