2

133 14 0
                                    

Mycroft deri koltukta duran kemanı yere koyup yerini kendisi aldı. Bacaklarını üst üste katlayıp kanepede yatan Sherlock'a baktı. Dedektif kanepede boylu boyunca uzanırken elleri birbirine kenetlenmiş, düşüncelere dalmıştı. Arada bir "sıkıcı" diye bağırmasından başka yaşam belirtisi göstermiyordu

Mycroft bir kaç temel bilgi dışında önemli şeyler bulunmayan dosyayı karşısında oturan John'a uzattı

"Andrew West, arkadaşları arasında Westie olarak bilinir. Devlet memuru. Bu sabah kafası ezilmiş olarak Battersea İstasyonu'nun raylarında bulundu"

Doktordan bir soru geldi "Trenin önüne mi atlamış?"

"Mantıklı olan o gibi görünüyor"

John bakışlarını dosyadan kaldırıp ufak bir duraksama yaşadı. "Eğer sadece kaza olsaydı bize bu dosyayı vermezdiniz"

Sherlock'tan alaycı bir gülüş yükseldi.

"Savunma Bakanlığı yeni bir füze savunma sistemi üzerinde çalışıyor. Planlar taşınabilir bir bellekteydi."

Doktorun ne istediğini bildiğini anladı ama yine de doğru anlaşılmak için yineledi

"Taşınabilir belleği West'in almış olabileceğini düşünüyoruz. Yanlış ellere düşmesine izin vermeyiz" Bu sefer Sherlock'a döndü. "O planları bulmalısınız Sherlock"

Dedektif koltukta doğruldu
"Sana İngiltere'nin güvenlik sorunlarıyla ilgilenmediğimi defalarca belirtmiştim sevgili ağabeyim"

"Emir vermek zorunda bırakmazsın umarım"

"Denediğini görmek isterdim"

Mycroft son karşılaşmalarında olan şeyi hatırladı. Sherlock kendisinin elini ters çevirip duvara yaslamış, ardından hiç nazik olmaya çalışmayan bir tavırla evden kovmuştu.

Kahvesinden bir yudum daha alıp kalktığında doktor da onunla beraber ayaklandı

"Gitmiyorum, aşağı kafeye iniyorum ve-" Sherlock'un sabahlığına ve çizgili pijamalarına baktı "10 dakika içinde geldiğimde giyinmiş ol"

John'a bir bakış atıp sözlerinin anlaşılır olduğunu umdu.

Uzun sürmeden döndüğünde Sherlock'u hazır halde bulduğunda keyifle güldü. Emirleri her zaman yerini bulurdu

"Hazırsınız sanırım. Aşağıdaki araba sizi gideceğiniz yere bırakacak"

Sherlock elindeki lacivert atkısını gözü önünde salladı. Bileğindeki sargı her şeyi açıkça belli ediyordu zaten

"Benim bağlamamı beklemiyorsun heralde küçük kardeşim"

"Aynen o şekilde. Bağlamak için az biraz uğraştıktan sonra John'a önerdim ama gayet anlaşılır bir şekilde reddetti. Sanırım hakkımızdaki dedikoduların artacağını düşünüyor"

Doktor'un bir şey demek için ağzını açtığını ama kelimelerinin takılı kaldığını fark etti Mycroft

"Atkısız da gayet güzel idare edebilirsin Sherlock"

"Ah hadi ama. Bu olmadan gizemli dedektif kombinimi tamamlayamam"

Mycroft göz devirip aynanın önünde dikilen Sherlock'a doğru adımladı. Bileğindeki çıkık ağır bir şey değildi ama yine de hareket kabiliyetini kısıtlıyordu. Atkıyı kibarlık dışı bir hışımla alıp boynuna sardı

"Nasıl sarıyorum?"

"İlk önce M şeklinde at, şu ucunu ters çevirip yuvarlağın içinden girdir. Diğer ucunu da düğümün içinden çıkar"

Sherlock sağlam olan eliyle yardım etmeye çalıştı ama işi daha da zorlaştırıyordu. Bunu bilerek yaptığından çok emindi Mycroft

John'un onları izleyen ve gülmemeye çalışan hali karşısında uzun bir süre uğraştıktan sonra nihayet başardı. Hemen ellerini çekip Sherlock'un aşağı inmesi için aynanın önünde yol verdi

Sherlock'un yeterince basamak indiğinden emin olduğunda John'u kolundan yakaladı

"Ona dikkat et doktor, başına bela açmasına izin verme"

"Ne o? Kardeşin dışında birilerine de emir vermeye mi başladın"

John'un kendisine karşı her seferinde kibar olduğunu düşününce bu anı çıkış şaşırtıcı olmuştu Mycroft için

"Sandığının aksine bu sadece bir ricaydı"

"Tanrı aşkına Mycroft, onun koruması değilim. Başına aldığı belalardan sorumlu olamam. Yada çocuk bakıcılığı yapamam ki Sherlock bu yaşı çoktan geçti. Bir zamanlar dedektif olmasını engelleseydin belki-"

"Onu tüm bu olaylardan uzak tutmanın manası yok John. Garip durumlar onu mutlaka kendine çekiyor. Sadece korumak istiyorum"

Ellerini çekip bastonunda birleştirdi

"Her neyse, aşağıda seni bekliyorlardır"

John hiç bir şey demeden başını sallayıp merdivenleri indi. Mycroft boş apartmana baktı. Bazen fazla korumacı olduğunu düşünüyordu. Onu kendi haline bırakmak en iyisiydi belki de.

Her ne kadar umursamaz görünürse görünsün , onun başına bir şey gelmesi ihtimaline dayanamazdı

Mycroft x Sherlock - oneshotWhere stories live. Discover now