ne güzel bir gün değil mi? | Final

1.1K 92 230
                                    

Güneşin yoğun olduğu saatlerde, yürünen yolun verdiği ağırlık hakimdi üzerlerinde. Parlak ışınlar etrafa saçılırken, Taehyung sevgili eşinin ellerini daha sıkı kavradı. Düğünden sonra Norveç'e gelip, balayı tadında bir tatil planlamışlardı. Bugün burdaki son günleriydi ve hava oldukça güzeldi.

"Su ister misin güzelim?" Taehyung boynundaki kolyesiyle oynarken, kendisine uzatılan suyu kavramıştı. Oldukça susamış olduğunu hissetmişti. Çünkü genelde bir şeyler yaparken araç kullanmak yerine yürümeyi tercih etmişlerdi. Bu yapılan gezilerin daha akılda kalıcı olmasına neden oluyordu.

"Golf konusunda senin kadar iyi sayılmam." Seokjin bu konuda kendisini pek iyi görmüyordu. Taehyung uzun süredir oynadığı için, o kendisinden daha bilgiliydi. Yine de Taehyung, eşinin bu kadar kötü olmadığını biliyordu. Yol kenarında yürüdükleri için, eşini biraz daha kenara çekip durdurdu.

"Sen benden daha iyisin." Seokjin hafif gülümseyip, kollarını beline sardı. Kendine sıkıca çekti. "Hımm nelerim senden daha iyi mesela?" Bu cümleyi kurarken burnunu Taehyung'un burnuna sürttü. Boynundan yayılan o nefis koku, ciğerlerini açmıştı. Taehyung kollarını eşinin boynundan sarkıtmış, daha cilveli yaklaşmıştı.

"Öpüşme konusunda, çok ateşlisin." Seokjin haylazca gülmüş ve eşinin dudaklarına kapanmıştı. Gerçekten konu onun dudakları olduğu zaman, aklını yitiriyordu. Dilini kendi diline doladığında sanki nefes alıyormuş gibi, daha sık öpmek istiyordu. Dudaklarına her dilini değdirdiğinde, bal yediğine emindi.

Anlatılması, mümkün değildi...

"Konu seninle ilgili olduğu sürece, kötü olduğum hiçbir şey olamaz." Taehyung derin derin nefesler alırken, kesinlikle sevgilisine hak verdi. Konu kendisi olduğu sürece Seokjin çok daha iyiydi. Bunu çok seviyordu. Kendisine özel olan tavırlarını, her şeyini çok seviyordu. Özellikle bunu kendisine belli etmesini, daha çok seviyordu...

"Şimdi gidelim yoksa sokak ortasında sana dayanmak mümkün olmayacak." Taehyung alt dudağını ısırıp, uzaklaştı. Seokjin bu aralar spor yaptığı için bedeni daha kaslaşmış ve geniş omuzları daha çok ön plana çıkmıştı. Bu yüzden onu her izlediğinde aklına gelen edepsiz düşüncelere engel olamıyordu.

Biraz daha yürüdükten sonra, golf oynamak için ayarladıkları yere gelmişlerdi. Oldukça güzel bir yere benziyordu. Taehyung içeriyi gezerken, Seokjin giriş işlemleriyle ilgileniyordu. Taehyung burayı oldukça sevmişti. Güzel bir enerjisi vardı. Etrafı incelemeye devam ederken, Seokjin çoktan yanına gelmişti.

"Sevdin mi burayı?" Taehyung çalan müziği de çok sevmişti. Bugün için oldukça uygun bir şarkıydı. "Evet hoşuma gitti." Seokjin buna sevinmişti. Hemen oynamak için golf alanına doğru ilerlemeye başladılar. Seokjin takımı eşine uzatmış, başlaması için önceliği ona vermişti. Onu golf oynarken izlemek, çok güzeldi.

Taehyung nazik tavrına gülümsemiş ve bol tişörtünün uçlarından tutarak, önünde saygıyla eğilmişti. "Çok naziksiniz efendim." Seokjin kafasındaki şapkayı çıkartarak, onun tatlı oyununa eşlik etti. Önünde saygıyla eğilerek memnuniyetini dile getirdi. Bir nevi şarkının havası, içlerine işlemişti.

"Güzelliğiniz sayesinde daha nazik olduğumu hissediyorum majesteleri. Lütfen keyifli dakikalar geçirin. Ben sizi izliyor olacağım." Taehyung genişçe gülümsemiş ve oyununa dönmüştü. Sanki ilk kez Seokjin ile karşılaşıyormuş gibi hissediyordu. Kalbinin bu kadar hızlı atması ve tenini ateş basması normal miydi?

Bacaklarını araladı ve açısını ayarladı. Siyah saçları yumuşacık olduğundan dolayı gözlerinin önüne kadar geliyordu. Seokjin ise eşinin her dakikasını telefonuna kaydediyordu. Bazen onu özlediğinde açıp izlerdi. Taehyung atışını yaptığında istediği gibi olmamıştı. Bu yüzden üzgünce sevgilisine baktı.

Madness ✓Where stories live. Discover now