Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
<▪︎>
Görmemiş gibi yaparak yürümeye devam ettiğimde bana seslenmesi ile duraksamıştım.
Arkamı dönüp ona baktığımda yerde duran bileziğimi eline aldığını ancak kaşlarının çatıldığını görmüştüm.
Benimle göz göze geldiğinde yüzünde şaşkın bir ifade vardı.
Choi Yeonjun sandığımdanda zeki çıkmıştı.
"Bu senin mi?" Dedi Yeonjun.
Başımı salladım. Çatık olan kaşları eski halime dönmüştü yavaşça. Sanırım hâla anlam veremiyordu.
Bakışmamızı bölen şey profesörün konuşması olmuştu.
"Choi daha önce bileklik falan görmedin mi? Neden böyle tuhaf tepkiler veriyorsun?Mun Hee al şunu ve yanıma gelin."
Sınıfdaki bir kaç öğrenci kıkırdamıştı ben ise yaklaşıp bilekliği almıştım.
"Teşekkürler." Dedim yüzümdeki samimi olduğunu düşündüğüm gülümsemem ile.
Başını salladı ancak bakışlarını hala üzerimde hissediyordum.
Yani anlamışmıydı? Hareketlerinden bir şey anlamak gerçektende zordu,ama verdiği tepkiler anladığını gösteriyordu.
Nihayet Taeyeong ile ben profesörün yanına gitmiştik ve Taeyeong masada duran zarfı alıp açmış ve çalışacağımız projenin ne hakkında olduğuna bakmıştı. Benim aksime heyecanlı ve istekli görünüyordu,ama benim projeyi umursadığım söylenemezdi.
Yinede yardımcı olmak zorundaydım. Benim şu an tek düşündüğüm Yeonjunun bundan sonra ne yapacağıydı,eğer ki anladıysa ve teklifi mi kabul etmezse o zaman planım suya düşerdi.
Beomgyu'nun kazanmasına izin veremezdim. İçimdeki nefret ve inatçılığım buna izin veremezdi.
Yerlerimize geçtiğimizde zil çalmıştı ve Taeyeong yanıma gelmişti.
"Hey naber Munhee,nasılsın?"
"İyiyim..teşekkürler." Sanırım sesim fazla soğuk çıkmış olacak ki yüzündeki gülümseme silinmiş ve yerini tuhaf bir ifade almıştı.
"Pek konuşkan değilsin anlaşılan."
"Ah üzgünüm,haklısın insanlar ile iletişim kurmakta iyi değilim. Seninlede daha önce hiç konuşmadığımız içi..-"
