22

9.9K 905 800
                                    

Keyifli okumalar bebeklerim...

Yorumsuz bırakmazsanız beni çok mutlu olurum🤍

Bense derin bir nefes alıp gözlerimi ona sabitledim. Kafasını kaldırıp gözlerimizi buluşturduğunda olduğu yerde öylece kalakalmıştı.

"Tae..."

"Hyung?"

"Ne işin var senin burada?"

Hala beni gördüğü için şaşkındı. Muhtemelen sabahın bu saatinde beni burada görmeyi beklemiyordu.

"Seninle geleceğim."

"Tae bunu konuşmuştuk."

"Biliyorum ama geleceğim."

"Nereye gittiğimi biliyor musun?"

"Umurumda olmadığını söylemiştim."

"Ben de gelemeyeceğini söylemiştim. Antrenmanların var! Neden inat ediyorsun?"

"Lütfen Jungkook ben de geleyim. Yanında dururum sadece, sesimi çıkarmam antrenmanımı da aksatmam."

"Seni çalıştırmayacağım Tae! Bunu neden anlamak istemiyorsun."

"Tamam çalıştırma ben senden nasıl öğrendiysem öyle yaparım antrenmanımı. Sen bana bakmazsın bile. Lütfen seninle geleyim."

Sıkıntıyla nefes verdi. Etrafa kısa bir bakış attıktan sonra gözleri yeniden gözlerimi buldu.

"Neden bu kadar ısrar ediyorsun?"

"Başkasıyla çalışmak istemiyorum çünkü. Senden başka kimseyle çalışmak istemiyorum! Bir de benimle tamamen çalışmayı bırakacağını söyledin."

Çocuk gibi dudaklarımı büzmüştüm. Çünkü gerçekten o an söylediği şeyler canımı yakmıştı.

Valizini bırakıp bir iki adım attı ve tam önümde durdu. O ferah kokusunu sabahın serinliği ile birlikte istemsizce içime çektim.

"Bak güzelim."

Benden çok az uzun olmasına rağmen çok yakınımda olduğu için başımı hafifçe kaldırdım ve gözlerine baktım. Bu kadar yakın olduğumuzu yeni fark etmiş gibi dudaklarıma baktı.

"Jungkook lütfen..."

"Vantae... Bak şimdi evine git tamam mı? Sonra geri döndüğümde birlikte çalışmaya devam edelim ama şimdi git."

Başımı olumsuz anlamda iki yana salladım.

Gitmeyecektim...

Derin bir cesaret nefesi aldım ve bu sefer ben ona doğru bir adım attım. Aramızdaki mesafe o kadar azalmıştı ki nefeslerimiz birbirine karışıyordu.

Elimi usulca yüzüne koydum ve baş parmağımla hafif hafif sevdim yüzünü. Dokunuşumla gözleri anlık olarak kapanmıştı.

Sesim kısık dudaklarına fısıldadım cümlelerimi.

"Lütfen seninle gelmeme izin ver. Bırak yanında olayım. Uzaklaştırma beni kendinden. Söz veriyorum ne dersen o olacak. Yeterki seninle gelmeme izin ver."

PassionApp | taekook Where stories live. Discover now