İZMİRLİM

0.4

Hasan'ın odaya girmesiyle dudaklarını benden ayırmıştı, ben yüzüm kıpkırmızı bir şekilde yere bakarken Tahir konuştu.

"Zamanlamanı sikeyim noldu hasan?" dedi.

"Abi yengemin ailesi bu akşam gelmiş olacak konakta kalmaları uygun olmaz ne yapalım?"
dediğinde Tahir bir şeyler düşünüyordu.

"Biz bir otel ayarlarız zaten çok kalmayacağız." demiştim ama kimse beni dinlememişti.

"Benim evi hazırlat dolabını falan doldurun oraya yerleşsinler" dedi ve Hasan aldığı cevapla  çıktı.

"Çok kalmayacağız derken?" dedi ve demesiyle yine yakınlaşmıştı "Sen benim karım olacaksın ben nasıl ki bu şehirin ağasıysam sen de hanımağası olacaksın gitmekten falan bahsedeyim deme" dedikleri yüzüme tokat gibi çarpmıştı benim hayatım diye bir şey yoktu artık.

Tahiri beklerken uyumuş olmalıyım ki beni dürtüyordu. " Ya uykum var git başımdan" baktım gitmiyor hafif gözlerimi açtım. Bu Tahir değildi aksine küçük bir erkek çocuğuydu.
"Seni öptüm öptüm uyanmadın bende annemin bana yaptığını yapayım dedim." dedi ve gülmeye başladı. O gülerken bende iyice uyanmış ve onu kucağıma oturtmuştum.

"Sen böyle her uyuyanı öpüyor musun?" dediğimde cevabı gecikmedi.
"Annemin okuduğu masal da prens prensesi öpünce uyanıyordu bende sen uyanırsın sanmıştım."

çok tatlıydı yanaklarını öptüm tam konuşacaktım ki araya bir ses girdi.

"E onun tek prensi ben olduğuma göre sadece benim öpücüğümle uyanabilir. Ayrıca Utku bey noluyoruz benim kadınıma göz dikmeler falan?" 'noluyoruz' der gibi baktı küçücük çocuğa.
"Ama Tahir abi o çok güzel ikimizin olsa olmaz mı?"

"Aa insan bir sormaz mı sen istiyor musun diye. Alınıyorum ama" dediğimde Utku gözlerimin içine bakıp "Sen istemez misin ki beni?" benim tebessüm etmeme sebep olmuştu. Tekrar yanağını öpüp "Senin gibi tatlı bir bebeği kim istemez Utkucum ayıp ediyosun." bu dediğime sırıtıp Tahire döndü.

"Buna ne diyeceksin Tahir abi" dedi. Tahirin yüzü asıldı ve Utkuya "Yeter bu kadar şamata Utku Bey annenler seni bekliyo babanın odasında koş bakalım." bunları diyen Tahir değilmiş gibi boynuma sarılmıştı Utku.

"Görüşürüz adını bilmediğim Tahir abimin olan abla" diyerek yanağımı öptü ve koşarak odadan çıktı.

"Sen ona takılma kıskanıyo hep beni" diyen Tahire şaşkınca baktım;
"Küçücük çocuk neyini kıskanacakmış ki senin?" bana bilmiş bilmiş bakıyordu.

"E senin karizmatik, yakışıklı, anlayışlı bir müstakbel kocan var sonuçta kim kıskanmaz ki..." onu resmen ağzım açık izlemiştim, benim o halimi görünce sırıtmaya başladı.

"Kalk da toparlan artık birlikte bi yemek yiyelim" dediğinde ona minnettardım normalde çok yemek yemezdim ama çok acıkmıştım ayrıca şanslıydım aldığım kilolar belime veya karnıma değil de popom ve baldırlarıma gidiyor gibiydim.

Bu çok şikayetçi olacağım bi durum olmasa bile pantolonlarım popomdan geçmeyip belime bol gelince aşırı sinir oluyordum. Her pantolona kemer takmak zorunda kalıyor ve o kemeri de 2 defa dolamak zorunda oluyordum.

Tahirle arabaya biner binmez cam açmıştım çünkü sigara içmişti ve ben sigaradan nefret ederdim. Küçükken babam habire yüzüme üflerdi, bu duruma sinir olsam bile sesimi çıkaramaz öksürürdüm. İzmirdeki arkadaşlarım da benim yanımda sigara kullanmazlardı. Acaba onlar ne yapıyodur şu an diyerek Aşkım'ı aradım.

"Alo napıyosun Aşkım?"

"İyiyim gül kokulu bebeğim hayırdır bir şey mi oldu sen aramazdın?"

"Hayır bişey olmadı seni özledim de sesini duymak istedim" dememle telefonun elimden çekilip kapatılması bir oldu.

TAHİRDEN DEVAM EDİYORUZ...

Yola çıkmıştık çıkmasına da bu kız saçma sapan yanımda Batu denen o itle konuşuyordu, bende ayrıldıklarını sanıyordum ne kadar aptalım.

'özledim' dediğini duymamla arabayı kenara çekip telefonu kapatmam bir oldu ne yapmaya çalışıyordu bu kız. Şaşkınca bana bakıyordu anlamaz gibi neyini anlamıyorsa.

"Neden yüzüne kapattın?" dedi.

"Sabahtan beri karı koca olacağımızdan bahsediyorum ama sen benim yanımda pişkinlik yapıyorsun." dediğimde dediklerimi anlamaya çalışır gibi bir hali vardı.

"Yanında telefonla konuşulmasından hoşlanmıyorsun sanırım?" salaktı bu kız gerçekten.

"KES SESİNİ! BANA CEVAP VEREBİLECEĞİNİ KİM SÖYLEDİ" bağırmam onu korkutmuş olmalı ki yerine sindi.

"Babanın sana niye böyle davrandığı belli oldu, kesin onların yanında da böyle pişkin tavırlar sergiliyosundur" dememle aniden dönmesi bir oldu.

ASYADAN DEVAM

"Ben kimseye pişkinlik yapmadım ve sen bir daha benimle babam hakkında konuşursan bu kadar sakin davranmam" dedim, çok sinirliydim ama onun umrunda bile değildim.

"YÜZSÜZ YÜZSÜZ KONUŞMA DAHA FAZLA" dediğinde babamın bana yıllar önce söyledikleri yankılandı beynimde aynı cümleydi ama Tahir daha ciddi bir şekilde söylemişti.

"SADECE ARKADAŞIMI ÖZLEDİM VE KONUŞMAK İSTEDİM NE PİŞKİNLİĞİM NE DE YÜZSÜZLÜĞÜM KALDI HAYIR ANLAMIYORUM Kİ SİZ HİÇ Mİ ARKADAŞLARINIZLA KONUŞMUYORSUNUZ." derin bir nefes alıp kuruyan dudaklarımı ıslattım.

"Lan çıldırtma kadın beni sen müstakbel kocanın yanında aşkımlı canımlı özledimli nasıl bi erkekle konuşabilirsin ya" dediğinde kahkaha atmaya başlamıştım o ise bana bön bön bakıyordu.

"Konuştuğum kişi kız ve adı Aşkım sakinleşir misin artık" olayı açıklamamla taşlar yerine oturmuş gibi görünüyordu.

"Ne bileyim kızım sen öyle şeyler söyleyince haklı olarak sinirlendim" dedi ve devam etti

"Hem sen benim karım sayılırsın kim ister karısının böyle olmasını?"

"Allahtan öyle biri değilim işte" diyerek göz devirdim ve akıp giden yolu izledim.

KELİME SAYISI AZ BİLİYORUM AMA NE YAPAYIM UZAMIYO DJKLASJDLKJF