4

246 36 0
                                    

-

paradise, the nbhd.

-

Çevremde bir elin parmaklarından çok insan olmasına rağmen, işlediği önemsiz bir suç yüzünden hapishanede tek başına iki duvar arasında yıllarını geçiren bir adam gibi hissetmem normal mi? Solgun bohem renginde olan duvarıma upuzun bakıyorum, sanki bir filmin en heyecanlı sahnesindeymişim gibi izliyorum onu. Hayatım beş saniyede boşluk hissi yaratıyor bedenimde. Evet, koskocaman bir boşluk. Bu duyguyu her anımsadığımda sanki yazın tek başına sabahın yedisinde babamla denize gittiğim zamanlardaki sebepsiz bir pozitiflik oluyor içimde. Daha sonrasında ise felç olmuş bir şekilde bu duyguyu yarı yolda bırakıyorum, arkamı dönüyorum, sadece benzinsiz yoluma devam ediyorum.

Bazen hayatım durmuş ve sanki, geçmiş ile gelecek arasındaki köprüde ölürcesine sallanıyormuş gibi hissediyorum.

Aşağıya bakıyorum, kendini kurtarmış olanlar var. Yanımdan geçenlere bakıyorum; onlar bu köprünün kim tarafından yapıldığını, neden bizi yürüttüğünü, kendimizi aşağıdaki sonu gözükmeyen kuyuya bıraktığımızda olacakları sadece birbirlerinden öğrenmişler.

Kimse gerçekten sorgulamıyor. Sadece sona ulaşmayı bekliyor. Bense, eğer ki bir gün bedenimdeki her hücreyi evrene bağışlayacaksam, bu sallantılı köprüde yaşadıklarımı önemsiz ve diğer yolcularınki gibi normal bir olay dizisinden oluşturmak istemiyorum.

Köprüde korkudan kendini bir yere saklamış olan benliğimi arıyorum, onu bulursam, beynimdeki her soruya cevap verebileceğim ve bu sonu olmayan döngüden sonsuza dek kurtulacağım artık.

-l.

pricked, taegyu. ✓Where stories live. Discover now