XXI. (HEYCANLI BEKLEYİŞ)

90 9 9
                                    


Yerdeki kan izlerini görmüş ve anında bakışlarını yarısı açık olan evin kapısına doğru çevirmişti ki evin içerisinden bir yardım çığlığı kopmuştu.

Burcu anında hiç düşünmeden eve doğru koşmuş ve içeri dalmıştı.

Koray yerde kanlar içersinde bilinçsiz bir şekilde yatıyordu. Ela'da yanı başında başını iki elinin arasına almış ağlıyordu.

"Nnnnee? Ne oldu burada?" diye sorduğu sıra da içeri çoktan Erol'da girmiş ve gözleri ilk önce Ela'yla buluşmuş, kısa bir süre sonra da gözlerini yerdeki Koray'a çevirmişti.

"İiiikizim!" demiş ve olduğu yerde kalakalmıştı Erol.

"Ela Ablaa! Neeeee oldu burada? Koray Abiiii iyi mi?" diye sordu Burcu korkuyla yere Koray'ın yanına çömelerek. Nefesini kontrol etmeliydi. Ama eli titriyordu. Bu sıra da içeri Çetin ve Ayla'da girmişti.

Burcu, Koray'ın hala nefes aldığını ve nabzının attığını görünce derin bir nefes alıp verdi ve evin ışıklarını yakmak için ayağa kalktı. Işıklar açılmamıştı. Bu nedenle telefonunun el fenerini açmış ve onu yere bırakmıştı. Şimdi her şeyi daha net görüyordu.

İlk şoku atlatan Ayla ise bu arada hemen mutfağa gidip temiz bir bez getirmiş ve Koray'ın yarasına tampon yapmaya başlamıştı ki Ela:

"Hepsiiii benim suçum. Benimmmm yüzümden oldu. Beni koruyayım derkennn...." dedi ve yeniden ağlamaya başladı.

"Tamam. Bir şey yok. Koray Abi iyii yani iyii olacak. Öncelikle telefon! Hemen ambulans çağıralım!" dedi Burcu hızla ayağa kalkarak.

"Ben çağırırım" dedi Çetin hemen çeketinin cebinden telefonunu çıkartarak.

"Hayır, olmaz. Sakın!" dedi Ayla panikle bağırarak.

Burcu'da Çetin'de ona anlamamış gibi bakıyorlardı.

"Burcu hastaneye gidemeyiz biliyorsun!" dedi Ayla, Burcu'nun gözlerinin içine bakarak.

Burcu'nun aklı korkudan durmuştu. Tabii ki hastaneye gidemezlerdi. Bu yüzden ona:

"Ne yapacağız peki?" diye sordu endişeyle.

Çetin:

"Saçmalamayın. Ben arıyorum ambulansı. Aynı zaman da polisi de" dediği sırada Burcu gidip onu elinden telefonu aldı ve:

"Hiç kimseyi aramıyorsun!" dedi.

"Siz delirdiniz mi? Niye yardım çağırmıyoruz? Çocuk birazdan kan kaybından ölecek" dedi Çetin korku ve şaşkınlık içinde.

"Hayır, ölmeyecek. Ama polise de hastaneye de gitmiyeceğiz" dedi Burcu endişeyle bir şeyler düşünmeye çalışarak. 10 saniye sonra:

"Ben hemen geliyorum. Ayla sen buraya göz kulak ol!" dedi ve evden çıktı.

Karşıya geçti. Neslişah Hanım'ın evde olması için dua etti. Kapıya hızlı vursa da kapıyı açan kimse olmamıştı.

Çetin'in telefonu hala elindeydi bu yüzden Neslişah Hanım'ı aramayı denedi ama ne kadar ısrarla tekrar tekrar onu arasa da telefonuna cevap vermemişti. Şimdi ne yapacaklardı?

Eve geri dönmekten başka çaresi yoktu.

"Neslişah Hoca evde değil. Telefonlarını da açmıyor. Ne yapacağız?" diye sordu Burcu korkuyla eve geri girerken.

"Bilmiyorum! Düşünmeye çalışıyorum. Fakat aklıma hiçbir şey gelmiyor" dedi Ayla iç çekerek.

"Neden ambulansı aramıyoruz?" diye sordu Çetin ise endişe ve korku karışımı bir sesle.

Operasyon Mimoza (DEVAM EDİYOR...)Where stories live. Discover now