•kırk dört

4.5K 394 217
                                    

ekin & yağız

ekin:
sevgilim

neredesin gelmiyor musun daha

yemek hazırladım

yağız:
ben de seni arayacaktım

kerem aradı bugün beni görüşmek için

ekin:
öyle mi

sen ne dedin?

yağız:
kabul ettim

şirkete gelecek şimdi

ekin:
nasıl hissediyorsun peki

yağız:
gerginim

yanlış mı yapıyorum bilmiyorum

gerçekten kırgınım çünkü

ama onlar kadar kolay silebilen biri değilim ben

bir de biliyorsun, keremi daha öncelerde de anlatmıştım sana

onun yeri çok ayrıydı bende

sesi de kötü geliyordu, bu yüzden dayanamadım

ekin:
tahmin edebiliyordum böyle olacağını çünkü senin çok güzel bir kalbin var

öyle kolay kolay kin tutamazsın, değer verdiğin birine kırgın kalamazsın sen

ve ben bu huyuna çok aşığım

yağız:
güzelim benim

sence doğru bir karar mı verdim?

ekin:
o konuda hâlâ bir şey diyemem

çünkü doğru mu değil mi buluşup konuştuktan sonra anlayacaksın

ama en azından dinlemeye ve bir şans vermeye karar vermiş olman bence doğruydu

yağız:
haklısın, ben yapmam gerekeni yaptım sonrası ona kaldı

ekin:
evet balım

yağız:
sen iyi ki varsın ya gerçekten

ekin:
sen de iyi ki varsın ama galiba bu akşam yemeği yalnız yemek zorundayım :')

yağız:
çok üzgünüm sevgilim söz telafi edeceğim bunu

ekin:
şaka yapıyorum sen beni düşünme rahat rahat konuşun halledin

eve geldiğinde yüzünde o güzel gülümsemeni görmek istiyorum

yağız:
çok geç kalmayacağım merak etme ❤️

ekin:
❤️

***

Ekin hissettiği dokunuşla irkilerek uyandığında Yağız mahcup bir ifadeyle baktı ona. "Üzgünüm uyandırmak istemedim."

"Gelmişsin." dedi Ekin uyuyakaldığı koltukta doğrulurken. Ne ara uyuduğunu bile bilmiyordu. Yanındaki telefona baktığında saatin on ikiye gelmek üzere olduğunu gördü. Yağız ceketini çıkarıp koltuğun kenarına bıraktıktan sonra Ekin'in yanına oturdu. Kollarını beline sarıp onu kendine doğru çektiğinde Ekin başını göğsüne yasladı.

O sırada uyku hâlinden sıyrılıp Kerem'le buluşacağını hatırlamasıyla gözlerini büyütüp Yağız'a döndü. Yağız kafasını kaldırıp ona bakan sevgilisine gülümserken önüne düşen saçlarını geriye doğru yatırdı.

"Gülümsüyorsun..." dedi Ekin kendi yüzünde de istemsiz bir gülümseme oluşurken. Bu gülümsemeden işlerin yolunda gittiğini anlamak istiyordu. Yağız eğilip boynuna bir öpücük kondurduğunda tekrar konuştu Ekin. "Her şey yolunda değil mi?"

benim iklimim incitmez seni [b×b]Where stories live. Discover now