stupid cupid | good night

137 18 24
                                    

Sınır var ⭐⭐⭐

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Sınır var ⭐⭐⭐

⭐ +8 oy +20 yorum sınırı ⭐

💬

Kızlarla anlaştığımız gibi akşam 6 gibi evine gelmiştim. Ancak Lisa oldukça şık giyinmişti. Dediğine göre gece evde değil de dışarıda içecekmişiz. Ona göre giyinirdik diye düşünüyordum. Jennie ve Chaeyoung televizyonun karşısında oturuyorlardı. Ellerinde cips kaseleri ile filmi dikkatle izliyorlardı. Yeni saçlarına herkes bayılmıştı. Bense elimde kalemim minik defterim ile düşünüyordum. Üzerimde bedenimi saran pembe-beyaz ve sarı gibi renklerin harman olduğu bir elbise vardı. Üzerime de beyaz ince bir hırka giymiştim. Bacak bacak üstüne atmış vaziyette ilham perilerimi bekliyordum. Yanıma doğru gelen hain ikiliye dikkatle bakıyordum.

Seulgi ve Joohyun kol kola girmiş eğlenceyle içeriye girmişlerdi. Biraz kafaları gidik gibi duruyordu. "Daha saat 9 bile değil. İçeride bulaşıkları yıkar yıkamaz içtiniz mi?" Demiştim gülerek. Seulgi siyah saçlarını savurup "Saat dokuz olsa da bana hava güzel. Sizinle deli gibi eğlenmeyi özlemişim." Demişti yanağıma minik bir öpücük bırakarak. Normalde durduk yere böyle yapan biri değildi. Yaptığına kıkırdadım. Üzerinde ikili güzel bir takım vardı. Lisa ve diğerleri ise sonradan giyineceklerinden tişört ve pantolonlarıyla duruyorlardı.

Önümdeki kağıda dikkatle bakmaya devam ettim. İlk iki satırda Juliet, ona karşı korkularını dile getirirken kullandığı cümle olacaktı. Film ve dizi ile paralel gidiyordu ancak değişen kısımlar çok fazlaydı. Direkt tiyatro diyemezdik. Duyguların daha çok aşılanacağı yerlerde muzikale kayıyorduk.

Önceki kısımlarda ikili için duygusal bir sahne vardı. Önemli şiirlerden de alıntılar yer alıyordu.

usul usul ve ağır başlı adımlarla gideceksin.her adımda gitmenin acısı yankılanacak sokakta. gideceksin. *

Üzerine attığım ince örtüyü kenara kaldırıp içeceğimden içmeye başladım. Kızlar ise filme dalmışlardı. Sıkıntıyla nefes aldım. Bir türlü devam ettiremediğim dizeye baktım.

yalnızca gözlerimde sakladığım aşkımı sükuta kurban vereceğim. 'keşke' diyeceğim,
söylenmemiş sözlerin ateşi yakacak tüm bedenimi.

Telefonuma da mesaj hiç gelmediğinden öylesine girip çıkmıştım. Ekranı kitleyip masaya bıraktım. Sandalyemi onlara çevirip bende filme bakmaya başlamıştım ki kapının çalmasıyla ayaklandım. Kapının kenarına geldiğimde kızların ışıklarını sinir etmek amacıyla kapattım. Ancak hepsinin adeta cırlaması ile gülerek tekrar ışıkları açtım. Salondan düz ilerleyerek dış kapıya gittim. Kapıyı açtığımda karşımda elinde hediye ve bir tabak kekle Junmyeon duruyordu. Yüzüne baktığımda o da şaşırmış duruyordu. Kenara çekilip içeri girmesini bekledim. Girer girmez kapıyı örttüm.

stupid cupid :: suho & jisoo Where stories live. Discover now