𝑵𝒆 𝑰̇𝒍𝒂𝒄𝜾?

788 83 21
                                    

Eve döndüğümüzde kapının önünde simsiyah bir araba ve siyah takım elbiseli adamlardan biri içinde diğer ikisi arabanın önünde sohbet ediyorlardı. Arabanın önündekiler Bizi fark ettiklerinde doğruldular arabanın içinde ki de abime selam vermişti. Eve girdiğimizde içeride bi tane kadın vardı. Nue ile sohbet ediyordu. Bizi gördüğünde ayağa kalktı. Yüzünü gördügümde hatırlamıştım. Annem. Nue onu almaya gitmişti büyük ihtimal o annem di.

"Tenshi! Minik kelebeğim" dedi yanıma gelip sarılarak. 

"Seni ne kadar özledim bilemezsin" kollarımı anneme sardım. 10 yasından beri görüşmüyorduk. Hatta onu bile unutmuştum. Jinkonun anlattığı kadar biliyordum. İkimiz de sarılmayı kestiğimizde anneme elimde ki tavşanı gösterdim. Annem başımı okşadı.

"Abin mi aldı onu sana?" Başımı olumsuz anlamda salladım.

"Abim beceremedi. Mitsuya-kun benim için bi makineden kazandı." Annem, Mitsuya'nın ismini duyunca şaşkınca baktı ve sordu;

"Sen onu hatırlıyor musun?"  Başımla onayladım.

"Evet 2 tane kız kardeşi de var bir kaç haftadır tanışıyoruz ama hala hiç birini unutmadım." Annemin yüzünde ki şaşkın ifade bir anda hüzüne dönmüştü. Gözü dolmuştu ama gülümsüyordu. Kollarını tekrara boynuma sarıp başımı öptü.

————

Akşam pijamalarımı giydikten sonra Mitsuya'nın verdiği tavşanı da alıp annemin odasına doğru gittim. Odaya girmeden önce annemin birisiyle sinirli bir şekilde konuştuğunu duymuştum. Kapıya kulağımı dayayıp konuşmaları dinledim.

"Ne demek ilaçlar çalındı yano!" Dedi annem sinirle.

"Kim çalmış?"

"..."

"Ah bilmeliydim."  Annem uzun bir süre sustu ya da konuştu kişiyi dinliyordu.

"Yano o ilacı ne yapın edin geri alın. 3 ayımız kaldı yeni bir ilaç üretmek en az 1 yılımızı alır. Kızımın hayatı söz konusu." Benim hayatım mı? 6 ay sonra ne olucak ki? Annemin sesi uzun bir süre gelmeyince kapıyı tıklatıp içeri girdim.

"Tenshi? Ne oldu güzelim?" Diye sordu annem.

"Seninle uyuyabilir miyim?" Annem gülümsedi.

"Tabi ki gel." diyip yorganını kıvırdı. Yanına gidip yorganın içine girdim ve anneme sarılarak uyudum.

————

"Anne, nereye gidiyoruz?" Diye sordum. Annemin elinden tutmuş tanıdık bir cadde de yürüyorduk. Annem cevap vermedi. Yanımızdan hızla 3 araba geçti. En önde ki araba bir anda yan döndü ve diğer iki arabada o arabaya çarptı. Öndeki araba 2 kez takla attıktan sonra bir anda patladı ve etrafa yayılan ateşin kırmızısı heryer kırmızıya boyandı. Annem kaybolmuştu. Etraftaki kırmızılık Beyaza döndüğün de havadan bir baloncuk indi. Yansımasında annem ve ben sarılarak uyuyorduk. Geçen geceki anımdı bu. Baloncuğa dokunmak için elimi uzattığımda baloncuk patladı. Sonra gökyüzünden başka bir baloncuk daha indi. Yine ona doğu ilerlediğimde baloncuk patladı. Sonra yüzlerce baloncuk gökyüzünden inmeye başladı. Hiç birine dokunamıyordum. Yaklaştığım anda patlıyorlardı. Son baloncuğa geldiğimde o patlamadı. Baloncuk yavaşça gökyüzünden süzülüp avcumun içine düştü. Yansımasın da ben ve mitsuya'nın 10 yaşında ki hali vardı. Mitsuya benim elimi tutmuş bir sey söylüyordu. Sonra ben ona veda edip gidiyordum.

"Tenshi." diye bi ses geldi arkamdan. Arkamı döndüğümde etraf bir anda sahil kenarına dönüştü. Sesin sahibu babamdı.  Bana gülümseyerek elini uzatıyordu. Babama bakarken elimde ki baloncuğun hareket ettiğini fark ettim. Baloncuğa tekrar baktığımda garip şekiller alıyordu. Kare, üçgen, kalp ve karmaşık şekiller alıp duruyordu. Baloncuğun üstünde ki yansımada da hala Mitsuya ve ben vardık ben hastane yatağında Mitsuyaya birşey diyordum ve mitsuya şok içinde bana bakıyordu. Sonra baloncuk kalp şeklini alıp durmuştu. yansıma soldu ve tamamen kayboldu.  Kalp şeklinde ki baloncuk etrafında dönerken şekli bozulmaya başladı ve bir anda patladı.

Yerimden sıçrayarak uyandım. Günlerdir aynı rüyayı görüyordum. İşin garibi de bazen ismimi bile unutan ben günlerdir bu rüyanın tek bir kısmını bile unutmuyordum. Başım ağrıyordu. Bayılcak gibiydim. İçerden bağırışma sesleri gelince odanın kapısını açtım. Annem, Jinko, Nue ve tanımadığım bir adam vardı.

"Ne oluyor?" Diye sordum. Kimse cevap vermedi.

"Jinko neden bağırıyordunuz?" Diye sordum. Bir anda Başım dönmeye başlayınca dengede durabilmek için duvardan destek aldım.

"Benden ne saklıyorsunuz?"

"H-hiçbir şey tatlım." Dedi annem.

"Hayır bir şey saklıyorsunuz. Bir ilaçtan bahsettiniz ne ilacı o? Bu yüzden mi sinirlisiniz?" Nefes almam zorlaşmaya başlamıştı. Göğsüme bir ağrı oturmuştu.

"Tenshi iyi misin?" Diye sordu Jinko oturduğu yerden ayağa kalkarken.

"Ne oluyorsa lütfen bana da anlatın..." Dediğimde görüşüm bulanıklaştı.

"...zaten 2 gün sonra herşeyi unuturum." Cümlemi bitirdiğimde artık dayanamıyordum. Vücudumu ayakta tutamıyordum. Herşey simsiyah olurken duyduğum tek şey Jinko ve Nue'nin ismimi bağırmasıydı.

 𝑨𝒏𝒕𝒊𝒅𝒐𝒕𝒆//ℳ𝒾𝓉𝓈𝓊𝓎𝒶 𝒯𝒶𝓀𝒶𝓈𝒽𝒾 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin