İkiz kız kardeşler Klara Amaris ve Diana Ashley Layons... Bu kimin hikayesi? Klaranın?Diananın? Her ikisinin? Belki de kısıtlı yaşayanların.... Hazırsanız, başlayalım mı?
Oturduğum koltukda öylece önümü izliyordum. Hepimiz durgunduk. Arada bir Astoria ve Diana konuşuyordu. Doğru, Klara içimizden geçmemişti. Bir keç kelime edip gitmişdi. Bu kelimeler de bir kaç haftaya unutulacaktı. Ama ben nedense içimde bir şeyin bana batdığını hiss ediyordum. Evet evet batdığını. Sanki vicdanım kulağıma bir şeyler fısıldıyordu. "Doğru yapmadın!" diyoru. Ona cevabım "Hadi ama, ben onun bana olan güvenin kırmadım, çünki öyle bir şey yoktu!". Vicdanım ise başını sağa-sola sallıyordu. "Bir zaman gelecek, arkana bakmadan koşmak isteyeceksin, ama koşmak için çok geç olacak. Gerçeklerle işte o zaman çarpışacaksın!" dedi vicdanım. İçimde yankılanıp kulaklarımı acıtan bu sese karşılık yerimde kıpraştım. Her kesin gözü beni buldu önce, sonra da, omuzumun üzerindeki bir yeri.
Bakış odaklarını görmek için arkama döndüğümde, elimde bir kaç kağıt ile içeri giren Klarayı görüm. Pansy ona seslenmeğe kalkıştığında duymazdan gelip hızlı adımlarla içeri geçti.
Adrian-Pff sen kazandın Draco.
İnanın şu an kazanmak umrumda bile değildi. İçimi doldurmuş sesin ne demek istediğini ölçüyordum şu an. Pansy ise Klaranın yanına gidip-gitmemesini tartıyordu galiba. Sonunda gitmeğe karar vermiş olmalı ki, ayaklandı. Onu durduran Diana olmuştu.
Diana- Pansy dur. Şu an yanına gitme. Gidersen bile takmayacaktır. Siniri geçsin, belki anlayış gösterir.
Astoria- Diana haklı. Boşuna kızdığını anlayacaktır elbette. Yani umuyorum.
Blaise- Acaba yaptığınız şeydeki hatanı ne zaman anlayacaksınız?
Theo- Neredeymiş hata?
Blaise- Senden hiç beklemezdim Theo. Kız hasta idi ve derse giremedi. Hiç biriniz ise onu merak edip yanına uğramadınız. Yetmezmiş gibi üstüne iddiaya girdiniz. Eğer boş bir şey yüzünden dersleri kaçırmış olsa idi o zaman tepkisi böyle olmazdı.
Dedi ve kalkıp yatakhanelere taraf gitdi. Of... Kahrolasıca Blaise. Haklıydı!
Bir dakika ya?! Ben niye buna bu kadar takılmıştım ki?! Babam bana Diana ile yakın olmam gerekdiğini söylemişti. Durum böyle ise, en neden onu dert ediyordum ki?
Pansy- Draco! Burnun kanıyor!
Pansynin sesi ile düşüncelerimden ayrıldım.
Draco-Ne oldu Pansy?
Pansy-Burnun diyorum. Kanıyor.
Cevimden mendili alıp burnumu sildim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Draconun mendili)
Ve her kes gülmeğe başladı. Neye gülüyordu ki bunlar?(Güya bilmiyor haah)
