<< 4 >>

3.1K 315 136
                                    

Hepinize merhaba ballarım lokmalarım 😻

İyi okumalarr ~

-

"OROSPU ÇOCUCUĞU NEREYE GİDİYORSUN? AMINA KOYİM SENİN!" Kaşlarını iyice çatmış. 5 dakika da neredeyse 9 leş çıkarmıştı. Ama ona yetmiyordu. Daha fazlasını istiyordu. Rakiplerin sürü halinde geldiğini fark edip geri çekildi ve saklandı. Silahını değiştirip daha hızlı ve daha güçlü atak yapabileceği bir alet seçti. Gizlendiği yer iş görür düzeydeydi. Silahını kurdu ve dürbünü ayarladı. "Siktim sizi" Kendi kendine güldü ve tetiği çekti. "Ses- geli- mu-" takım arkadaşlarından biri konuşmuştu.

"Senin ben internetini sikeyim" sinirle konuşmuştu Jisung, işini hallederken. Karşıdan gelen ses fazla cızırtılı ve kesikti. "Amı- kor-" Yeterince sinirliydi. Takım arkadaşının sorunları yüzünden daha çok sinirlenmişti. "Siktir git orospu sesinle mi uğraşıcam" kendi kendine konuşuyordu. Birkaç saniye gözünü oyundan ayırıp chati kapattı ve kaldığı yerden devam etti.

Taramalı tüfek ilk önce hepsini yaralamıştı. 2. Turda da leşleri çıkmıştı. Ona atılan mermiler işe yaramıyordu çünkü açıkta kalan yeri yoktu, tüm mermiler çuvalara isabet etmişti. "Etti 16 leş" Biraz olsun rahatlamıştı. Takım arkadaşları ya oynamayı bilmiyordu ya da sistemden oluşan bir sorun vardı. Zaten iyi oynayanlar da çoktan ölmüştü. Diğer takım arkadaşlarını umursamadı çünkü tek başına yapabileceğini birçok kez kanıtlamıştı.

Aşağıda bulunan alanlara doğru ilerledi. Güçlü bulduğu birkaç silah ve malzemeyi alıp çantasına attı. Eşyalarla meşgulken arkasındaki adamı görememişdi ve ondan yediği darbeyle bir canı gitmişti. Çok geçmeden geri çekildi ve silahını hazırlayıp adama saldırdı. Yanlış isabet ettiriyordu. Tekrar bir darbe aldı son bir canı kalmıştı.

Hırsa büründü ve beynindeki sinir parmaklarına etki etmişti. Güçle tuşları eziyordu. 20 leşe ulaşması gerekiyordu çok az kalmıştı. Bu arenada ki ödülü alabilmesi için 4 leşe daha ihtiyacı vardı. Dişlerini sıkmıştı. Hem ağzından hem burnundan soluyordu. "Sik- tir- git- ar- TIK!" En sonda ikisinin de bir canı kalmıştı ama rakip ilk hamleyi yaptığı için sistematik olarak bu sefer o leş olmuştu.

Sinirle bağırıp kulağındaki kulaklığı hızlıca odanın her hangi bir yerine fırlattı. Bu oyunların onda öfke sorununa yol açtığını biliyordu ama kendini durduramıyordu. Elini alnına koyup sakinleşmeye çalıştı. Ayaklarına kadar dolanmış kabloları bir hışımla üzerinden sıyırıp ayağa kalktı. Bacakları uyuşmuştu çünkü saatlerdir başında oturuyordu bilgisayarın. Odasının kapısını açtı. Mor led ışıktan başka bir ışık gördüğünde gözlerini kısıp kırpıştırdı ve alışana kadar böyle durdu.

Annesi birkaç gün evde yoktu çünkü anannesi rahatsızlanmıştı ve o da onun yanına gitmişti. Bu yüzden de rahatdı. Mutfağa geldiğinde tezgahın üstüne atladı. Oturduğu yerden üstteki raflara yetişmeye çalışıyordu. Kendini hafifce yükseltip bardağa ulaştı. Tezgahtan aşağıya atlayıp dolaba gitti. buzdolabından su şişesini çıkarttı ve elindeki bardağa doldurup tezgaha koydu. Tekrar tezgaha çıktı ve iyice yerleştiğinde bardağı eline alıp yavaş yavaş içmeye başladı.

Suyunu bitirdi ve salladığı ayaklarına baktı. Cidden sıkıntıdan ne yapacağını bilmiyordu. Yiyecek bir şeyler bulmak için yanında duran dolabı açtı ve ne var ne yok gözden geçirdi. Dolapta hiçbir şey yoktu. "Off" tezgahta duran telefonunu aldı. Odasına gitti ve uzun bir hırka alıp üstüne geçirdi. Biraz da para aldı.

Ayakkabılarını giyip merdivenlerden koşar adımlarla indi ve bir sokak ötede olan markete yol aldı. Akşam olduğu için hava biraz serindi. Altında kısa şortu üstünde bol ince bir tişört onun üstünde de uzun hırkası vardı.

Minsung - Video Game Loverحيث تعيش القصص. اكتشف الآن