2. Bölüm

74.9K 1.7K 217
                                    


Facebook Grubumuz: Dilara Büyük'ün Kaleminden

Instagram: dilaraabuyuk

IG: dilarabuyukromanlari



Keyifli okumalar :)



Yutkunamadım, nefesim kesildi, bedenim buza dönüştü. Hareket etmek istedim ama edemiyordum. Dizlerimin titremesine engel olamıyordum. Kulaklarımdaki uğultudan anlıyordum ki kalbim fazlasıyla kan pompalıyordu. Gözlerimi ne zaman kapattığımı bilmiyordum ama açtığımda, arabanın camından gördüğüm yansımanın etkisiyle dudaklarım bir şok dalgasıyla aralandı.

Oydu...

Türk müydü? Yoksa heyecandan Türkçe konuştuğunu mu sanmıştım?

Korkudan kalbim göğsümden çıkacak gibiydi. Tuttuğum nefesimi bırakamıyordum bile. Neden buradaydı? Neden beni takip etmişti? Eli hâlâ elimin üzerindeydi. İnlemeye benzer bir şekilde nefesimi bıraktım. Titrek ama fazlasıyla derin bir nefesti.

Bakışlarım elimi kaplayan ve sıcaklığıyla yakan büyük elinde takılı kaldı. Bir şey vardı. Başka bir şey. Onun parmak uçlarından, benim tenime akan bir şey. Bu ayrıntı ürpermeme sebep oldu.

Bakışlarımı camdaki yansımasına, gözlerine çevirdim. Bir an sanki aynaya bakıyormuşum gibi hissettim. Tek bir farkla; ben tehlikeli görünmüyordum. Kaşlarımı çatarak derin bir nefes aldım. Ve keşke almasaydım diye düşündüm. Çünkü kokusu tüm benliğime dolmuştu. Kokusu... parfüm ve erkeksi bir şeyler... Gözlerim bilinçsizce kapandı, başım dönmüştü. Güzeldi. Huzur ver-

Siktir!

Gözlerimi aniden açtım. Hissettiklerim hoşuma gitmemişti. Onun kokusunu içime çekmek de neydi? Üstelik o kokuda huzur bulmak? Aptallık!

Vücudunun sıcaklığını hissetmeye başladığımda rahatsızca yerimde kıpırdandım. Bir insan nasıl bu kadar sıcak olabilirdi ki? Benim ellerim ve ayaklarım her zaman buz gibi olurdu.

Ona yüzümü dönmek istiyordum, fakat o gözler beni korkutuyordu. Sert ve tehlikeli duruşu adım atmama müsaade etmiyordu. Hele de bu kadar yakın olması... Resmen tüm cesaretim yerle bir oluyordu. Ben saniyeler önce inatçı ve korkusuzdum, öyle değil mi? Peki şimdi nereye kaybolmuşlardı?

Bu adamın derdi neydi? Neden şu an karşımda duruyordu?

Elimi, elinin altında sertçe çekerek arabaya biraz daha yaklaştım ve yüzümü ona döndüm.

Lanet olsun!

Kafam iyi olduğu için mi bu adam bana bu kadar yakışıklı görünüyordu? Ama böyle olmadığını biliyordum. Çünkü adam yakışıklı, çekici ve kesinlikle tam bir yürüyen özgüvendi. Aslına bakılırsa, bir erkek olsaydım ve onun kadar yakışıklı olsaydım, benim de özgüvenim tavan yapardı. Ve ben bunları sadece gözlerine bakarak mı düşünüyordum? Galiba bu adamı yakışıklı yapan şey gözleriydi. Keskin, soğuk ve tehlikeli. Fakat bir şekilde de günaha davet ediyormuş gibiydi. Sıcak, çekici ve gizemli...

Elini camdan çekerek sırtını dikleştirdi ve ben kısa boylu olmamama rağmen yanında küçücük kaldım. Ya da öyle hissettim. Tedirgin bakışlarımı gözlerinden kaçırdım ve etrafa bakındım. Sokak hâlâ ıssızdı ve ben hâlâ gergindim. Yeniden ona baktım, başını hafifçe sağa eğmişti ve beni izliyordu. Bu görüntü normalde sevimli gelebilirdi. Normalde, ama böyle bir gecede değil.

ENSEMDEKİ NEFES (KİTAP OLDU)Where stories live. Discover now