0.4

739 57 52
                                    

selam. yorum yapıp yıldıza basmayı unutmayın lütfen 💫

"veli..."

adamın adı zihnimde yankılanmaya başladığında başımın döndüğünü hissettim. ciddi ciddi ömerlerin babasını akif atakul mu öldürmüştü şimdi? onların bu kadar zor bir hayat yaşamasının, bu okula gelmelerinin, yaşanılan tüm olayların sebebi de bu adam mıydı yani? aybike'nin seslenişiyle kendime gelebildim.

"berk, berk iyi misin? rengin atmış resmen çok solgun gözüküyosun."

"iyiyim iyiyim tatl- yani şey aybike. ben bi hava almaya çıkayım en iyisi."

"geleyim mi ben de seninle?"

"yok yok, sen bak keyfine rahatsız olma. ben hemen gelirim zaten."

ömer'in yardımıyla ayağa kalktığımda hemen sınıftan çıktım. kendimi bir hışımla lavaboya attığımda kapıyı da kapattım. yüzümü yıkayıp soğuk suyu boynuma çarparak iyi olmaya çalışıyordum ama son bir iki haftadır ardı ardına yaşadıklarım sindirelecek şeyler değil.

aynadaki yansımama baktım korku dolu gözlerle. eğer gerçekten de o adamsa yaşanılanlarla nasıl başa çıkacağım? akif atakul'un ittiği kişinin veli eren olması demek, onun katil olması anlamına geliyordu. hıh. bir de ömer ve asiye'ye burs verdi bu adam kendi okulunda ya. günah çıkarma yöntemi de bu herhalde.

şüphe çekmemek adına sınıfa dönmem lazımdı ama videodaki kişinin veli eren olup olmadığını da öğrenmeliyim. aybike'ye de şuan bir şey söyleyemem ki. kesinleşmeden endişeye kapılmasını istemem, kendi başıma halletmem gerekiyor, şimdilik.

aklıma gelen fikir hafifçe sırıtmama sebep olmuştu. berk özkaya zekası olsa gerek...

🖤

sınıfa girdiğimde aybike'mle beraber diğerlerinin de gözü üstümdeydi. daha iyi hissettiğimi söyleyerek içlerini rahatlattıktan sonra oturdum yanlarına.

"berk iyi olduğundan eminsin değil mi?"

"eminim eminim. başım tam iyileşmedi ya, o yüzden oldu herhalde ama geçti merak etme sen."

konuyu bir an önce açmalıydım, daha sonraya ertelersem cesaret edemeyebilirdim çünkü.

"ya baksanıza ne diyeceğim, akşam ders falan mı çalışsak beraber? sınavlar da yaklaşıyomuş ya, doruk söyledi."

ömer söz aldı. "matematik var ilk, bizde çalışırız istersen de toplama çıkarma falan hatırlıyosun sen di mi?"

dediği şeyle gülmüştüm. "evet evet, o kadar da bilgim var."

bu ders çalışma olayını ömerlerde yapacak olmamız çok iyi olmuştu gerçekten. babasının fotoğrafını bir bahaneyle istersem de videodaki adamla aynı kişi olup omadığından emin olacaktım böylece.

diğerleri yanımızdan ayrıldığında aybike'm geldi yanıma.

"berk bak iyisin değil mi? iyiyim dedin ama eğer başında ağrı falan varsa hastaneye gidelim."

"iyiyim iyiyim güzelim, yok bir şeyim merak etme sen." dedim kıvırcığıma gülümseyerek.

burnuna küçük bir öpücük bıraktığımda sarılmıştı bana. tamamen emindim artık, huzur aybike'nin kollarındaydı.

🖤

ömerlere gittiğimde kapının önünde şengül hanımı görmemle biraz duraksamıştım. bana karşı olan nefreti geçti mi tam emin değildim çünkü. evet eskisi kadar kin kusarak bakmıyor ama yine de bana bayıldığı da söylenemez.

niye geldin diye sormasa da aklından geçirdiğini tahmin etmek zor değildi. sormamasına rağmen açıklama gereği duydum.

"ömerle ders çalışacağız da ben o yüzden geldim."

"ömerle?"

inanmadığını belirten bakışlarla bakıyordu şimdi de müstakbel kaynanam. fazla gergindi ortam ve ben kendimi baskı altında hissediyordum, neyse ki orhan amca yanımıza gelmişti.

orhan amcanın gelmesiyle ortamın gerginliği azalır diye düşünmüştüm ama tam aksine daha çok gerilmiştim, avuç içlerim terlemişti resmen. aybike'nin babası olduğu için ve benim de geçmişim temiz olmadığı için bir şekilde gözüne girmem lazımdı.

"hoş geldin oğlum, oğulcan'a mı geldin?"

aybike'yle ilişkimizi henüz öğrenmemişti orhan amca ve öğrenirse ne tepki verir ya da beni kabul eder mi, hiçbir fikrim yok gerçekten.

"hoş bulduk orhan amca, ömerlerle ders çalışacağız da beraber, o yüzden geldim. sınavlar da yaklaşıyor."

"anladım evladım, tamam o zaman iyi çalışmalar size."

"teşekkür ederim. şey aybike yok mu?"

ah, kahretsin ya. bir anda aybike'yi sordum, tutamadım cümleleri çıktı ağzımdan. adama ne diyeceğim şimdi? aybike'yi niye sordun demeyecek mi? toparlamam lazım bir şekilde.

"o da ders çalışacaktı da bizimle, öyle anlaşmıştık yani."

şaşırmış bakışlarının yerini daha anlayışlı bakışlar almıştı şimdi, çağıracağını söylediğinde de kapıda aybike'yi beklemek yerine ömerlerin evine geçtim. sevgilimi bekleyip de adamı daha fazla şüphelendirmek istemedim.

"kimleri görüyoruz ya! sen buralara gelir miydin berko?"

ömer elimi sıkıp arkadaşça koluma vururken gülümsemiştim.

"bilmem. gelmez miydim?"

dilini damağında şaklatıp başını olumsuz anlamda salladı. "cık. gelmezdin."

hafızamın yerinde olduğuna dair bir pot kıracağım diye ödüm patlıyordu. bilseler onlar için bir şey değişmezdi ama tedbirli olmak zorundaydım. onlar öğrenirse doruk da öğrenir ve hastaneye de geldiği için gidip babasına benim hafızamın yerinde olduğunu söyleyebilirdi. bu da benim için çok kötü olurdu tabi.

"ben geldiiim."

aybike ömerle yanımıza geldiğinde hızlıca yanağımdan öpmüştü. ben gözlerimi irice açıp ona ömerin de burada olduğuna dair uyarıcı bakışlar atarken ömer de yalandan öksürmüştü. neyse ki hafızamla ilgili bir şey anlamamıştı.

"ne?"

"abiyim ben."

"ömer zaten oğulcan var başımda bi de sen mi başladın?"

ikilinin tatlı atışmasını izlemek aşırı keyifliydi. çok güzel bir kuzenlikleri var benim gözümde, her zaman birbirlerinin yanındalar. kuzen de değil kardeş gibiler resmen, özenmemek elde değil.

ben onları izlerken asiye ile oğulcan da girdiler içeri. ömer kitapları çıkarıp çalışma konuları ayarlamaya başladığında huzursuzca yerimde kıpırdandım. ders çalışmaya gelmemiştim sonuçta buraya, kanıt için fotoğraf bulmaya gelmiştim.

gözlerimi etrafta gezdirdiğimde çerçeveli bir resim takıldı gözüme; ömer, asiye, kadir, emel ve anneleriyle babaları olmalıydı resimdekiler. heyecanlanmıştım ama tatlı bir heyecan değildi bu, daha çok gerçekleri öğreneceğim için ve o adamın olduğunu görmekten korktuğum için kötü bir heyecandı.

"ömer? şu resimdekiler annenle baban mı?"

buruk bir gülümseme yerleştirdi yüzüne, onları ne kadar özlediğini anlayabiliyorum.

"evet, onlar." fotoğrafı da cümlesini bitirir bitirmez bana uzattığında kanım gerçekten donmuştu.

gözlerim kocaman açılırken dişlerimi sıkıyordum.

bu adam... o videodaki adamdı.

nasıl buldunuz? yorumlarınızı bekliyorum. 🤎

my dad's killer | ayberWhere stories live. Discover now