ATTACK ON TİTAN ONE SHOTS (SMUT!)

🌊 ARMİN ARLET X Y/N 🌊

- Hey! Eren!

- Efendim Y/N.

- Armin'i gördün mü ya da nerede olduğunu biliyor musun? Her yere baktım ama onu bir türlü bulamadım.

- Noldu? *sırıtır* Sonunda ona olan aşkını itiraf etmeye mi karar verdin.

- EREN! Sessiz ol biri duyucak.

- Ahh hadi ama Y/N. Hepimiz ondan hoşlandığını biliyoruz zaten hem neden gidip ona hislerini söylemiyorsun?

- Bilemiyorum. Ya reddederse o zaman herşeyi mahvetmiş olurum.

- Güven bana Y/N bence onun da sana karşı hisleri var. Sonuçta arkadaşız bu yüzden onu tanıyorum.

- Öyle mi dersin? Aslında haklısın bencede ona söylemeliyim. En azından şansımı denemiş olurum.

- İşte şöyle beni dinle sen. Ona söylemeden ne olucağını bilemezsin sonuçta. Her neyse kütüphaneye gidiceğini söylemişti hâlâ oradadır.

-  (ona sarılırsın) Çok sağol Eren. Görüşürüz.

Armin kütüphanede camın önünde oturuyordu bu yüzden sevdiği kızı en yakın arkadaşına sarılırken görmüştü. Hiç bir şey canını bu kadar yakmamıştı. Kıskanıyordu. Seni en yakın arkadaşından kıskanıyordu. Elinde hissettiği keskin acıyla elinde tuttuğu bardağı kırdığını ve elinden oluk oluk kan aktığını fark etti ama umrunda değildi onun canını daha çok yakan başka birşey vardı.

Merdivenleri ikişerli üçerli koşarak çıktın. Kütüphaneye sonunda gelmiştin. Derin bir nefes alıp verdin. Motivasyonun tamdı ve kendini her türlü senaryoya karşı hazırlamıştın. Kapıyı açtın. Gözlerin Armin'i bulduğunda ona gülümsedin ama Arminin suratı asıktı. Moralini ne bozdu diye düşünürken elini fark ettin. Hemen yanına gidip ne olduğunu sormana rağmen cevap vermedi. "Armin benimle gel eline pansuman yapmamız lazım üffff hem nasıl oldu ki bu?" Onu çekiştire çekiştire revire götürdün. Pansumanı bitirmiştin ama Armin hâlâ yüzüne bakmıyordu.

- Armin bir sorunun var. Görebiliyorum. Bana anlatmak ister misin?

- Erenle aranızda ne var?

- N-ne bu da nereden çıktı? Hayır tabi ki de...Eren ile ben sadece arkadaşız...Hem bunu bana neden soruyorsun ki?

- Camdan sizi gördüm ona sarılıyordun.

Sedyeden kalktı ve sana doğru yürümeye başladı. O bakışlarıyla birisini bile öldürebilirdi. Nefesini yüzünde hissedene kadar sana yaklaştı. Bir tutam saçını kulağının arkasına iterken "Erkekler ile bu kadar samimi olman hoşuma gitmiyor." dedi ardında revirden çıktı. Sen noluyo lan modundayken revirin kapısı hızla tekrar açıldı. Connie Sashanın bir kolunu omzuna atmış onu taşıyordu.

CONNİE - YETİŞİİİİİİN! KARDEŞİM ÖLÜYOOOOO!

Y/N - Connie sakin ol. Sasha'ya ne oldu?

CONNİE - Ne olucak? Bu manyak kız bütün bir patates çuvalını YEMİŞ!

Y/N- NE!?

SASHA - Karnııığğm......

Y/N - Ciddi misin Sasha? Ahhhh Sasha ahhhhh Connie getir yatıralım onu. Müshil falan mi versek?

Hemşire - Aklınızdan bile geçirmeyin! Ben şimdi ona bakarım siz çıkın

Connie ve Y/N - Hai!

Revirden Connie ile birlikte çıktıktan sonra birlikte aşağı yemek haneye gittiniz. Çoktan yemek saati gelmişti bu yüzden ikinizde açlıktan ölüyordunuz. Yemek haneye indiğinizde 104. Bölüğün masasına oturdunuz. Eren, Mikasa, Jean, Marco...... herkes masadaydı ama Armin gelmemişti.

Yemek bittikten sonra Armin'i aramaya başladın. Her yere baktın ama bir türlü bulamamıtın aklına Armin'in her canı sıkıldığında gittiği bahçe geldi. Tahmin ettiğin gibi Armin orda çimlerin üzerinde oturuyordu. Ona sürpriz yapmak istedin Arkasından sessizce yaklaşıp korkutucaktın. Omzunun üstüne elini koyup onu sarsıcaktın ama o senden önce davranıp çoktan seni yere yatırmış ve üstüne çıkmıştı. Seni fark ettiği gibi kıpkırmızı kesildi. "B-b-ben ü-üzgünüm sen olduğunu bilmiyordum" Tam üstünden kalkıcaktı ki onu yakasından tutup tekrar kendine çektin. "Armin sana söylemem gereken bir şey var." Armin dometes gibi olmuştu. "N-ne-nedir?" Onu daha da kendine çekip dudaklarına yapıştın. İlk başta afallamıştı ama daha sonra sana ayak uydurdu. Dillerinizle birinizin ağzının içini keşfediyordunuz. Nefes almak için birbirimizden ayrıldığınızda Armin'in dudakları öpüşmekten kızarmış ve şişmişti. Alnını senin alnına dayadı.

"Y/N seni seviyorum"
"Bende..... bende seni seviyorum"

Karargaha birlikte dönmüştünüz Eren ve Connie size bakıp birşeyler fısıldaşıyor ve gülüyorlardı. "Oi! Ne var neye gülüyorsunuz?" İkiside birlikte"Hiiiiiç" dedi. Eren Armin'e dönüp imalı bir şekilde "Arka bahçe eğlenceli miydi?" Bütün taşlar yerine oturmuştu bu ikisi Armin ile seni görmüşlerdi. O an utançtan yerin dibine girmek istedin. Armin seni belinden kavrayıp kendisine çekti. Sana bakıp " Evet...çok eğlendim" dedi.