𝐂𝐫𝐮𝐬𝐡 𝐎𝐧 𝐇𝐚𝐭𝐞 - BakuDeku

Kimin İçin İyi Şanslar?

•••

İzuku

Kacchan hafifçe esnedi.

Sinirle kaşlarımı çatıp elimdeki gömleği kafasına fırlattım. "Hey! Sana uyuma demedim mi pislik? İki dakika bile arkamı dönemeyecek miyim?"

Üstüne gömlek atılan Kacchan irkilerek gözlerini kırpıştırdı. Ardından kaşlarını benim gibi çatıp sinirle konuştu. "Beni sabahın yedisinde çağıran sensin. Ve sırf," diyip eliyle küçümserce beni gösterdi. "Bu berbat kombinelerini görmem için."

"Berbat mı?!" Dedim sanki hayatımın en büyük hakaretini yemiş gibi. Zira iki gün boyunca randevuda ne giyeceğimi prova etmiştim ve karasız olduğumdan elimde ondan fazla kombin vardı.

Bu yüzden Kacchan'ı çağırmıştım.

Ama bu şerefsiz.. Pü!

Keşke Jirou ve Momo'yu çağırsaydım. Ulan hatta Koda'yı bile çağırsam Kacchan'dan daha iyi olurdu,

"Tam anlamıyla," diye cevap verdi Kacchan yüzünü ekşiterek. "Randevuya değil de kraliyet ailesiyle yemek yemeye gidecekmiş gibi gözüküyorsun."

Anlamazca üstüme baktım.

Ne var yani altın işlemeli fular, ressam şapkası, bol kumaş pantolon ve uzun dokuma ceket giydiysem?

İnkar eden bakışlarımı fark eden Kacchan gözlerini devirdi. "Sadece bir kafeye oturacağının farkındasın değil mi? Tıpkı normal insanlar gibi yani?"

"Üff.. madem beğenmedin gel de yardım et o zaman. Çünkü bu üzerimdekiler en sade olan kombinelerimden biriydi."

Kacchan düz bir ifadeyle bana baktı. Ardından hafifçe iç geçirip ayağa kalktı. Hemen dolabımın önüne geçmişken, dikkatle kıyafetlerimi incelemeye başlamıştı. Merakla onu izlemeye koyuldum.

Ve aradan birkaç dakika geçtiğinde Kacchan elinde üç parçayla bana döndü. "Evet.. bunlar ilk randevu için uygun."

Elindekilere baktım.

Siyah bol bir pantolon, beyaz tişört ve haki yeşili bol bir sweat.. Evet oldukça hoş bir kombindi belkide ama. "Sence fazla basit kaçmaz mı?"

Kacchan bana 'aptal mısın?' der gibi baktı. "Eğer rezil olmak istiyorsan kendi kombinlerinden giyebilirsin. Ama bu randevunun başarılı olması için," elindeki kıyafetleri uzattı. "Beni dinle ve bunları giy."

"Of," dedim dudaklarımı büzerek. "Tamam ya.."

Kacchan tekrar yerine oturup telefonunu eline aldığında bende üzerimdekileri çıkarmaya başladım. "İçimden bir ses bugün güzel şeyler olacak diyor. Sence?"

"Hm."

"Hm mı? O ne demek ya? Yoksa bugün güzel şeyler olacağını düşünmüyor musun.. bir dakika! Yoksa Todoroki'yle birlikte olamayacak mıyım?!"

"Fazla düşünüyorsun. Sadece seni geçiştirmek için 'hm' demiştim.."

Gözlerimi kıstım. "Pislik."