༄ 3.3

1.4K 65 4
                                    

Evde oturmuş Trabzonspor-Beşiktaş maçını izliyordum.

Hafif bir soğuk algınlığı geçirdiğim için bu maça gidememiştim, ekrana yansıyan Dorukhan'ı gördüğümde gülümsedim.

Bu maçı yenmelerini her şeyden çok istiyordum.

•••

Maç berabere bitmişti, Dorukhan'ın kaçırdığı kafa golü yüzünden moralim oldukça bozulmuştu.

Hastalığın verdiği yorgunluk ile koltuğa kıvrıldım ve Dorukhan'ı beklemeye başladım.

Beren maça gitmişti, Dorukhan ile hâlâ konuşmuyorlardı. Bu durum beni yıpratsada zamanla düzeleceklerini düşünüp kendimi avutuyordum.

Yaklaşık yarım saat sonra Dorukhan gelmişti, uykulu gözlerle onu izlerken o sessiz adımlarla yanıma ulaşıp yanıma oturdu.

"Uyuyor musun?"

Sesi oldukça yorgun çıkmıştı.

Oturduğum koltukta diklendim ve kafamı Dorukhan'a doğru çevirdim.

"Sarılmaya ihtiyacım var."

Kucağına çıkıp ona sıkıca sarıldım, bir yandan saçları ile oynuyordum.

"Bu maç senin orada olman gerekiyordu, buna ihtiyacım vardı."

Alınlarımızı birbirine yasladığında tekrar konuşmaya başladı.

"Eğer orada olsaydın, o golü atardım."

"O golü atsaydın, sevinir miydin?"

Biraz düşünür gibi yaptı.

"Bilmiyorum, sence?"

"Bence, sevinirdin."

"Sevinmeli miydim?"

Oldukça masumca sorduğu bu soru karşısında gülümsedim ve yanağını öptüm.

"Bilmem, sen bilirsin."

Kafasını arkaya yasladı, bakışları tavanı bulduğunda açıkta kalan boynuna minik öpücükler kondurdum.

"Kafamı çok karıştırdın!"

Gülüp saçlarını karıştırdın.

"Bugün çok iyi iş çıkardın, çok çalışkansın."

Teşekkür eder gibi gülümsedi.

"Boynumu öpmeye devam etsene, çok hoşuma gitti."

Güldüm ve bu sefer dudaklarım dudağını buldu.

≠≠≠

abi hâlâ etkisinden çıkamadım ya gol olsaydi ne yapardi falan

züppe, dorukhan toközWhere stories live. Discover now