(27)

1K 88 82
                                    

Aynen öyle bebeğim aynen öyle

Yüzümde maske var aynen öyle

Böyleydi sanırım bilmiyorum

He olaylar yine bir ay öncesinden gidicek aklınız karışmasın yani

Ha bide XXXtentacion-revenge tekrara alarak dinlerseniz güzel olur.

Bölüme geçebilirsiniz

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Kaze ueyama


Baji evden çıkıp gitmişti ve hâlâ gelmedi. Neredeyse sabah olacak, bir saat sonra muhtemelen hava aydınlanmaya başlar ama hâlâ yok.
"Çok mu kırdım.." salak ueyama! Salak! Bir kerecik yalan söylesen!

Bajiye yalan söylemek cümlesi bana o kadar iğrenç geliyor ki. Sanki ona yalan söylediğimde ve yalanımı öğrendiğinde benden uzaklaşacakmış gibi.

Düşüncelerimi kapı sesi bölünce hızla koltuktan kalktım ve salondan çıktım.
Baji sırtını duvara yaslamış başınıda havaya kaldırmıştı ve gözleri kapalı bir şekilde duruyordu.
Saatler önce ki konuşmamız onu böyle yaptıysa ben kafamı sikeyim.

"Baji." Gözlerini araladı ve derin bir nefes alıp sırtını duvardan ayırdı.
Gözleri yara bere içinde ki yüzümü incelerken gözlerimi kaçırdım.
Aramızda bir adım kalacak şekilde karşımda durduğunda tekrar ona baktım.

"Sana çok bağlandığımı söylemiş miydim?"

Başını omzuma koydu. Ne sarıldı ne de başka bir şey yaptı.
Sadece başı omzumda öylece durdu.

"Çok bağlandım, gitmek istesen izin veremeyecek kadar. Zarar gördüğünde zarar veren kişilerin hayatını cehenneme çevirebilecek kadar."

Nefesi boynuma çarptı.
Onun her kelimesinde kalbime büyük bir yük oturdu.

"Ama sen..sen bana söylemiyorsun ueyama. Senin için her şeyi yapabilirim biliyorsun ve sana zarar veren kişilerin de hayatını cehenneme çevirebilirim. Tek bir cümlen yeter. Ama söylemiyorsun. Anlatmıyorsun."

"Özür dilerim." Diye fısıldadım. O sarılmasada ben ona sarıldım. Gözlerim dolmuştu.
Bakışlarımı hızla tavana çıkardım.

"Özür istemiyorum ki.."

Diyip benden ayrıldı ve bana bakmadan yanımdan gitti.
Dudaklarım titremeye başladığında elimle ağzımı kapattım.
Neden hâlâ söylemiyorum ki!? Baji ne yaparsam yapayım benim arkamda duracak biri iyi de neden!?


~~

Dört gün oldu.
Dört gündür hiç konuşmadık. Hatta.. artık yokolar ile kalıyorum desem yeridir.
Baji zaten geceleri eve uğramıyor. Yokoya anlattığımda aramız düzelene kadar onlarda kalmamı söylemişti ve bende kabul etmiştim.

Bajiyi gündüzleri çete buluştuğu sırada görüyorum ama tek bir kelime bile konuşmuyoruz.
Çocuklar o kızları sormaya başladı bile.
Her soru sorduklarında yoko sinirleniyor.

Bajiye söylemeyi düşündüm ama sonra yokonun bile söylemediği bir şeyi söylersem suçlu olacağımı düşündüm.
Sahi..yokonun söylememe sebebi nedir?

Şimdi yine eğitim günündeyiz. Takemichi ile eğitim yapıyorum.
Takemichi bile beni dövüyor çünkü şuan kendimde değilim.
Baji başka biriyle konuşuyor, gözleri her saniye üzerimde olan çocuk şuan başkasıyla konuşuyor.

"Böyle olmayacak bu, ueyamaya daha fazla vuramam."

Takemichinin dedikleri ile bakışlarımı yerden çektim ve yüzüne odakladım. "Neden?"

"Kendinde değilsin, şu hâline bak ölmeden bile ölü gibisin."

Tomanın tüm üyeleri etrafta eğitimdeydi ve biz takemichi ile cidden bunu mu konuşuyorduk? "Kendimdeyim take! Hadi!" Başını olumsuz anlamda salladı ve gidip merdivenlere oturdu.
Kurucu üyelerin ve tümen kaptanlarının hepsi merdivende oturmuştu.

Yoko mikey ile konuşuyordu ve o ikisi dışında herkesin gözü bendeydi. "Ciddi misiniz!? Eğitecek biri olmazsa daha çok dayak yerim ben!" Yaralarımın çoğu kabul bağlıyordu ama hâlâ tam olarak geçmemişlerdi.

Baji bu dediğime kıkırdadı.

"Sonra da neden dayak yediğini söylemezsin."

Kaşlarımı çattım. "Ne demeye çalışıyorsun sen?" Omuz silkti.

"Bence sen çok iyi anladın."

"Gel burayada anlatsana."

"Sebep?"

Yumruklarımı sıktım. "Eh, belki eğitmenim olmanı istiyorum?" Dedim sorarcasına. Biraz yakınlaşmam gerekiyordu.
Ayrıca.. dört gün sonunda ilk konuşmamızdı.

"Canını yakacak şeyler yaparım ueyama."

Sırıttım. "Yap o zaman." Diğer eli bileğinde ki tokaya gitti ve onu çıkarıp saçlarını bağladı.
Merdivenlerden aşağı inip karşıma geçtiğinde sırıtışım genişledi.

"Saçlarını bağla."

"Tokam yok." Gözlerini devirip cebinde ki tokayı çıkardı ve yanıma gelip saçlarımı aynı onun ki gibi topladı.
Elleri saçlarımın arasındayken gözlerimi kapattım.
Onu özledim. Özledim, çok özledim.

Benden ayrıldığında gözlerimi açtım.
İlk hamleyi o yapardı, her zaman o yapmıştı ama şuan neden yerinde duruyordu.
Ellerimi yumruk yapıp açmaya başladım.
Hâlâ saldırmıyor. Hâlâ!
"Neden gelmiyorsun?"
Omuz silkti.

"Belki de sana gelmekten sıkıldım."

Yumruk olmuş ellerim boşlukta sallandı.
Dik durdum ve başımı hafifçe yana eğip tebessüm etmeye çalıştım. "Ne?"

"Sürekli sana gelmekten sıkıldım ueyama ne ne?"

"Şuan saçmalıyorsun."

"Hayır, saçmalamıyorum. Saldıracak mısın geri oturayım mı?"

Çenem titremesin diye dudaklarımı ısırdım ve başımı hafifçe yere eğdim. "Ha.." sesim içime mi kaçtı benim? "Hayır. Dövüşmek istemiyorum." Tekrar ona baktığımda omuz silkti ve elini öne doğru uzattı.

"Pekâlâ, sen bilirsin. Tokamı alabilir miyim?'

Ciddi mi bu!? Bir boku söylemedim diye böyle davranılır mı!?"kafan mı güzel senin!?" Sırıttı.

"Kafam gayet yerinde. Tokam."

Saçlarımı umursamadan tokayı sertçe çıkardım ve ona doğru fırlattım. "Siktir git baji keisuke! O tokanıda götüne sok!"
Eğilip tokayı aldı ve bir süre ona baktı.

"Saç telleri-"

"Ah özür dilerim!" Hızla yanına gittim ve tokada kalan saç tellerimi alıp yere attım.
Teller süzülerek yere düştüğünde tekrar bajiye döndüm. "Kusura bakma!"
Arkamı dönüp fabrikanın çıkışına doğru ilerlerken baji bir şey daha dedi ama sinirden duyamadım.

"Saçlarına zarar verdin.."



&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

ABİ NU GİDİSLE AYRİLACAKLA-

sus nur sus sus sus susssss

Ha bu arada burayada yazayım, artık hesapta sude yok

Hanımefendi ugrasamazmis ben varim beneeenenenne

Bölüm nasıldı?

Görüşmek üzere...


Baji / reader (Tokyo revengers / reader)Where stories live. Discover now