Rüya

19 4 3
                                    

Selam arkadaşlar biliyoryorum söz verdiğim gibi 2-3 günde bir bölüm yayınlayamadım çünkü telefonum bozulduğundan dolayı bölümleri yayınlayamadım. Bazı psikolojik nedenler yüzünden yazma hevesim hiç kalmamıştı Ama bundan sonra daha aktif olmaya çalışıcağım. Neyse sizi çok tuttum. Hadi okumaya başlayın..💕

Ormanda son hızla koşarken ayağımda ayakkabılarım olmadığı için çok zorlanıyordum biri.. biri beni kovalıyordu kim olduğunu bilmiyordum arkamı da dönemiyordum.
Koşuyordum. Sadece koşuyordum neyden kaçtığımı bilmeden. Sonunda ayağım bir ağaç köküne takılıp düşerken canımın yandığını hissediyordum. Ayağa kalkmaya çalıştım ama başarılı olamadım.
Birden karşımda biri belirince korkup geriye doğru sürünerek gitmeye çalıştım. Bir kaç santim geriye gittikten sonra kafamı kaldırıp karşımda duran kişiye baktım. Onunla göz göze geldiğimde içimde tuhaf şeyler oldu sanki..sanki onu daha önceden tanıyor muşum gibi hissettim.
Ben öylece onun gözlerinin içine bakarken o konuşmaya başladı

"Ondan uzak dur onu tanımıyorsun!"
Ben anlamamış bir şekilde yüzüne bakarken o devam etti

"Sana zarar vericek kendini aileni korumalısın. hiç kimseye güvenme!"

Ben yine anlamamıştım. Ne demek istiyordu? kastettiği kişi kimdi? Hiç bir şey anlamıyordum. Ve sonunda konuşmaya başladım.

"Kim? Kimden bahsediyorsun? Bana ve aileme zarar verecek olan kim? Ve sen.. sen kimsin? Beni nereden tanıyorsun?"
Ben art ada sorularımı sıralarken karşımdaki çocuk bana bu sefer gülümseyerek baktı ve konuşmaya başladı

"Aynı babana benziyorsun.."
Karanlık..
Karanlık...

Birden yatağımdan terler içinde
fırlayınca gördüklerimin bir rüya olduğuna şükür ettim. Çünkü gerçekten çok saçmaydı benim babam yıllar önce bizi terk edip gitmişti.
O çocuk "ondan uzak dur onu tanımıyorsun" derken kimi kasttetmişti? Hiç bir şey anlamamıştım. Her yer karanlıktı yatağımın yanındaki komidinimde elimi gezdirip telefonumu aldım. Ve ekranını açıp saate baktım.
Saat 3.45'ti tekrar yatağıma kendimi bırakıp bu gördüklerimi düşünmeden uyumaya çalıştım.

...

"Of.."
Alarmın yüksek sesi ile gözlerimi açtım. Ve bütün gece yorgansız uyuduğumu fark ettim. Çok üşüyordum. Hemen alarmı kapatıp yorganımı üzerime çektim ve sıkıca kendimi sardım.
Yatakta bı 15 dk oyalandık'tan sonra kalkmam gerektiğini hatırlayıp zor da olsa yatağımdan çıktım. Banyoya gidip günlük işlerimi de halledip odama geri döndüm ve dolabımın önüne geçip içinden bir kaç kıyafet alıp giydim.

Aynanın karşısına geçip saçlarımı taradım. Sonrada çok hafif bir makyaj yaptım. Telefonumu ve  okul çantamı alıp odamdan çıktım.

...

Zil çaldığında ayağa kalkıp buşrayla beraber sınıftan çıkacakken aniden birinin bana çarpmasıyla geriye doğru sendelendim. Gerçekten çok sert çarpmıştı ben elimi omuzuma görürken Büşra hemen bana çarpan kişiye bağırmaya başladı

"Hey! Dikkat etsene biraz"
Ardından hemen bana dönüp;

"İyi misin? Bir şey oldu mu?"
Ben olumsuz bir şekilde kafamı sağa  sola salladım. Ve sonunda kafamı kaldırıp bana çarpan kişiye baktım.
Simsiyah gözleri koyu kahverengi saçları ve beyaz teni ile muhteşem görünüyordu nefes nefese bana doğru
yaklaşıp
"Şey.. iyi misin? Çok çok özür dilerim. Ben.. benim bir yere yetişmem gerekiyordu da" diyip mahçup bir şekilde gülümsedi bende onun bu gülümsemesine karşılık verdim.
"İyiyim sorun yok"
"Ohh iyi o zaman sevindim. Bu arada benim gitmem lazım hoşçakal"
Dediyip bir anda hızla göz önünden kayboldu normal bir insana göre fazla hızlı gibiydi bu biraz dikkatimi çekmişti
"Pelin"
Büşra'nın bana seslenmesiyle kendime gelip
"Ha" diye bir ses çıkardım ağzımdan
Büşra tuhaf bakışlar attıktan sonra güldü
"Kızım iyi misin? niye çocuğun arkasından aval aval bakıyorsun?"
"Yok ne bakıcam ya dalmışım öyle"
Dedim ama Büşra nedense 'he he bende yedim' dermiş gibi yüzüme bakıyordu
"Of dalmışım diyorum Büşra ya neyse hadi gidelim"
"Aynen aynen gidelim yoksa biraz sonra zil çalıcak"
"Abartma istersen daha yeni zil çaldı"
"E sen tabi bir yerlere öyle dalınca zamanın nasıl geçtiğini fark etmedin"
"Yuh kaç dakika kaldı ki?"
"3"
"Ciddi misin?"
Büşra onaylar şekilde başını aşağı yukarı salladı
"Neyse artık bi hava alalım en azından"
Ben hiç bir zaman yerimde duran bir insan olmadım yada böyle zil çalınca sınıfta takılmayı sevmedim koridorlarda dolaşmadım. Tam tersi zil çaldığı gibi kendini dışarı atan bir insandım temiz hava her zaman iyi geliyordu kısacası ben kapalı alanları pek sevmezdim.

Zilin sesi ile kendime gelip çantamı toplamaya başladım son dersimiz boş olduğu için büşrayla sınıfı kaynattıktan sonra bol bol dedikodu yapmıştık ve benim en sonunda başım döndüğü için başımı sıraya yaslamıştım. Büşra ile tam sınıftan çıkacakken bize seslenen bir ses duyunca  o tarafa döndük
"Büşra"
"Efendim Sude"
"Benimle bi gelir misin"
"Olur da neden bir şey mi oldu"
"Hayır hayır sadece sana özel bir şey söylemek istiyorum."
"Tamam o zaman" Büşra bana dönüp "Pelin sen beni bahçede bekle ben gelicem."
Büşrayı onaylar şekilde başımı salladıktan sonra sınıftan çıkıp merdivenlere doğru ilerlemeye başladım benim sınıfın 3'cü katta olduğu için her gün inip çıkmaktan nefret ediyordum heleki yorgun olduğum zamanlar
"Dur lütfen dur yeter ben hiç bir şey yapmadım ahhh"
"Kes sesini! "
Duyduğum seslerle düşüncelerimden sıyrılıp seslerin geldiği yere baktım koridorun sonundaki bir sınıftan geliyordu
Bir dk bile düşünmeden hemen oraya doğru ilerledim. Meraklı bir kişiliğim olduğu için
Gidip neler olduğuna bakmam gerikiyordu
Yoksa meraktan çatlardım jdndndj

Sınıfın kapısına yaklaştığım'da ses'leri daha net duymaya başlamıştım.
"Bak sen kimsin bilmiyorum tamam mı bahsettiğin kişiler kim onu hiç bilmiyorum zaten lütfen artık izin ver gideyim."
"Tutun şunu!"
"Gel buraya!"
"Bilmiyorum diyorum size! Ahh.."
Duyduğum seslerle kaskatı kesildim. Burada neler olduğunu daha çok merak etmeye başlamıştım. Konu neydi?
Bilmiyordum ama deli gibi merak ediyordum. Kapının eşiğine gelince kafamı yavaşça uzatıp neler olduğunu görmeye çalıştım. Sınıf ta toplam dört kişi vardı iki tanesi yerde uzanan birini döverken diğer kişi yani benim onların ele başı olduğunu düşündüğüm kişi sinirle ona bakıyor ve bir orya bir buraya gidip duruyordu sinirden yerinde duramadığı çok belliydi ama ne olmuştu da bu kadar sinirlenmişti merak etmiştim. Anında ki bir damarın şişkinliği ne kadar öfkeli olduğunun bir kanıtıydı.

Yerdeki kişiyi döven çocuklardan bir tanesi nefes nefese doğrulunca yerde ki kim diye görmek için biraz daha eğildiğim sırada dengemi kaybedip bodozlama içeri düştüm.
Düştüğüm esnadan çıkardığım ses yüzünden bütün gözler bana dönmüştü.
Hadi gazamız mübarek olsun

Hemen ayağa kalkıp kendimi toparlamaya çalıştığım sırada ele başları olan çocuğun öfke dolu bakışlarını hissedebiliyordum.
"Sen de kimsin? bizi mı izliyordun?"
Konuşan kişi elbette ki ele başlarıydı.
"Be..ben burdan geçiyordum sesleri duyunca.." deyip susunca çıkan sesime şok olmuştum. Neden böyle kekeliyordum ve neden ona hesap veriyordum. Dik durmaya çalışarak korkmuyormuş gibi gözükmeye çalıştım. Ve sonunda aklıma gelen şeyle hala yerde olan çocuğa baktım. Bu bana çarpan çocuktu. Ağzı burnu dağılmış bir şekilde yerde yatıyordu. Kendime gelmeye çalışıp konuşmaya başladım.
"Siz ne yaptığını sanıyorsunuz böyle!" Deyip koşarak yerdeki çocuğa doğru gidiyordum ki büyük bir elin kolumu tutmasıyla durmak zorunda kaldım. Dönüp kim olduğuna baktım. Yine o çocuktu yüzündeki gerilmeden dişlerini sıktığını anlayabiliyordum. Yüzünü biraz daha eğip yüzüme yaklaştırdı Evet boyu benden epey uzundu.
Ve dişlerinin arasından "Seni ilgilendiren bir konu değil küçük kız istersen bir sıkıntı çıkmadan burdan defol git!" Hmhm peki sen dedin ya hemen giderim hayvancılığım.
Ne sanıyor bu kendini?

Bölüm Sonu..




Bir dahaki bölümde görüşmek üzere..

Sizleri seviyorum.💙

Kendinize iyi bakın..💋

Sorular;

Sizce yeni karakterimiz kim? 🤔

Yeni bölümde neler olacak?🤔

Pelin ile o çocuk arasında neler yaşanacak?🤔🤔

TAHMİNLERİNİZİ  BEKLİYORUM.

Yorumlarda yazmayı unutmayın.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Oct 14, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Bana Bir SenWhere stories live. Discover now