19: O kişi ben değilim...

500 43 45
                                    

🌸

"Sen... anlamıyorsun... beni anlamıyorsun!"

Chaeyoun sinirle çıkışırken, Hyunjin konuştu.

"Asıl anlamayan sensin."

Chaeyoun bu söylenenlerle daha fazla tahammülünün kalmadığını hissetti.

"Ben... ben sana o kadar çok aşık oldum ki... saf gibi o halimle beni sevebileceğini düşündüm! Sen bencil kibirli birinin tekisin! Benimle alay ettin! Sana o kadar yardım etmeme rağmen kullandın beni! Nefret ediyorum senden Hyunjin! Senden bana yaptığın her şey icin nefret ediyorum! Lanet olsun ki sevgim nefrete göre daha ağır basıyor! Üniversiteye başlayana kadar senin yüzünden yemek yemek için haplar bile kullandım ben!"

O Hyunjin'e bağırırken, Hyunjin ona sarılmak için kendine doğru çekti. Fakat Chaeyoun onu iterek konuşmaya devam etti.

"Üniversitede... aptal gibi gerçekten sevdiğini düşündüm! Gerçekten değer verdin sandım ben! Beni berbat bir şekilde, hayallerimi paramparça ederek orada bıraktığında senden ölesiye nefret etmeliydim! Beni kullandığın için nefret etmeliydim! Hayallerimle oynadığın için, bana ümit verdiğin için, her gece ağlattığın ve intihara kalkışmama sebep olduğun için senden nefret etmeliydim! Hyunjin... sen berbat bir insansın."

Chaeyoun derin nefesler alırken, Hyunjin sadece ona dinliyordu.

"Özürlerinin hiçbirini kabul etmemeliydim çünkü senin yüzünden ömrüm boyunca kendimden nefret ettim! Sen berbat biriydin! Yine de lanet olsun... seni öyle çok sevdim ki asla nefret edemedim! Şimdi tek istediğim şey huzurla ölmek ve bunun bile sebebi sensin! Yine de senin mutlu olmanı istiyorum çünkü sana çok aşık olan aptalın tekiyim ben!"

Chaeyoun hıçkırarak ağlarken konuşmaya devam etti.

"Ben... öyle çok uğraştım ki... istemedim mi zannediyorsun? Ben de isterdim mutlu olmayı ama olmuyor! Yaşam enerjim yok benim! Ruhum yaralarla dolu! Eğer beni seversen yorgun düşersin. Yaşam enerjini bana harcamanı istemedim ben! Ruhumu sarmakla uğraşmanı istemedim! Çünkü seni daha mutlu edebilecek insanlar var! O kişi ben değilim..."

Chaeyoun ağlamaktan konuşamazken, Hyunjin ona sarıldı.

"Böyle söyleme... Chaeyoun, mutsuz olacaksam bile bu seninle birlikteyken olsun. Sen yokken mutlu olmayacağım. Ben... senin ölmene dayanamam."

"Lütfen... biraz huzurlu olmama izin ver. Ruhumun daha fazla parçalanmasını istemiyorum."

"Üzgünüm... ben bunu yapamam. Üzgün olacaksam, ya da ağlayacaksam bile bu seninleyken olsun. Eğer şimdi gidersen Chaeyoun, başka biri olmayacak. Söz veriyorum o naif ruhunu tüm dünyaya karşı koruyacağım. Daha fazla parçalanmasına izin vermeyeceğim. Yalvarıyorum Chaeyoun... benimle kal."

Chaeyoun Hyunjin'e bakarken, Hyunjin yavaşça ona yaklaştı.

"Hyunjin..."

Şimdi aralarındaki mesafe, oldukça azdı.

"Chaeyoun, ben sana aşık oldum. Üzgünüm... seni bırakamayacak kadar bencil olduğum için."

Hyunjin Chaeyoun'u öperken, Chaeyoun donakaldığını hissetti.

Beyni tüm işlevini yitirmiş, zihni tamamen bomboş gibiydi. Hyunjin dışında başka hiçbir şey düşünemiyordu.

İçine yayılan heyecan, karnındaki gıdıklanma hissi ve kalbinin yerinden çıkacakmış gibi atması... uzun zamandan sonra ilk defa bu kadar net bir şekilde yaşadığını hissediyordu. Chaeyoun, Hyunjin ile varolduğunu hissediyordu.

Hyunjin'in elinin kendi belini sardığını hissettiğinde nefesi kesildi.

Yaşadıkları bu an... Chaeyoun'un tam o anda ölmek isteyeceği kadar güzeldi.

Ya da daha fazla yaşamak isteyeceği kadar.

Chaeyoun aklına dolan bu düşüncelerden nefret etti.

Hayır... onun yaşamaması gerekirdi.

Yine de... bu düşüncelere engel olamıyordu. Hyunjin ona bu kadar yakınken, onu tam şu anda öpüyorken, onunla daha fazla vakit geçirme düşüncesi tüm vücudunun yaşamak için direnmesine sebep oluyordu. Ruhu, sanki Hyunjin'in verdiği söz ile birlikte, ilk kez yaşamak, direnmek istiyor gibiydi.

Ellerini yavaşça Hyunjin'in boynuna dolarken, çıkan rüzgar sebebiyle Sakura çiçeklerinin dökülmesi mükemmel bir manzarayı beraberinde getiriyordu.

Bu bomboş, kimsenin olmadığı yerde, Sakura ağaçlarının arasında yaşam o kadar güzel görünüyordu ki...

Hyunjin geri çekildiğinde, Chaeyoun sessizce konuştu.

"Beni vazgeçmeye zorladığın için seni asla affetmeyeceğim."

Hyunjin gülümserken, Chaeyoun da gülümsedi.

İkisi bir süre öylece kaldılar. Sakura çiçeklerinin arasındaki bu nefes kesici derecede güzel manzara, gerçekten de ölüm ile yaşamın birlikteliğini simgeliyordu.

Hyunjin Chaeyoun'a sarılırken, konuştu.

"Bir daha sakın... bunu yapmaya kalkışma."

"Seni görürsem vazgeçerim demiştim... sen varken bu imkansız."

Hyunjin rahatladığını belli edercesine derin bir nefes aldı ve Chaeyoun'un elini tuttu.

"Yani sevgilimsin."

Chaeyoun şaşkınca Hyunjin'e bakarken, Hyunjin kahkaha attı.

"Az önceki senden eser yok..."

"Çünkü sen gülümsüyorsun."

Hyunjin'in gülümsemesi daha da artarken, Chaeyoun ise hala inanamıyormuş gibi bir ifadeyle konuşmaya devam etti.

"Biz cidden... sevgili miyiz?"

"Kesinlikle. Sevgilimsin."

Helloooo beni seven sevdiklerim! Yeni bir bölüm ile karşınızdayım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Helloooo beni seven sevdiklerim! Yeni bir bölüm ile karşınızdayım.

Öncelikle bölümü nasıl buldunuz?

Öncelikle final bölümü bu değil, kitapta sürekli olarak Chaeyoun'un çektiği acıları, Hyunjin'in Chaeyoun'u hatırlayamadığı, onu göremediği ve ona eziyet ettiği için kendine kızgınlığını okudunuz. Bu yüzden burada bitirmek istemedim. Finali güzel bir bölüm ile yapacak ve bana göre çok anlamlı bir şekilde bitireceğiz.

Söylemek istediğim, sizi bilgilendirmek istediğim daha fazla şey var fakat finale saklıyorum

Sizleri seviyorum

Bayssssss ❤️❤️❤️

Aswium 《 Hwang Hyunjin 》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin