well, what about me?

771 67 69
                                    

Önceki bölümü okumayı unutmayıın💅🏼

"O zaman, sizin barışmanıza kadeh kaldırıyoruz."

"Minsung'un barışına!"

"Minsung'un barışına!"

"Minsung'un barışına!"

"A ah, bir de ship ismi mi buldunuz. Gerçekten, hahah!! Aslında size çok teşekkür etmem gerek. Yardımız çok çok çok dokundu. Hepinize çok teşekkür ediyorum."

"Ne demek ji. Senden sözümü aldım nasılsa. Beni seung ile yap da. Lpmcşskgowj"

"Changbin asıl yapabilecek olan chan aslında. İkisi ev arkadaşı değil mi chan?"

"Aynen öyle. Ama sen de yakınsın seung ile. Bana, benim yeterince yüküm olduğunu düşündüğü için fazla bir şey anlatmıyor."

"Haklı bu arada. Canım kocacım seo seungmin diyorsa haklıdır yanii"

"Öwkxlsofpw8gşwkxşwjg, changbin gerçekten, hiçkimse beni böyle sevmemiştir.."

Felix'in kahkahasından ardından söylediği bu sözle birlikte changbin, Chan'e bir bakış atmıştı. İkisi hariç Chan'in duygularını masadaki hiç kimse bilmiyordu. Ancak, saklamayı başarabilecekler miydi? Asıl soruydu bu.

"Felix-ah yapma böyle seni sevenler var. Kendini hor görme lütfen"

"Chris, ben de biliyorum beni sevdiğinizi. Sadece aşk anlamında demiştim."

"BÖYLE DUYGUSAL KONULAR AÇMAYIN TEKRAR BEKARLIĞA VEDA YAPIYORUM ŞURDA EĞLENECEĞİZ BUGÜN."

"Pekala hanjiiii istediğin olsuuun"

Dörtlü içkinin dibine vurmuş, her saniye eğlencelerine eğlence katıyorlardı.

🌱
"Bak chan, bunu senin sınıf arkadaşın olarak değil, bir abin olarak söylüyorum. Kafaya taktığın şeyler varsa, sıkıntı duyuyorsan ve bunları unutmak istiyorsan, eğlencesine bile içki içme. Kafan doluyken, ne kadar iyi içici olursan ol, sarhoşluğun dibine vurursun. Dikkat et o yüzden."

"Changbiin, abartma bir şey olacağını sanmıyorum."
🌱

Bir kaç ay önce yaptıkları konuşma Chan tam sarhoş olacakken aklına gelmişti. Ancak şu an kendini durdurmak için çok geç olmuştu bile.

Kendi istemese bile, eli içkiye gidiyor, biten bardağı tekrar tekrar dolduruyordu. Bedeni onun izni olmadan hareket ediyordu. Elleri her seferinde ona ihanet edip dolu bardağı dolgun dudaklara götürüyor, dudaklar ise her seferinde damlaları kabul ediyordu.

Tamamen bitene kadar döngü devam etmişti etmesine fakat, Chan dudaklarının ve  parmak uçlarının uyuşturucu hissediyordu. Konuşmak istemese de ağzı onun yerine hareket ediyor, güzel seslerin çıkmasına izin veriyordu.

"Felix~ neden sevilmediğini düşündüğünü söyledin"

"Bilmiyorum, bana gerçekten aşık olan birinin olduğunu sanmıyorum."

"Sen hiç gözlerini açmadın ki sanasın. Hiç göremedin gözünün önündekileri. Ne zaman görecek olsan, hep perde çektin güzel gözlerine. Açmadın o siyah tülü"

"Nasıl..yani? Ne demeye çalışıyorsun?"

"Diyorum ki, seni 'aşk' olarak seven birisi hep vardı. Burnunun dibindeydi. Ama sen Hyunjin'den başkasını görmedin. Chris senin aşkından kahrolurken, üzerine bir de sizin aşkınızı izledi.. bir de onun acısı eklendi Chris'in kalbine."

"Chan, sen- sen ne diyorsun?"

Duyduklarına inanamamıştı. Yıllardan bahsediyordu. Yıllar.. fazla uzundu beklemek için. Fazla uzundu, sevdiğin kişiyi başka birini severken görmek için.

jealous // minsung & ChanlixWhere stories live. Discover now