39.

3.4K 297 16
                                    

Can'dan

"Şimdi içeriye sakince girip yemeğimizi yiyoruz hayatım ve eve geçtiğimizde sabaha kadar seni sikeceğim haberin olsun."

Diyip dudaklarına yapışıp sertçe öptüğümde alt dudağını hafif ısırıp geriye çekildim.

Yine onu beklemeden gülümseyerek yanından ayrıldığımda olayların ve durumların geçiş hızını anlamlandırıp sindiremeyen bi Demir bırakmıştım ardımda. Halbuki ben onu da Gülay yellozunu da dakikasına çözmüştüm ve emindim. Mesela Demir, o cadıyı kardeşi gibi görmekle beraber, etrafında olmasına alışmıştı. Yılların verdiği güven duygusunu bi gecede sarsamayacağımın da farkındaydım. Banyoda yaptığım şeyle vermek istediğim mesaj "Kardeşin bile olsa sana benden başka kimse dokunamaz ve ben o kadından hazzetmedim."

İçeri döndüğümde asıl planım ise gecenin yıldızı olmayı planlayan Gülay'a kocamla aramdaki bağın ne kadar güçlü olduğunu göstermekti. Madem bunca sene susmuş, aşkını Demir'e anlatmamış, şimdi de dilini götüne sokup oturacak.

Elif ile Volkan'ın yanında oturan, annesinin kopyası olan Elçin'i gördüğümde düşen modum nihayet yükseldi. Tabii modumun düşük olduğunu kimse bilmiyordu.

İkili koltuğa oturduğumda hemen yanıma gelen bıcırık ile tanıştım. Çok sevimli bi çocuktu maşallah. Yemekten önce pasta yemek için annesini ikna etmeye çalışıyordu. Ben bu tatlı tabloyu izlerken beni kendisine doğru çekip göğsüne yaslanmamı sağlamıştı Demir. Aramızdaki gerilim işte bu kadarcıktı işte. Ben de elimi bacağına atmış hafif hafif okşuyordum yiğidimi. Üzerimize dikilmiş kem gözlerin nazarı değmez inşallah, amiiin.

Masaya geçtiğimizde birbirinden güzel yemek hazırlamıştı Elif. Sarmaya uzandım, bayılırdım sarmaya. Kendimden önce düşündüğüm biri vardı tabi, artık alışmıştık birbirimizin tabağını doldurmaya. Tam Demir'in tabağına uzanacaktım ki ahtapot Gülay

" Sen bu sarmayı çok seversin Demirciğim fazla fazla koyuyorum her zamanki gibi canım." demez mi?
Çok bozuldum ama elbette belli etmiyordum, kaldı ki Volkan'la muhabbetim devam ediyordu o sıra.
Hiçbir fırsatı kaçırmak istemediği belli olan Gülay' a şimdilik müdahale etmedim. Madem bu hallerini herkes kanıksamıştı ben de kocamın ona müdahale edeceği zamanı beklemeliyim ki kazanan ben olayım.
Tabi dayanabilir miyim orası muamma.

Yemeğimiz boyunca tüm ilgisini Demir'e veren Gülay'dan sıkılmaya başlayan Demir ile göz göze geldiğimde sözsüz bi iletişimdeydik adeta. Kızın sen bunu seversinleri, birlikte şunu yapmıştıkları bi türlü bitmiyordu. Konuyu nihayet değiştiren evliliğimize getirip bana soru soran Elif'in alnından öpecektim az kalsın.

" Eee Can evlilik nasıl gidiyor, malum bizim oğlan sana yanık, tüm Türkiye'nin önünde de itiraf etti. Balayınızdan mutlu fotoğrafları da gördük ama merak ediyoruz işte, yanlış anlama ama zoraki evlendiniz, biliyoruz senin için zor bu durum ama ne hissediyorsun? Demir'e alışabildin mi?"

Elimi Demir'in elinin üzerine koydum. Gözlerine aşkla baktım. Ona her baktığımda kalp atışımın hızlanması normal değil bence. Kocaman yutkunarak

" Elifçiğim yanlış anlaşılacak bir şey yok. Merak etmeniz de çok doğal, yıllardır tanıdığınız arkadaşınızın mutlu olduğundan emin olmak istiyorsunuz haklı olarak. Biz mecburiyetten evlendik ama Demir bu hayattaki en büyük şansım benim ve ben ona belki de ilk gördüğümde aşık oldum, onun kalbi benim evim artık. Onunla çok mutluyum ve asla onsuz olamam artık."

Bu sözlerimi Demir'in gözlerine bakarak tamamladım. Onun da bana aşkla baktığı bu anda kimse umrumda değildi, ne Ahtapot ne diğerleri. Uzanıp bal dudağından bi buse aldım.

Mecburiyetten Aşk (B×B)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin