Giriş

6.8K 333 106
                                    

İnsanlar doğar, istedikleri ya da istemedikleri şekilde yaşar ve sonunda ölür.

Bense tam olarak istediğim gibi bir hayat yaşadım. Oldukça zengindim, herkes tarafından sevilir ve sayılırdım. Yeri geldiğinde eğlenceli yeri geldiğinde otoriterdim.

Uzaktan nasıl göründüğümün farkında değilim. Ben sadece davranmam gerektiği gibi davranırdım.

Her zamanki rutin işlerimi yaparken aldığım bir haber ile çok sevinmiştim. Bunu kutlamak adına arkadaşlarımla bara gittim ancak kısa süreli eğlence bana yetmedi.

Eve geldiğimde de eğlenmeye devam ettim ve haddinden fazla içki içtim. Fazla alkolden dolayı kalbimin sıkıştığını hissettim ve nefes alamadım.

Kendim için hiçbir şey yapamadan bulunduğum yerde yere yığıldım ve bilincimi kaybettim. Tam o esnada ben öldüm ve cennete gidiyorum derken kendimi bu dünyada buldum.

Okuduğum klasik bir aşk romanında yan karakter olduğumu, aslında kötü bir yan karakter olduğumu, sonradan anladım.

İki gün boyunca rüyadaymışım gibi hareket ettim. Fazla içmekten ölmüşken rüya gördüğümü nasıl düşündüm hiç bilmiyorum ancak tamamen saçmalıktı.

Ve bu sürede hiçbir şeyin değişmediğini fark edince kendimi odaya kapattım.

Üç gün boyunca odadan çıkmayıp kendimce analiz yaptım.

Üç günün sonunda çıkardığım sonuçlar şunlardı; ben öldüm ve bu kitabın içine reenkarne oldum.

Evet, öldüğüme kesin gözle bakıyorum çünkü yaklaşık bir aydır aynı dünyadayım. Burada kendimi öldürürsem ya da ölürsem asla eski dünyama geri dönemeyeceğim.

O yüzden ölmeyip buradaki zengin hayatı yürütmek istedim fakat büyük bir sorunumun olduğunu çok geçmeden fark ettim.

Ben kitabın kötü kadın karakteri, Cecilia Davrox'tım.

Dükalığın genç hanımı, güzel ve gösterişli aynı zamanda oldukça kurnaz bir kötü karakter.

Benim kaderim kitabın sonunda Veliaht Prensin emri ile idam edilmek ve ebedi sonsuzluğa uğurlanmak.

Cecilia'nın ölümünden sonra da Veliaht Prensin aşık olduğu sevgili Arielle, Cecilia'nın önceden oluşturduğu zorlu yolları aşarak hayata tutundu ve en sonunda imparatoriçe oldu.

Cecilia kurnaz ve gösterişe aç gözlü bir dükün kızı iken Arielle sadece dükün kızı olmakla kalmıyordu. Onun ilahi bir gücü vardı ve bu sayede Azize olmayı başardı.

Azize olmasından ötürü, aslında iyi bir insan olmasından ötürü, sevenleri de çoktu ve bu Cecilia'yı daha da geri planda tutuyordu.

Cecilia, ebeveynleri tarafından çok umursanmayan ancak abileri tarafından zorbalanan bir karakterdi. Sebebi ise Cecilia'nın ikizi olan Fiona'nın 8 yaşındayken ölmesiydi.

Dış görünüş bakımından Fiona aile üyelerine en çok benzeyen kişiydi. Bu sebeple Cecilia yine geri planda kalmıştı. Fiona'nın ölümünden sonra ebeveynleri Cecilia'ya olan ilgilerini kaybettiler fakat abileri kin doluydu.

Fiona yaşayamamışken Cecilia'nın yaşamasını doğru bulmuyorlardı. Ölmesi gereken bir kişi varsa o da Cecilia'ydı.

Böylelikle sevgisiz büyüyen Cecilia, ilk görüşte Veliaht Prense aşık oldu ve onu takıntı haline getirdi.

Dükün kızı olmak ona yetmediği için gözü daha da yükseklerdeydi. Amacı Veliaht Prenses olmak ve ardından İmparatoriçe olmaktı.

Ancak Arielle ortaya çıkınca bütün hayalleri yerle bir oldu. Arielle elini bile oynatmadan herkesin sevgisini alırken, Cecilia herkes tarafından iğnelenmeye başladı.

Kötü Kadın ÖldüWhere stories live. Discover now