SASSY BUNNY • TAEKOOK ✓

19

Haiii, ben geldiiim bebekleriiim. Ağğğ finale son 1 kaldııı. Ve final bölümünü de yakın zamanda yazıp paylaşmaya çalışacağım umarım.

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

**

"Bu mühür bana kafa yaptı kahramanım beyyy fiyuuuv, cidden sarhoş olmuş gibi hissediyorum." dediğimde, kısık bir sesle kıkırdayarak saçlarımın arasına dudaklarını bastırdı aynanın önünde.

Önce bir göz bebeklerimde kayma olmuş, kirpik diplerim karıncalanmıştı. Beynimde şimşekler çakıyor gibi hissetsem de bu kısa sürmüştü, yerini çok tatlı bir sızıya bırakmıştı. Buna rağmen Taehyung mühür için bıraktığı o tatlı sızıyı geçirmek için dudaklarımdan öperek onu da iliklerimden çekip almıştı.

Şimdiyse sarhoş gibi hissediyordum. Su soğuduğu için durulanıp sonrasında da çıkmıştık. Üzerimize giydiğimiz bornozların eşliğinde lavabo taşına yaslanmış ve parmak uçlarımla tenime bıraktığı ısırmasıyla bıraktığı diş izlerinin ufak ufak yonca yaprağını andıran bir mühre dönüştüğünü fark edince gözlerim şokla açıldı.

"Siktiiiir, kahramanım bey baaaak!" Bornozumun yakasını iyice itekleyerek ona gösterdiğimde dudakları beğeniyle kıvrıldı.

"Mühür tenine işlendi artık." diye açıkladığında dudaklarımı büzerek ıslık çaldım. "Çok havalı, dövme gibi duruyor resmen!" diye haykırdığımda karnıma doladığı kollarını daha da sıkılaştırdı ve başını eğerek tam da mührün olduğu noktaya dudaklarını bastırdı.

Sırtımı onun göğsüne yaslamış bir şekilde dururken, aynadan bakışlarımız çakıştı.

Alt dudağımı ısırmaya son verip dudaklarımı heyecanla araladım. "Peki ya sen de? Aynısından senin teninde olacak mı?" diye merak içerisinde soluduğumda burnunu boynuma gömüp sert bir nefes alarak kokumu içine çekti.

Boynuma bir öpücük daha kondurup tenimi öpücükleriyle süsledikten sonra başını hafifçe geriye kaydırdı. Tek elini karnımdan ayırarak bornozunun yakasını itekleyerek tenini açığa çıkarttığında gözlerim faltaşı gibi açıldı.

"Ohaaaaa aynısııı!" diye cıvıldayarak kollarından tutunup hızla ona doğru döndüm ve kalçamı lavabo taşına yaslayıp onun boynuna uzandım.

Daha yakından görebilmek için iyice eğilirken parmağımın ucuyla yanık tenindeki yonca yaprağını andıran mühre baktım. Benimkiyle birebir aynıydı.

"Aynısı olacak tabii minik tavşanım, eşleştik artık, eşimsin." dedi hırıltılı bir sesle. Bornozunu açan parmaklarını saçlarımın arasına daldırdı.

Nemli saç diplerimi sıvazlarcasına okşarken gözlerim garip bir şekilde doldu. Burnumda müthiş bir sızı belirdi. Sözleri beni duygulandırmıştı. Siktir, ben gerçekten onunla eşleşmiştim ve bu rüya gibi güzel geliyordu, bir o kadar da eşsiz...

"Beni hiç bırakmayacaksın değil mi kahramanım bey?" diye sorduğumda sesim hafifçe titredi.

"Siktir, neden gözlerin doldu? Ben seni asla bırakmam, eşleştik güzelim. Ben seni bırakırsam, mühür beni öldürür. Sen beni bırakırsan aynı şekilde mühür seni öldürür. Ölümüne birbirimize bağlandık biz artık tamamen."

Ellerimden tutarak dudaklarını parmaklarıma bastırıp kollarımı boynuna doğru attı yavaşça. Ellerimi onun boynunda kenetleyecek şekilde birleştirirken, "Bu mühür beni hem sarhoş gibi, hem de duygusal bir keke dönüştürdü kahramanım bey, mührün suçu bu." diye homurdandığımda uzanıp yanağımı canımı yakmayacak şekilde ısırdığında kıkırdadım.

"Heh şöyle gül. Güldüğünü görmek istiyorum minik tavşanım. Artık ebediyen bana aitsin, bütününle benimsin." dedi ve dişlerini tenime sürtmeye son verip geri çekilerek bakışlarımızı orta yolda çarpıştırdı.

Alt dudağımı ısırarak başımı olumlu anlamda salladım. "Sen de benimsin kahramanım bey." dedim ve eğilip mührüne dudaklarımı bastırdım.

****

"Ne demek mühürlüsünüz? Aaaaağ çıldıracağım siz şimdi cidden eş mi oldunuuuuuz?" Hoseok çılgınlar gibi bağırırken Taehyung onun bu haline gülümseyerek başını olumlu anlamda salladı.

"Kaplan enişte, sen çok feci inatçı gibi görünüyordun amaa? Nasıl oldu bu iş yahuuu?" diye sorduğunda Taehyung elini boynuma atarak beni oturduğumuz yerde kendine doğru çekti.

"Bu minik tavşana daha fazla karşı koyamadım. Bana 'kahramanım bey' diye diye o inatçılığımı da yendi." diye itiraf ederken uzanıp alnıma dudaklarını bastırıp kaçamak bir öpücük kondurdu.

Geri çekildiği evrede Hoseok ile bakışırken kıkırdadım. "İnadını kırmışım da ben. O gece beni bir kıskanmış Hoseok, bir kıskanmış, köpürmüştü. Bu yüzden başkalarına yar olmayayım diye inadı bir kenara bırakmayı seçtiii." dediğimde öksürerek boğazını temizleyip, boynundaki elimi gevşetecek şekilde geri çekildi.

Sırtını koltuğa yaslarken dudaklarındaki gülüşünün solduğunu fark edince hızla uzanıp çenesinin altını gıdıklar gibi okşadım.

"Neyse ki ben de seni kıskandırmaya çalışmak için oraya gelmiştim." diye mırıldandığımda, gözleri şaşkınlıkla irileşti.

"Jungkook sussanaaaa." Hoseok sıktığı dişleri arasından çaktırmadan konuşmaya çalıştığında omuzlarımı umursamaz bir tavırla silktim.

"Bilsin Hoseok yaa, en başından beri onu istediğim gerçeğini değiştirmez bu yaptığım. Üstelik biz mühürlüyüz artık, bu yüzden o bana kızmazzz."

"Değil mi kahramanım bey?" Başını bana doğru çevirdiğinde gözlerini kırpıştırarak bana baktı.

"Sen orada o lavukla beni kıskandırmak için mi yakınlaştın? Bile bile öptün bir de?" Soruma soruyla karşılık verince şirince sırıttım.

Ellerimi dizlerime sürterek köpek yavrusu bakışları attım ona. "Sen bana adım atmıyordun, inatçılık yapıyordun. Ben de böyle yapayım dedim, hepsi senin bana açılman ve duygularını kabul etmen içindi yani kahramanım bey." dedim neredeyse soluk almadan hızla savunmaya geçercesine.

Kaşları çatılmış ve gözleri kısılmış, ciddi bir ifadeyle bana baktığı için dudaklarımı büzdüm. "Yaaa kızdın mıı ki?"

Oflayarak çenemden yakalayıp beni kendine çekerek dudaklarını dudaklarımın ortasına bastırdı sertçe. "Nasıl kızayım şu sıfata... En zayıf noktam haline geldin kısacık zaman diliminde." diye kısık bir sesle dudaklarımın üstüne fısıltısını bıraktığında keyfim yerine gelmiş gibi kıkırdadım.

"Kahramanım bey yerim seniii, hem kızma zaten ya, bak fena mı oldu bu yaptığım sayesinde sen gerçek duygularını kabul ettin ve eşleştik." dediğimde dudaklarını şişirerek ofladı ve hafifçe geri çekilirken başını Hoseok'a doğru çevirdi.

Sonrasında dudaklarını konuşmak adına araladı. "Hoseok, al şunu yanımdan fenalık geçireceğim şimdi, dişlerimi kaşındırıyor şu tatlılığı."

**

Bölüm sonu :) Bir sonraki bölüm finalle geliyormuşum awwww. Bir üzümlü kekimin daha sonuna geliyoruuum.

Umarım bölümü sevmişsinizdir, final bölümünde görüşmek üzere, sağlıcakla kalın. Seviyorum sizi <333

Instagram: Sevvyniz & Sevvy97 / Tiktok & Twitter: Sevvyniz

-Şevval