༄ 3.4

1.3K 61 6
                                    

Beren ile Berat akşam yemeğine bize gelmişlerdi, Dorukhan bana Beren'e karşı herhangi bir kışkırtıcı harekette bulunmayacağının sözünü vermişti.

Sofrada birbirine ölümcül bakan bu ikiliyi ayırdım, minik bir ağız dalaşına girdiklerinde olay büyümesin diye Dorukhan'ı içeri çağırdım.

"Sevgilim, alttan al."

"Orada ona karşı en ufak bir söz söylemedim, sözümü tutuyorum."

Gülümsedim ve dudağını öptüm, sinirli yüzü anında yumuşamış ve gülümsemeye başlamıştı.

"Seni çok seviyorum ya!"

Yanağından makas aldığımda gülüp beni sıkıca sardı.

"Bir kere öpsem?"

Oldukça hevesli sorduğu bu soruya cevap olarak kafamı salladım. Yavaşça dudağıma doğru eğildiğinde daha fazla bekleyemeyeceğimi anlayıp acele ile onu öptüm. Dudakları yukarı doğru kıvrıldığında ondan ayrıldım, o ise konuşmaya başladı.

"Şu aceleci tavırların ne kadar hoşuma gidiyor bir bilsen, çok seviyorum."

Tekrar dudağıma eğildiğinde kıkırdadım ve tekrar ona karşılık verdim. Beni kucağına alıp mutfak tezgahına oturtunca işler daha da ileri gitmesin diye ondan ayrıldım.

"İçeride, bizi bekliyorlar."

Nefes nefese söylediğim bu şeyle Dorukhan gülümsedi ve tekrar dudağıma eğildi.

"Umrumda değil, sadece seni istiyorum."

Bu sözlerinin beni daha fazla etkilememesi için işaret parmağımı dudağına bastırdım ve tezgahtan indim. İçeri doğru adımladığımda o da arkamdan geliyordu, sessizce mırıldandı.

"Bayılıyorum sana."

İçeri geldiğimizde ikiside oldukça sessizdi, tartışmış olmalılar diye düşündüm ve ben tam konuşmaya başlayacakken Beren konuştu.

"Ben İstanbul'a dönmek istiyorum."

≠≠≠

beceremedim yine

züppe, dorukhan toközWo Geschichten leben. Entdecke jetzt