23 -Asistan-

734 58 27
                                    

Ah Sevgilim,her şeyine bir ayrı aşığım.Zekana,gülüşüne ama en çokta gözlerine.

🏀

Güzel giydiği kalem etek ve beyaz gömlekle mükemmel görünüyordu.Hatta o kadar güzel olmuştu ki onu şirkete götürüp götürmeme konusunda tereddüt ediyordum.

Makyajını yaptıktan sonra parfüm sıkıcağı sıra parfümü elinden aldım.Bana şaşkınca baktı.

"Parfüm sıkma,kendi kokunu bastırıyor yoksa.Ben senin Papatya kokuna aşığım parfüm kokusuna değil." gülümsedi "Yusufum.." değip kollarını boynuma dolayınca bende kollarımı beline sardım.

Bana gülümseyerek bakarken elim tokasına gitti ve saçını açtım "Böyle daha güzelsin." gülümsedi "Ben hep güzelim."

"Öylesin vallaha." değip öptüm onu. "Geç kalıcağız." değip geri çekildi "Patron benim zaten sorun olmaz bence."

****

Şirkete gelince herkesin bakışlarının Güzelde olması ister istemez içimdeki kıskanç adamı uyandırıyordu.

Kolumu Güzelin beline sarıp herkese 'O Benim Karım!' bakışları atmaya başladım.

Selin yanıma gelince ona baktım "Selin,bugün izinlisin asistanlığımı eşim üstleniyor." Selinin kaşları çatıldı "Yanlış bşr şey mi yaptım Yusuf bey?" başımı onaylamazca salladım "Hayır sadece bugün Eşimi yanımda istiyorum o kadar."

Selin gülümseyerek Güzele döndü "Tamam o zaman ben size iş için kullandığım tableti ve diğer şeyleri vereyim siz zaten halledersiniz." Güzel gülümsedi "Aynen,sen Yusufun odasına götür ben göz gezdiririm."

Odama hızla girince Güzeli kapıya yasladım "Sen ne güzel şeysin öyle ya?Öpim mi bitane?" Güzel geri çekildi "Saçmalama ya şirketteyiz."

Oflayıp yerime oturup masamda duran Dosyalara baktım.

Güzel odamda göz gezdirdi "Nereye oturayım?"

"Kucağım derdim ama sonra yine ne kadar azdığım hakkında destan yazıcağın için..istediğin yere otur birtanem." Bir sandalya çekip yanıma oturdu ve kolunu masaya koyup yanağını avcuna yaslayıp beni izlemeye başladı.

Ona baktım ve gülümsedim "Bana öyle aşık aşık bakarsan çalışamam." gülümsedi "Ama Yusuf bey,iş hayatımızla özel hayatımızı karıştırmasak mı?"

"Dudaklarımızı birbirine karıştırmasak mı sizce Güzel hanım?Bence çok iyi olurda." ofladı "Ya Yusuf!" güldüm "Tamam tamam."

****

"Şey Toplantınız var." diyen Güzele sırıtarak baktım "Tamam dünyanın en tatlı asistanı geliyorum." Ayaklandığımda önümden yürğmeye başladı ve bana toplantı odasına kadar eşlik etti.

"Bol Şans." kolumu beline sarıp onu kendime doğru çekip boynundan uxun bir şekildd öptüm "Oh."

"Şans sensin,gel benimle." beraber toplantı odasına girince karşımdaki italyan ortağımla tokalaştım.Güzelde başıyla selam verip yanıma oturdu.

Adama baktım "Ciao Enrico, è passato tanto tempo, come stai?" (Merhaba Enrico uzun zaman oldu görüşmeyeli nasılsın?) Enrico hiç hoş görünmüyordu.

Derin bir iç çekti "Sfortunatamente, Yusuf, non sono molto bravo, abbiamo fatto molti affari di fax con te, ma è un peccato che tu abbia perso quest'ultima gara, non sono sicuro di poter continuare ora." (Maalesef Yusuf pekte iyi sayılmam,seninle çok faxla iş yaptık ama bu son ihaleyi kaybetmen çok kötü oldu artık devam edebilir miyiz emin değilim.)

Kaşlarım çatıldı "Ma Enrico, non credi che sarebbe sciocco lasciare un sodalizio che funziona da anni per via di un bando?" (Ama Enrico bir ihale yüzünden yıllardır işleyen bir ortaklığı bırakmak sencede aptallık olmaz mı?Yani anlamıyorum bu kadar çok mu kaybettirdi size bu ihale?)

Ensesini kaşıdı "Sì Yusuf, abbiamo perso molto, ho ammirato il tuo lavoro fino ad ora, ma ora non ne sono sicuro, metteremo molti soldi in questo nuovo progetto che faremo." (Evet Yusuf,çok kaybımız oldu.Şimdiye kadar işlerini hayranlıkla izledim ama şimdi pekte emin olamıyorum.Yapıcağımız bu yeni proje için çok fazla miktarda para koyucağız ortaya.)

Derin bir nefes aldım bu ortaklığın bitmesi hiç iyi olmazdı benim için.

Güzel derin bir nefes aldı "Mi scusi signor Enrico, intervengo, ma per favore non perdete la fiducia e la fiducia in qualcuno di cui siete stati partner per tutti questi anni a causa di un bando, assicuratevi che vi presenteremo i progetti necessari per compensare la tua perdita, fintanto che la tua fiducia e lealtà nei nostri confronti rimane vera." (Pardon Enrico bey araya giriyorum ama,onca sene ortak olduğunuz birine olan güveninizi ve inancınızı bir ihale yüzünden kaybetmeyin lütfen.Emin olun ki biz size olan kaybınızı telafi etmeniz için gerektiği şekilde projeler sunucağız yeterki sizin bize karşı olan güveniniz ve bağlılığınız sadık kalsın.)

Güzelin italyanca bilmesine şok olurken Enrico gülümsedi "Sei molto sicuro di te stesso, mi piace. Se anche il tuo assistente parla in modo così sicuro, ovviamente, hai la garanzia che farai dei buoni lavori. Va bene, allora la collaborazione continua. Spero che tu faccia ciò che prometti, Mr. Yusuf." (Kendinizden çok eminsiniz,bu hoşuma gitti.Asistanınız bile bu kadar emin konuşuyorsa kesin iyi işler yapıcağınıza dair bir garantiniz vardır elbett.Tamam,o zaman ortaklık devam ediyor.Umarım vaad ettiklerinizi yaparsınız Yusuf bey.)

Gülümsedim Güzel bir kaç kelimeyle adamı ikna etmişti.Hızla başımla onaylayıp Enriconun elini sıktım "Non rimarrai deluso, grazie mille." (Emin olun hayal kırıklığına uğramicaksınız,çok sağ olun.)

Enrico gülümsedi "Non ringraziarmi, grazie al tuo bellissimo Assistente." (Bana değil,güzeller güzeli Asistanınıza teşekkür edin.)

Adam gidince Güzele dönüp onu kucağıma aldım be döndürdüm "Ya sen nasıl bu kadar hatika olabilirsin ya!İtalyancada biliyormuşda,kocasının ortaklarını ikna ediyormuşta..Yerim seni be kadın." dedim burnunu sıkıp.

Gülümsedi "Ee var bende öyle şeyler."

"Oh mio tesoro, sono innamorato di tutto il resto, della tua intelligenza, del tuo sorriso, ma soprattutto dei tuoi occhi." (Ah Sevgilim,her şeyine bir ayrı aşığım.Zekana,gülüşüne ama en çokta gözlerine.)

🏀

Yusuf ve Güzel aşırı iyi bir çift ya..

Basketçi kız ve sonsuz mutlulukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin