7|ruh eşi (tk)

4.6K 423 102
                                    

Kopan bilekliğime bakarken beni izleyen Taehyung ne yaptığımı tahmin etmeye çalışıyordu,bir insan neden kopan ipe bakıp üzülürdü ki.
"İyi misin,önemli bir şey miydi?"
"Hayır sadece batıl inanç,bilekliklerin farklı anlamları var,benimki de kırmızıydı,aşk ve sevgi yani.Gerçek aşkı bulunca kopuyormuş.Yıllardır takıyordum üzüldüm biraz."
"Belki gerçekten bulmuşsundur,sana yeni bileklik alırım,üzülmeyi bırak."
Benimle konuşurken yerdeki kutuları aldı ve ikisinden de birer bardak alarak mutfaktan çıktı.

Belki bulmuşsundur dediği zaman ses tonu heyecanlamama sebep olurken sakinleşmeye çalışarak tabakları aldım.
Televizyonun karşısındaki koltukların arasına tabakları koyduktan sonra ikimizde uzandık,bakışlarının üzerimde olduğunu hissettiğimde ona dönerek gülümsedim ve filmi başlattım.

Filme odaklanmaya çalışırken gerçekten yorulmuştum çünkü Taehyung filmi kesinlikle izlememişti,bütün film karşısındaki televizyon yerine bana bakmış arada mısır alma bahanesi ile kalkarak tüm yüzümü izlemişti.
Kurdum o kadar huzur dolmuştu ki yıllar sonra bir alfa ile sarılmak istiyordum,mayışan bedenim alfaya döndüğünde hala beni izlediğini görünce gülümsedim.Gözlerim tamamen kapanmadan önce son hatırladığım şeyse masada ki pikeyi almak için kalkan Taehyungtu.

****
"Jungkook hadi kalksana."
Ağzımı şapırdatarak koltuğun diğer tarafına döndüğümde,üzerimde ki yorganı bacağımla hafifçe sıyırdım.
"Ya kime diyorum,Jimin ve Yoongi gitti bile okula biz kaldık."
Jennie'nin yüksek sesi hala yakınlarımda bağırırken yorganı kafama çekerek yastığın altına sokuldum,neden uyumama izin vermiyorlardı ki?

"Taehyung ben geç kalıyorum,çıkayım.Sen de su falan dök şuna uyansın."
Hâlâ Jennie'nin sesini duyarken nefesimi verip gözlerimi sıkıca yumdum,neredeyse hiç uyumamış gibi hissediyordum.

Birkaç dakika daha gözlerimi yummama izin verildikten sonra alfanın tok sesi,gözlerimi hızla açmama sebep oldu.
"Omega kalk artık,geç kalıyoruz."
"Saat kaç?"
"8.25,otuz beş dakikamız kaldı."

Hızla yerimden doğrulup,elimi yüzümü yıkamaya kalktığımda Taehyung da mutfağa ilerlemişti.
Acele ile üzerimi giyinip hafifçe yüzüme çeki düzen verip alfanın yanına koştuğum da elinde ki peçeteye sarılı sandviçler ile kapı da beklerken buldum.Gülümseyerek yanına gittiğimde üzerimi süzmüş sonra da,oynatmadığı bakışları ile kapıyı işaret etmişti.

İkiletmeyerek ayakkabılarımı giymek için dışarı çıktığımda işim bitene kadar beklemiş sonra da kendininkileri giymişti.Hızlıca arabaya vardığımızda hâlâ zamanımız olduğunu görerek arkama yaslandım.
"Şura da kestirme yol var hafif taşlı ama dikkatli olursak sıkıntı olmaz."
Dediğim yola bakmadan bakışları anlık bana değmiş sonrasın da ise bir şey demeyerek orman yolundan girmişti.

Hafif taşlı yoldan ilerlerken yolun biraz daha bozulduğunu görerek,iç çektim.En son böyle değildi.
"Yollar biraz bozulmuş."
"Sorun yok,yetişiriz."
Onaylar mırıltılar çıkarırken camı açarak arabada ki yoğun kahve ve çicek karışımını azaltmak istemiştim.Etrafın sessizliği beni rahatsız ederken elim müziğin sesini açmak için radyoya uzanmıştım.

Demiştim size kaderin kırmızı ipleri bizi bağladı diye, kalbimizin en ücra köşelerinde,ruh eşi çıkacağımızı ikimiz de biliyorduk,hatta kurdumu yavaş yavaş hazırlıyordum korkmaması,alfasına küsmemesi için.

Belliydi içimizin titremesinden,bir araya gelince nefesimizin teklemesinden.
Yabancı biri bile anlayabilirdi onun sert görünüşüne uyan en mükemmel şeyin benim ürkek ve kırılganlığım olacağını.Ya da en basitinden kokularımızın bir araya gelince gururumu incitecek şekilde saf şehvet kokmasından.Ama nereden bilebilirdik bunun tescillenmesinin,taşlı bir yolda ikimizin de radyoya uzanan ellerinin değmesi ile olacağını.

Orchis | Taekook √Where stories live. Discover now