Tren Yolculuğu

100 35 0
                                    

İntikam

İntikam

İntikam

Acayip bir kelime değil mi? Sadece bir kelime bile olsa, içinde ne kadar çok nefret taşıyor. Bazen 'normal' olduğunu düşünüyorum. Benim 'normalim'. Ama dünyada kaldığım bu kısa zamanda, daha yeni tanıştığım hatta tanışmadığım, ismini bile bilmediğim bu bir kaç insan beni kendilerinden saymışlardı. Belki de yıllar sonra beni içtenlikle seven tek kişilerdi. Sadece bir kaç saatte bana öz evlatları gibi davranmışlardı. Elimde olsa, onlar ile sonsuza kadar yaşamayı seçerdim. Ama artık ayrılma vaktim geldi gibi görünüyordu.

*3. Şahıs ağzından*

Alacakaranlıkta gözlerini açtı. Yatağında doğruldu ve ayağa kalktı. Kapı aralığından etrafı kolaçan etti. Etrafta kimsenin olmadığını görünce, odaya döndü ve masadaki bir kağıdın üzerine, herşey için teşekkür ederim. Yazdı ve yanına da bir kese osmanlı akçesi koydu. Gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı. Kelimeleri mırıldanırken vücudundaki yanıklar iyileşiyordu. Hepsi iyileşince kapıya geri döndü ve sessiz ama hızlı adımlarla evden dışarı çıktı.

Sokakta nereye gideceğini bile bilmiyordu. İleri görüş büyüsü ile ne tarafa doğru gitmesi gerektiğini az çok bulabilir idi. Ama zaten kırmızı gözleri dikkat çekerken, büyü sonucu ışıklı mor gözler kim bilir ne kadar dikkat çekerdi...

Rasgele bir tarafta ilerlerken iki adamın konuşmasına kulak misafiri olmuştu. Meyve tezgahından meyve seçiyormuş gibi yapıp onları dinledi. "yarın tren'in açılışı olacak. Tüm Payitaht orada olacakmış. Ama kim bilir ne zaman sıra bize gelir..."

Konuşmayı daha fazla dinlemeden oradan ayrıldı. Biraz düz ilerledikten sonra bir ara sokağa daldı hiç düşünmeden. Bir kaç sokak ilerledi ve karşısına bir kervan saray çıktı.

"Bingo! "

Bu gece orada kalacaktı. Ama öncesinde arkasında kalan sokağa doğru ilerledi. Etrafta kimsenin olmadığı bir anda büyü ile giysilerini değiştirip içeride ne olup bittiğini kontrol etti. Güvenli olduğuna kanaat getirince kervan saraya girdi. İçeriden bir oda kiraladı ve karşılığında bir kese osmanlı akçesi verdi.

***

Güneş doğar doğmaz uyandı Ezra. Tren istasyonunun nerede olduğunu öğrenmek için ileri görüş büyüsünü kullandı. O kadar şanssız idi ki, tren istasyonu İstanbul'un diğer ucunda idi.

Planlarından sıyırılıp giysilerini değiştirip resepsiyona indi.

"Selamın aleyküm. Bir şey sorabilir miyim?"

"Aleyküm Selam bacım, sor"

"bu gün Payitaht'da tren kalkacakmış diye duydum. Ne zaman kalkacak acaba?"

"trenin kalkmasına iki saat vardır. Ama şimdi çıkıp fayton ile gidersen bile yetişmen imkansızdır."

"peki daha sonraki ne zaman biliyor musunuz?"

"Nereye gedeceksin bacım?"

"dünya turundayım, her yere gideceğim."

"iki gün sonra gelecek tren."

*

Bir şekilde o trene yetişmeliydi ve bu sayede yolculuğu bir nebze de olsa ferahlayacaktı. 'Yolculuk başladı' diye geçirdi içinden ve kervansaraydan ayrıldı.








Selam sevgili okurum bu bölümün neden bu kadar kısa olduğunu merak etmişsindir. Şöyle söyleyeyim, bir sonraki bölümü yakında atacağım. Normal zamanda her perşembe bölüm atıyordum ama bu seferlik böyle olacak :) 🌸

Günaydın, tünaydın, iyi akşamlar, iyi günler. Bölümü oylayıp bana destek olmanızı çok isterim. 🌟🌠

Piece Of Memories Where stories live. Discover now