Sonsuz Kavuşma

463 19 1
                                    

Melis giden sevgilisinin arkasından baka kalmıştı sanki hiç bir ses duyamıyordu Özlem bayılmıştı hemşireler onun yanındaydı. Hemşirenin biri yanına geldi "Melis hanım kendinize gelin lütfen" dedi.

Melis cevap vermedi hemşire tekrar "Melis hanım lütfen metanetinizi koruyun yakınlarınıza haber vermemiz" dedi.

Melis bir anda ağlamaya başladı "Ölemez hayır" diye sayıklayarak ağlıyordu hemşire Melisin telefonunu aldı en son arananda Lilya vardı.

"Melis hanım haber vermek içi arıyorum" dedi Melis olumlu anlamda başını salladı.

Lilya telefonu bir kaç saniye sonra açtı

"Meliscim İstanbula geldiniz mi?" dedi Lilya

"Ben hastaneden arıyorum hanımefendi" dedi hemşire

"Ne diyorsunuz siz ne hastanesi"

"Yakınlarınız trafik kazası geçirdi"

Lilyanın gözleri doldu Demir "Hayatım ne oldu" dedi

Lilya "İyiler mi durumları nasıl"dedi

Hemşire "Buraya gelip konuşsak daha iyi olur" dedi

"Hemen geliyoruz hangi hastane" dedi Lilya

"****** hastanesi" dedi (hastane adı bulamadım ajdha)

Lilya telefonu kapattı Demir "Hayatım anlatacak misin?" dedi

"Melis ve Recep kaza geçirmiş hastanedelermiş hadi hemen gidelim" dedi.

Melis biraz kendine gelmişti ama ne tepki vereceğini bilmiyordu sevgilisi ölmüştü artık yoktu "Son kez Recepi görmek istiyorum lütfen" dedi

Hemşire "Şuan görmeniz mümkün değil" dedi

"NASIL GÖRMEM MÜMKÜN DEĞİL YALVARIRIM LÜTFEN SON KEZ" dedi Melis

"Sakin olun lütfen" dedi

Özlem Melisi teselli etmek için yanına geldi "Melis tabi göreceğiz lütfen sakin kal" dedi.

Kısa bir süre sonra Recepin ailesi geldi annesi ayakta duramıyordu oğlunun arkasından bağırıp ağlamaktan başka bir şey gelmiyordu elinden. Onlardan sonra içeriye koşarak Demir ve Lilya geldi Demir Melisle göz göze geldi ama Recepi göremedi sesi titreyerek "Recep nerde bir şey mi oldu yoksa" dedi.

Kimse cevap vermedi "Ne oldu ne olur cevap verin kardeşim nerde" dedi 

Melis tüm gücü toplayarak ayağa kalktı Demire sıkı sıkı sarıldı "Başımız sağ olsun Demir Recepi kaybettik" dedi

"Ne" dedi ve dizlerinin üstüne yere düştü Melis sarılmaya devam ediyordu "Demir kaza geçirdik yolda Recep" dedi 

Demir konuşmasına izin vermedi "Anlatma ne olur kardeşim ölmedi benim" dedi durumu kabul etmeyerek

Recepin abisi ağlayarak yanına geldi "Başımız sağ olsun Demir" dedi 

Lilya sevgilisinin yanına geldi sarılıp destek oldu ama Demir kendi değil "Recepi gösterin bana inanmıyorum size şaka yapıyorsunuz demi" dedi

Demir konuştukça herkesin ağlaması şiddetleniyordu Demir Melise döndü "Melis lütfen şakaysa bitsin kızmayacağım" dedi

"Keşke şaka olsa Demir" dedi

Yarım saat sonra güç bela durumu kabul etmişti hıçkırıklar içinde ağlıyordu 

Melis "Ne zaman göreceğiz Recepi" dedi ordan geçen hemşireye 

"10 dakika sonra hazır olur" diyerek yanından uzaklaştı

Demir ayağa kalktı "10 dakika deyip duruyorsunuz geçiştirmeyin artık" dedi sinirle

Demiri sakinleştirmek için Lilya yanına gitti. Hemşire "Beyfendi sakin olun lütfen" dedi

"Sakin olmuyorum ya şuan beni kardeşime götürürsünüz ya da ben kendim giderim" dedi

Hemşire "Peki beni takip edin lütfen" dedi

Melis, Demir ve Recepin ailesi morga indiler kapı açıldı o an Melis tekrar göz yaşlarına boğuldu. Hemşire Recepin yüzü açtığında Demir ağlayarak "Kardeşim" dedi ve üzerine sarıldı

Melis sevgilisinin soğuk yüzüne ellerini koydu "Sevgilim beni bırakıp neden gittin" dedi

Herkes ağlıyordu ama biliyordu Recep tekrar gelmeyecekti. Hepsi son kez vedalaştı...

1 gün sonra

Mezarlıktan yeni gelmişlerdi herkes durumu kabul edip ağlayarak oturuyordu Melis bi anda "Benim yüzümden öldü ben yaptım" dedi ağlayarak Lizge yanına gitti "Senin bir suçun yok Melis yapma Recep görse ne kadar üzülür" dedi

Melis ağlayarak gülmeye başladı "BEN YAPTIM SEVGİLİMİ BEN ÖLDÜRDÜM" dedi

Cihan Melisin yanına gidip sarıldı "Melisim yapma böyle" dedi

"Arabayı ben kullanmasaydım yaşayacaktı ben yüzümden oldu" dedi ağlayarak. Melis sürekli aynı şeyi söylüyordu "Ben yaptım" herkes onu sakinleştirmeye çalışıyordu ama olmuyordu...

10 yıl sonra Recepin ölüm yıl dönümü 

Melis her gün geldiği gibi sevgilisinin mezarına geldi ve onunla konuşmaya başladı cevap alamasa bile en çok onunla konuşurdu "Sevgilim bu gün sensiz geçen 10 yıl oldu senden sonra bende yaşamadım zaten ama artık yanına gelmek istiyorum 10 yıl boyunca arkadaşlarım için senin için ailem için hayatta kalmaya çalıştım ama artık yapamıyorum kazanın olduğu günü her gün rüyamda görüyorum ve her seferinde seni kurtaramıyorum dün gece farklı bir rüya gördüm ama İstanbula gitmek için yola çıkıyorduk aynı şeyler oluyordu ama kazada ikimizde ölüyorduk seni yalnız bırakmıyordum bu sefer keşke o kazada senin yerine ben ölseydim keşke hiç gözlerimi kapamasaydım keşkelerle ve sana hasret 10 yıl geçirdim artık yanına geliyorum" dedi cebinden çıkardığı bir avuç dolusu hapı elinde suyuyla yuttu sevgilisinin mezar taşını öptü mezasının yanına oturdu "Kavuşmamıza az kaldı birtanem geç kaldığım için çok özür dilerim" dedi ve gözlerini kapattı ve bir daha açmadı...

*Hikaye tüm orjinalliğiyle bitti aşkolar okuduğunuz için çok teşekkürler <3





























Hai finito le parti pubblicate.

⏰ Ultimo aggiornamento: Mar 27, 2022 ⏰

Aggiungi questa storia alla tua Biblioteca per ricevere una notifica quando verrà pubblicata la prossima parte!

My LighthouseDove le storie prendono vita. Scoprilo ora