1.Bölüm

39 16 102
                                    

                                   Merhaba!
    "Siyahla beyazın hikayesine hoşgeldiniz"
                       İyi okumalar dilerim🤍
İstanbul
                                          ☯︎
Omzuma kadar uzanan saçlarımı ellerimle kulaklarımın arkasına aldıktan sonra krem rengi blazer ceketimi giyip, aynanın karşısına geçtim siyah kısa elbisemi  düzeltip kırmızı rujumu elime aldığım sırada babamın sesiyle irkildim ve yerimde doğruldum, derin bir nefes alıp rujumu sürdükten sonra kapıya doğru ilerlerken durdum ve masamın üstünde duran telefonumu çantama kattım. Merdivenlere yöneldiğim sırada seslerin daha çok yükselmesiyle hızlandım, salondan içeriye girdiğimde elimi kalbime götürdüm ve derin nefes alıp verdim. Babamın korumaları başına toplanmış hepsi hazır ol da bekliyordu. Ne olduğunu anlamadan Babamın yanına yaklaştım beni görünce benden uzaklaşıp arkamda ki adama kaş göz yapınca arkamı döndüm.

"Baba ne oluyor, neden heryerde koruma var, bir haber mi aldın?"

"Eda Hanım sizi şöyle alabilirmiyim." Elini koluma değdiren korumanın elini ittirdim.

"Pardon evimde ne yapıcağımı siz mi belirliyorsunuz." diye bağırdım öfkeyle, "Ayrıca bana dokunulmasından hoşlanmam."

"Özür dilerim Eda Hanım, ben Halit Beyin emri üzerine şey yapmıştım." Adama göz devirip bahçeye çıktığım sırada birşeyler olduğunu anlamıştım. Babam tekrardan gizli görevlere mi başlamıştı benim bundan neden haberim yoktu. Yavaşca arkası bana dönük olan babama yaklaştım.

"Baba, bilmediğim birşey mi var?"

"H-hayır güzelim, sen kahvaltını yap ve çık." Diyip başıma öpücük konduran Babama baktım yalan söylüyordu, korkucağımı sanıyordu.

"Baba, ben senin gözlerinden bana doğruyu söyleyip söylemediğini anlamayacak kadar küçük değilim ayrıca artık korkmuyorum eğer gizli bir görevin falan varsa söyleyebilirsin."

"Alp oğlum Edayı bugün sen bırak." Bana cevap bile vermeden masaya oturunca sinirlendim ve masaya sert bir şekilde vurdum elimin yanmış olmasını aldırış bile etmiyordum.

"Yine başa döndük ya tam diyorum herşey bitti rahat bir nefes alıyorum arkama koruma veriyorsun, beni takip ettiriyorsun ben kendim gidebilirim ve artık kendimi koruyabilecek yaştayım baba, on yaşındaki Eda değilim." Gözlerimin dolmasıyla kafamı yukarı kaldırdım ve derin bir nefes aldım.

"Güzelim akşam gelince konuşuruz. Sen bekletme hastalarını inan bana önemli birşey yok."

"Hastalarımın hiçbiri senden kıymetli değil Baba."

"Lütfen önemli birşey yok diyorum inan bana güzelim." sahte gülümsemenin arkasında ne vardı, ne oluyordu anlayamıyordum.

"Ne zamana kadar bu şekilde yaşayacağım, ne zaman diğer insanlar gibi rahat nefes alıcam benim dışında herkese rahat nefes aldırıyorsun baba neden bizde onlar gibi rahat yaşamıyoruz." yüzüme bile bakmaya cesaret edemeyince ekledim, "Çünkü Halit Savcının önceliği hep işi gizli operasyonlara gitmeyeyim başıma birşey gelir dediğin bir gün yok kızım evde beni düşünüyordur demiyorsun, yeter ki işini kaybetme sen işin için beni bile satar..." dediğim sırada durdum babamın bana bakmasıyla cümlemi tamamlamaya cesaret bile edemedim. 

"Hadi Eda ben seni işe bırakayım." Alp'in kulağıma fısıldamasıyla gözlerimi babamdan çevirdim istemeye istemeye arkamı döndüm babamın birşeyler demesini, beni durdurmasını o söz için hesap sormasını bekliyordum ama yapmadı arabaya yaklaşıp kapımın açılmasıyla kendimi koltuğa attım. Arabanın çalışmasıyla gözlerimi açtım gözümden yanağıma süzülen gözyaşını elimle sildim.

İki YabancıWhere stories live. Discover now