18

13.1K 1.4K 456
                                    

Haiiii, ben geldiiim. İyi bayramlar bayram şekerlerim <33 Benim pek keyfim yok, regl oldum tam bayramlık ühühü. Çok keyifsiz yazdım bölümü, idare edin <333

Yazım yanlışlarım varsa affoluna, keyifli okumalar Xx

**

Taehyung ile karşılıklı oturuyorduk. Hemen önümdeydi, gerçekten de hâlen daha rüyada gibi hissediyordum.

Havaalanından çıkınca bir taksiye binip sessiz ve sakin, insanların çok fazla tercih etmediği ara sokakta bir kafeye gelmiştik.

Taehyung bir sürü şey sipariş etmişti ve masa doluydu, açlıktan geberiyor olsam da, gözlerimi ondan bir anlığına dahi ayıramıyordum.

Baktıkça daha çok büyüsüne kapılıyor, içine çekiliyor gibi hissediyordum. Hipnoz edilmiştim sanki...

Canlı kanlı karşımda oturuyordu ve bu erkek beni öpmüştü!

"Jungkook, hadi bak bunlar soğuyacak, yemelisin." Taehyung'un derin sesi kulaklarımda uğuldadığında mest olmuş bir şekilde yutkundum.

Hülyalı gözlerle onu izlemeye devam ederken etrafına bakınıp çevremizdeki boş masaları kontrol ettikten sonra sandalyesini iterek kalktı.

Güneş gözlüğünü çıkartmıştı, fakat onun yerine de beyzbol şapkası takmıştı. Şapkasını düzelterek benim hemen yanımdaki sandalyeyi çekip yanıma oturduğunda nefesim kesildi.

Soluk soluğa kaldığımı fark ettim. Uzandı ve peçetelikten bir tane kaptığı gibi tabaktaki pirinç keklerinden birini peçeteyle özenle tuttu.

Bir parça böldükten sonra o pirinç kekini nazikçe dudaklarıma uzattı. Gözlerim dudaklarıma değen pirinç kek ile onun gözleri arasında mekik dokurken, kaşlarıyla yemem için işaret verdi.

Tek eli benim sandalyemin arkasına doğru uzanmıştı ve kolunun bir kısmı sırtıma değiyordu.

"Aç ağzını bakayım." dedi tatlı bir sesle, çarpık bir şekilde gülümseyerek. Ona mest olmuş gözlerle bakarken, itaat ederek ağzımı araladım ve pirinç kekimi ağzımın içine tıkıştırmasına izin verdim.

Gülümseyerek pirinç kekini çiğnemeye başlarken, aniden uzanıp dudağımın kenarına kıvrak bir dil darbesi vurarak ağzının içine çekip emdiğinde neye uğradığımı şaşırdım.

Kısa sürede geri çekilse dahi, kalp ritmimle oynadığı gerçeğini değiştirmedi bu. Oh Tanrım...

Diliyle dudaklarını yalayıp yutkundu. "Dudağının kenarına bulaşmıştı." diyerek bana açıklama yaptığında, o derin sesi beni içten içe mahvetti. Her bir zerresine aşık olduğum adam canlı kanlı karşımdaydı. Ben bunu hâlen daha hazmedemiyordum! Gerçek dışı geliyordu!

*

Taehyung'un zoruyla bir şeyler atıştırmıştım, lakin gerçekten de onun yanında açlığımı unutmuştum. Bu yüzden iştahım kapanmıştı, çok az yiyebilmiştim.

Sonrasında ise kafe beklediğimizden daha fazla insanla dolunca, Taehyung istemsiz gerilmiş ve kalkmak istemişti.

O benim için geldiği için ve onu misafir olarak ağırlamak istediğimden hesabı ödemeye kalkıştığımda, cüzdanımı alıp kendi cebine koyarak bana engel olmuştu. Ödemeyi kendi yaptıktan sonraysa cüzdanımı bana geri vermişti.

Yol yorgunu olduğu için biraz dinlenmesi gerektiğini söylemiştim. O da kendi evine geçmek yerine benim evimde kalmayı teklif etmişti. Bense onu tabii ki kırmamıştım.

Ona kendi odamı verip çarşaflarını değiştirmiş yeni pike sermiştim.

Yastığını düzelttikten sonra geri çekildiğimde, ellerimi birbirine çarparak ona döndüm. Kapının eşiğinde, kalçasını kapı kenarına yaslamış, kollarını göğsünde çarprazlamış bir şekilde beni dikkatle izliyordu.

Bakışlarımız orta yolda çarpıştığında nabzım delicesine hızlandı. "Çarşafları değiştirdim, yastık kılıfı da yeni. Yatıp dinlenebilirsin." dediğimde, burnundan derin bir nefes çekti içine.

Ardından bulunduğu noktada dikilmeye son verip bana doğru yürüyerek aramızdaki mesafeyi kapattı. "Teşekkür ederim güzelim."

Belimden yakalayarak önüme geçtiği gibi ellerini etrafıma doladığında kolları arasında titredim.

"Rica ederim, hadi sen uyu." dedim kolları arasından sıyrılacak şekilde geri çekilirken. "Aslında pek uykum olduğu söylenemez." diye homurdandığında kaşlarım çatıldı.

"Yol yorgunusun ama." Kaç saatlik yoldan gelmişti. Gözleri kızarmıştı, dinlenmeye ihtiyacı vardı.

"Sorun değil." dedi sıcak nefeslerini tenime salarak ağzıma ıslak bir öpücük kondururken. "Senin için geldim ya ben hani." Burnunu yanağıma sürterek dudaklarını aşağıya kaydırdı.

"Seninle ilgilensem olmaz mı?" Boynumu yalayarak kışkırtıcı bir şekilde homurdandığında beynime balyoz yemişim etkisiyle sarsıldım.

Elleri belimden kalçalarıma doğru kayarken, beni sertçe kendine bastırdığında genzimden boğuk bir inilti yükseldi.

Başım geriye doğru kayarken dudaklarına daha geniş bir alan sundum. Üzerime abanarak beni hiç beklemediğim bir şekilde yatağıma düşürdüğünde, kendi de üstüme tırmanınca beynime balyoz yemişim gibi sarsıldım.

Kollarını başımın iki yanında yatağa sabitleyip şınav çeker gibi üzerime eğildi. "Sadece telefondan bile sana dayanamazken, şimdi bu kadar yakınındayken sana karşı koyabilmem çok daha zor..." dedi yakınırcasına, hırıltılı sesi.

Bense ölüm fermanımı imzalamış gibi kilitlenip kalmıştım altında. Nefes dahi alamıyordum doğru düzgün. Ona bu kadar aşıkken, böyle sözler söylemesi beni bitiriyordu.

Sanırım onun ellerinde can verecektim. Ah Tanrım!

Elini hafifçe bacaklarımın arasına sokup eşofmanımın üstünden aletimi dürtercesine avuçladığında delicesine inledim. "Seni istiyorum güzelim."

Sözleri kalbimi tekletirken altında kalan bedenim elektrik akımına kapılmışım gibi sarsıldı. "Be-ben... Be-ben seni he-hep istedim. En büyük hayalimdin..."

Eli eşofmanımın lastiğinden içeriye daldığında gözlerim yuvalarından fırlayacak şekilde irileşirken ağzım kocaman açıldı. Bir boğuk inilti daha dudaklarımdan peşi sıra dökülürken, oyuncu parmakları iç çamaşırımın lastiğinde oyalandı.

"Hayalini gerçekleştirelim mi güzelim?"

**

Bölüm sonu :) Bunlarda fanfinfon yapsınlar da fici final yapacağım. Eheheh smutsuz bitirsem haksızlık olacaktı bu güzelliklere. Gelecek bölümde görüşmek üzere, sağlıcakla kalın. Seviyorum sizi <33

Instagram: Sevvyniz & Sevvy97 / Tiktok & Twitter: Sevvyniz

-Şevval


HOLLER AT ME • TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin