10

15.1K 1.9K 1.3K
                                    

Haiii ben geldimmmm. İftardan sonra bir bölüm daha yazacağım dedim ve sözümü tutuyorum. Bugün Jungkookun açtığı vlive yayınında yanında Taenin de olması beni delirtti, görüntüleri göremeyenler instagram hesabımda (sevvyniz ) story olarak paylaştım özelden soranlar var çok, bakabilirsiniz storyden ağağağ ben daha atlatamadım.

Bu arada yazım yanlışlarım varsa affoluna hızlı yazdım çünkü:) Keyifli okumalar yavru vampirlerim Xx

**

Çok daha büyük bir şok dalgası bedenime çarpıp geçtiğinde ayaklarımın bağı çözülmüş gibi savsakladım. Beynim karıncalanıyordu ve kafatasım alev almaya başlamıştı.

"Si-siktir ne?!" Beynime balyoz yemişim etkisiyle sarsıldım. "Me-mezarlıkta yaşadıklarım..."

Boynunu çevirerek kütletti. "Oh onları yapan da bendim, biraz ileri gitmiş olabilirim, ama bu seni istediğim gerçeğini değiştirmiyor. Ve senin bana meydan okuman hoşuma gittiği için gerçekten korkup korkmadığını test etmek istedim. Şayet cüretkârlık taslamasaydın seni hiç mezarlığa götürmeyecektim."

Beynimin pekmezi ayakparmaklarımın ucuna akıyor gibi hissettim. Şuraya düşüp bayılmak istedim o an. Beni deliler gibi korkutan ondan başkası değildi! Oyunculuğu karşısında şok geçiriyordum, o kadar iyi oynamıştı ki... Tanrım! Her şeyin altında o vardı ve ben aptal gibi hiç bir şey anlamamıştım!

Yetmiyormuş gibi kendi ayaklarımla ona gelmiştim her şeyden bir haber!

"Be-benimle oynadın..." Benimle kedinin fareyle oynadığı gibi oynamıştı resmen. Mezarlıkta aniden ortadan kaybolmaları, ona seslendiğim halde duymamış gibi davranması... Hepsi onun yüzünden gerçekleştiği halde hiç bir şeyden haberi yokmuş gibi davranmıştı! Teninin soğukluğu, nefeslerinin soğukluğu, garip gelen sinsice ve sessizce yaklaşmaları... Vampir olduğu içindi!

Ve dahası orada her şeyi bana yaşatan kendisi değilmiş gibi, bana deli muamelesi yapıp inanmayarak rol kesmişti! Bana mezarlıkta çarpıp düşüren de oydu, mezarlığın kapısını açmama engel olan ve halüsinasyon görmemi sağlayan da oydu!

O zaman mezarlığın önünde gördüğüm kırmızı gözlü kişi de oydu! Siktir!

Tüm her şey şimdi bir puzzle gibi tek tek yerine yerleşiyordu kafamda. Ve parçalar yerine oturdukça ben daha da güçsüzleşiyor gibi hissediyordum. Şok, endişe, korku birleşerek beni yiyip bitiriyordu şu anda.

"Aslında, seni kurtardım. Ancak hafızanı sildiğim için bunu hatırlamıyorsun. Hani mezarlıktan çıktığımızda, öpücük istedim ya, beni öpseydin bu ilk olmayacaktı. Hafızanı sildiğim gün seni öptüm Jeon, ah tam öpücük sayılamaz gerçi."

Gözlerim şokla irileşirken ellerimle saçlarımı çekiştirdim. "Sen... Sen bana ne yaptın?!"

"Şşşh, sakin ol güzelim. Sana isteğin dışında hiç bir şey yapmadım ve asla da yapmam. Zehirlenmiştin, çünkü benim düşmanlarımdan biri seni ısırmıştı. Seni kurtaran bendim ve eğer ki zehri almak için seni öpmeseydim ölecektin."

"Şu an yaşıyorsan benim sayemde. Dudaklarının tadına daha çok varmak istiyorum. Seni gerçekten öpmek istiyorum ve bana yakın olmanı-"

"Kes saçmalamayı! Şimdi çekip gideceğim ve sen bana engel olmayacaksın!" diye bağırarak onu göğsünden iteklediğimde bileklerimi kavrayarak ağzına götürüp dudaklarını derime bastırdı. Bileklerime kondurduğu öpücükleriyle gözlerim irileşirken kollarımı çekmek adına hamle yaptım.

Parmakları arasına hapsolan ince bileklerimi bu çabamla birlikte bıraktı. Kollarım kalçalarıma çarparak iki yanıma düştü.

"Jeon, bak zihninle oynamak istemiyorum, hafızanı silmekte istemiyorum. Ama şu an gerçekten gidemezsin."

OBSESSED • TAEKOOK  ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin