2.Bölüm

6 2 1
                                    

                                                                        Tekrardan Merhaba!
                                                                               İyi okumalar
                                                                                   dilerim🤍
                                                                                         ☯︎

Yavaş yavaş gözümü araladığımda tek gördüğüm şey tavandı. Ev tavanı falan değildi araba tavanıydı buraya nasıl gelmiştim, kimin arabasıydı hiçbir şey bilmiyordum tek hatırladığım en değer verdiğim babam tarafından terk edilmiş olmamdı. Bu öyle bilmediğim bir duyguda değildi çok yakından tanıdığım, bildiğim bir duyguydu. Annemden sonra ikinci kez terk edilmiştim. Hemde öz Babam tarafından gülümsedim, tek güvendiğim insan o olunca herşey dururdu benim için şimdi ne oldu, neden beni bu duruma getirmişti bu ne demekti beni satmamıştı hayır pazarlamamıştı da bu garip bir duyguydu. Aniden Kapının açılmasıyla irkildim ve kendime geldim.

"Baba..." fısıldadım ama karşımda o vardı. Bana silah doğrultan pislik karşımdaydı. Korkuyla, refleks olarak kapıyı ittirip arabadan indim. Birkaç saniye nerede olduğumu idrak etmeye çalıştım. Durduğum yerde beni kolumdan tutup kendine doğru çevirince kalakaldım.

"Sen, sen ne karaktersizsin, ne acımasızsın adam mısın be senin gibilerde adamım diye geçinir ortalıkta." bağırıyordum, aynı zamanda korkuyordum sesim titriyordu.

"Başına silah dayadığımda yalvarıyordun öldürme, yapma, sal bizi, ölmek istemiyorum." Kolumu sıkıyordu o kadar çok canım yanıyordu ki elinde kıvranıyordum, "Noldu o şerefsiz baban seni servetine değiştiğinde ne hissettin söylesene."

"Terk edildiğimi hissetim oldu mu terk edildim,  sevdiğim kişi tarafından vazgeçirildim böyle anlatmışlardı derste ama biliyor musun şuan ki durumla onun alakası yok çünkü bu zorunlu oldu hemde karaktersiz biri tarafından." elimi daha çok sıkmaya başlayınca inlemeye başladım.

"Öğretmen misin sen, böyle kendine çok güveniyormuşsun gibi konuşuyorsun."

"Piskoloğum ben." ona neden cevap vermiştim neden onunla münakaşaya giriyordum bilmiyorum aslında ben hiçbir şey bilmiyorum.

"Deli doktoru yani." sırıtmaya başlayınca iğrenir gibi ona baktım.

"Senin gibiler deli doktoru diyor evet ama ben insanları iyileştiririm, kalplerine dokunurum tabi bir kalbi varsa ha pardon ben bunu niye sana anlatıyorum senin gibi kalpsiz ne anlar." cümlemi bitirmemle beni kolumdan tuttuğu gibi arabaya bindirmesiyle pardon kaktırmasıyla şok oldum.

"Kemeri bağla." arabaya binip hızlıca çalıştırınca saatin sabah yedi olduğunu fark ettim. Saatlerdir uyuyor muydum yoksa ne olmuştu bilmiyordum.

"Saatlerdir uyuyormuydum?" bu bir soru mu Eda, ayrıca sen kime neyi soruyorsun yanında ki adam saatler önce seni öldürmeyecekmiydi.

"Bayıldın."

"Bayıldım ve sen bekledin mi, hasta mısın neden hastaneye götürmedin."

"Çok konuşuyorsun." birden ayağımda titreşim sesi hissettim, elimi attığımda çantamın yanımda olduğunu anladım hızlıca çantamı elime aldım ve telefonumu çıkardım tam telefonu açıcakken elimden çekilmesiyle duraksadım.

"Bu telefon açılmayacak duydun mu beni." gözleri kapkaraydı, deliye dönmüş gibi yola değil bana bakıyordu.

"Ne pardon sen kimsin, kimsin ya ne hakla." elimi uzattığım sırada camı açıp telefonumu atmasıyla elimi ağzıma götürdüm.

İki YabancıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin