TWENTY

1K 99 16
                                    

"Jungkook, yengen geliyor. Topla şunları hemen." Telaşla balkondan odaya girerken dediğim şeyler ile telefonumu yatağımın üzerine fırlatmış ve oyunun başında oturan jungkook'a söylenmiştim.

O bana şaşkın şaşkın bakıyorken ben masanın üzerinde öylece bıraktığımız çöpleri toplamaya başlamış, o sırada ona yeniden ufak bir açıklama yapmıştım.

"Jisoo da bu oteldeymiş oğlum, buraya çağırdım geliyor birazdan."

"Ne diyorsun?" Yüzündeki sırıtış ile sözlerini uzaltmışken oyununu durdurup kalktığında o da bana yardım ederek yatağını düzenlemiş ve geri kalan dağınıklıkları toplamıştı.

Beraber hızlıca ortamı düzgün hâle getirmişken kapımızın tıklatılması ile jungkook bana bakıp sırıtmışken onunla tokalaşmamın ardından kapıya yaklaşmıştım.

Kapıyı açar açmaz benden kısa olan minik bedene sarıldığımda, yüzünü göremesem de şaşkın olduğunu hissedebiliyordum. Koyu saçlarının papatya şampuanı burnuma dolarken, yüzümdeki ufak gülümseme ile belindeki kollarımı sıkılaştırmıştım.

"Utanma, bana sarılmak istediğini biliyorum."

Ufak kıkırdayışı kulağıma dolarken içimde yeniden bir şeylerin hareketlendiğini hissetmiştim. Minik ellerini belime koymuşken çekingen bir tavırla bana sokulmuştu.

"Gencolar, isterseniz ben lobide falan takılayım yani." İçeriden jungkook'un sesi gelmişken bu hâlimizi bozduğundan içimden küfür etmiştim.

"Ay evet, tamam. Çekil sen de üstümden, yapıştın teyzeler gibi."

Beni ani şekilde iterek geri çekilmesi ile istemeden gülmüş ve yanakları kızaran o meleksi yüzüne bakmıştım. O da fark etmişti kızardığını, bundan dolayı ise daha da utanmış ve hızlıca yanımdan geçerek içeriye ilerlemişti.

"Hiç şov yapma bana canım, gördüm o yanakları ben." Arkasından bağırdıktan sonra kapıyı kapatmışken ben de sakin adımlarla içeriye geçmiştim.

"Naber yenge? Orası taehyung'un yatağı oturabilirsin."

"Nereden yengen oluyorum ben senin be?" Jungkook'a gülerek atarlandıktan sonra benim yatağıma oturmuştu bile. Ben de yanında onun yerimi almışken, gözlerim onun üzerinden çekilmiyordu.

Son görüşmemizin üzerinden pek bir zaman geçmemişti fakat ona hasret kalan gözlerim kendinde değiştirdiği en ufak ayrıntıları bile radarlıyordu.

Beline kadar uzun olan saçlarını orta bir boyuta kadar kestirmişti, ön taraflarını ise kısa yaptırmıştı.

İlk buluştuğumuzda onu incelemiştim fakat o zaman hislerim bu derece güçlü değildi. Şimdi ona tamamen farklı bir gözle baktığımı bedenimin her yerinde gayet iyi bir şekilde hissediyordum.

"Yemek yedin mi sen?" Kendi düşüncelerimden kendimi ayırarak ona yönelttiğim soru ile bakışları sohbet ettiği jungkook'tan bana dönerek başını olumsuz anlamda sallamıştı.

"Pizza söyleyebilir miyiz?" Masumca sorduğu soru ile elimde olmadan gülümsemişken, otel odamızda duran telefona yönelmiştim.

"Sen iste yeter, sarılı."

kısa oldu ama bu bölümün part 2si gelicekkk

Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.

kısa oldu ama bu bölümün part 2si gelicekkk

among us 愛 vsoo Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang