K.Ç. • 3. BÖLÜM

137 53 82
                                    


KİRAZ ÇİÇEĞİ_

"Bölüm Üç"

🍂


Gökyüzündeki her bir yıldızın kapladığı gök üstündeki kara bulutlar umutsuzluk yağmurlarını üzerime akıtıyordu

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

Gökyüzündeki her bir yıldızın kapladığı gök üstündeki kara bulutlar umutsuzluk yağmurlarını üzerime akıtıyordu.

İnsanları diğer varlıklardan farklı kılan şey irade verilmiş olmasıydı. Bizim bir beynimiz vardı. Biz düşünebilir ve irademizle doğru ve yanlışı ayırt edebilirdik. İster doğruya yönelir ister yanlışa sapardık. Bu insanın kendi benliğindeki özel kararıydı.

Birisi size, 'Neden yaptın?' diye sormuyordu artık. İnsanlar bazen düz düşünüyordu. Bazen dolaylı yoldan bunu neden yaptığını değil de bunu yapmış olduğu için onu yargılayıp aşağılama hissine kapılıyordu. Tıpkı bir garson görevlisi olmak istediğimde diplomasi olan bir kıza iş vermek istemeyen işverenin attığı o bakış gibi. Arayacaklarını söyleseler de numaramıbile almamışlardı. Gerçi telefonum da yoktu ya, o ayrı mesele.

Geçen birkaç gün içinde sayısız işe başvurmuştum. Kayıtlarıma bakan beyefendi bana gazetecelik bölümünden mezun olduğumu ve başvurduğum bu işte gerçekten olup olmamak istediğimi sorgulamıştı. İnsan çok garip bir varlıktı. Kafatası içinde saklanan bir beyin vardı ve en ufak bir zihinsel ya da fiziksel bir zararda büyük kayıplar yaratabiliyordu. Ben bir muhabirdim, ben bir okuldan mezun olmuştum ve geçmişe dönük bir araştırma yapınca aslında çok kötü bir eğitim dönemim olmadığını gördüm. Bu içindeki geçmişi unutan kız başarılı bir gazeteciydi.

Koridor boyunca yürüdüm. Elimde boşalan tepsiyi yemek yapılan kapıdan geçip tezgahın üzerine bıraktığımda takatim kalmamış gibi omuzlarımı çökerttim. Derin bir soluk verdim. Kaynayan tenceler, ateş görüntüleri ve o bıçak seslerinin yoğunluğu altında ezildim sanki. Basit bir restorandan çok yarı bar yarı restorandı çalışmaya dün geceden şuana başladığım yer. Akşama dönüyorduk ve her iki alan da oldukça gürültülü bir hal içindeydi. Bar tarafı içkilerle dolup taşıyor, restoran tarafıysa ailelerin geldiği ve bol çeşitli istedikleri yemeklerle yeni bir tencere çıkarıyordu ortaya. Çalışmak öyle sanılanın aksine kolay değil zordu. Hatta ellerim aşınana dek yerleri silip servise çıkmıştım gün boyunca. Ne lakayıl sözlerde bulunan ayyaş adamlar ne de kız arkadaşına rezil olmamak için tüm maaşını buraya yatırıp garsonlara en kötü muamale yapan çocuk benim anlayışıma uymuyordu.

Bugün anladım. Bugün sade bir yaşam isteyip sade bir kız olduğumu anladım.

"Yorulmuş görünüyorsun."dedi Ceyla. Bugün sarı kızıl saçlarını topuz yapmış dudaklarına o koyu kırmızı rujlarından sürmüştü.Gülümseyerek elini omzuma atıp,"Buralar böyledir hayatım. Bir an oturacak zaman bulamazsın. Ha bir de güzelsin, maşallahında var hani...üzerler seni."dedi, tıpkı kabadayıları andırıyordu bakışları konuşmalarıyla.

KİRAZ ÇİÇEĞİ |1+2+3| Donde viven las historias. Descúbrelo ahora