/Ankara Bebesi/ Tamamlandı

"Huysuz adamlar şuursuz adımlar."

HOŞ GELDİNİZ!!
Beğeneceğinizi düşüneceğim bir seriyle geldim, umarım beğenirsiniz.

Tarih alalım.

Ezhel - Geceler

Sigaramı ağzıma yerleştirdikten sonra elimi rüzgara doğru siper ederken çakmağımı çakmaya çalıştım.

Yanmayan çakmakla gazının bittiğini anladığımda hafifçe sigaranın ucunu ısırdım.

"Biteceğin vakti s-" sinirle mırıldanırken duyduğum bağırışla adımlarımı oraya attım.

Amacım kavga değildi sadece çakmak alacaktım.

Ta ki beş tanıdık bebenin başka bir çocuğu sıkıştırmasını görmemle bu fikrim uçmuştu.

Hele conconlara bak hele.

Ağzımda döndürmeye başladığım sigarayla yavaş yavaş oraya yaklaştım.

Delikanlılığın kitabında yoktu oğlum masumu bırakıp gitmek.

"Pişt, bi bakın la."

"Sen karışma lan pi-" beni gördükleri anda korkuyla bakarken benimle konuşan Ahmet'te baktım.

"Ne diyon la sen ibne?" üzerine doğru yürürken o da kafasını eğmiş bana bakıyordu.

"Ateş var mı?"

"Var abi, buyur."

Çocuğun uzatmasıyla elimle siper ederek sigaramı yaktım ve ağzımda oluşan ucuz tütünün nahoş tadıyla derin bir nefes çekerken kafamı "git" anlamında saladım.

"Siktirin gidin, bir daha görmeyeyim sizi."

Bebeler koşa koşa kaçarken ben ise sigaramı elime alıp dumanı dışarı üfledim ve bana bakan şaşkın ördek yavrusuna baktım.

"Ne bakıyon la concon?"

"Yok abi.. sadece ş-şaşırdım."

Yanına çöktüğümde bana korkuyla bakarken biraz daha olduğu yerde büzüştü ve ağzından bir inilti çıktı.

"Niye hâlâ evine gitmiyorsun da oturuyorsun oğlum? Gitsene la evine."

"Ayağım burkuldu abi ve beni alacak birisi yok." utançtan kızarırken ben de sinirle saçlarımı ovaladım.

"Çattık amına koyayım." dediğim şeyle gözleri dolarken ayağa kalkıp üstümü silkeledim. Elimde ki sigarayı attıp söndürdüm. Çocuğa sırtımı döndüm ve eğildim.

"Hadi bin, kaymış tipini düzeltelim aslanım."

"N-ne?" Diye sordu şaşkınlıklı dolu sesle.

"La bebe hadi akşama kadar bekleyemem." Dedim sabırsızca.

En sonunda boynumda hissettiğim kollarla dizlerinin altından tuttum ve ayağa kalktım.

Dengemi sağladıktan sonra yavaş adımlarla yürümeye başladım o sırada sırtımda hissettiğimde başıyla konuştum.

"Bana bir sigara borcun var velet."

☦︎☦︎☦︎☦︎☦︎☦︎☦︎☦︎☦︎☦︎☦︎☦︎

"Yani sen diyorsun ki 3 abim ve bir ikizim var ayrıca herkes ikizimi daha çok seviyor çünkü o sülalenin ilk kız torunu, vay anasını."

Kuruyan ağzımla çayımı içerken homurdandım.

"Senin sahip olacağın abileri sikeyim, benim kardeşim arayıp abi bir sorun var dese oraya uçardım."

"Agah abim yardımıma gelir aslında ama o şimdi yurt dışında diğeriki abimde umursamıyor." Dedi ve dalgın bir şekilde önünde ki çaya baktı.

Kıvırcık ve kahve saçları, çipil çipil bakan gözleri ile yere baktı mı yürek yakandı ama çok saftı bebe.

"Kayra."

"Efendim Ayaz abi?"

Saçlarını hafifçe severken sırıttım.

"Burada bir abin daha var, sorun olduğunda beni ara bebe." dedim göz kırparak.

Şaşkınlık ve buruk bir mutlulukla bana bakarken gözleri dolu dolu halde gülümsedi.

Sadece kız çocuklarının ayrımcılık yaşamadığı bu dünyada bazı zamanlar erkek çocuklarına dikkat edilmeliydi..

Karşımda sanki eski halim var gibiydi, ben de çok istemiştim beni koruyacak, benimle aç kalacak birisi.

Benim olmamıştı o yüzden ben başkalarını korumuş, onlara abilik yapmıştım.

"Çok teşekkür ederim abi.." saçlarını hafifçe dokunurken ben de gülerek çayını işaret ettim.

"Hadi oğlum soğuttun çayı."

İlk defa bu eski evde kahkahalar çınladığında içim sıcacık olmuştu.

Favori hikayem olabilir cidden.
Her neyse, umarım beğenmişsinizdir.

Oy ve yorum atmayı unutmayın.

İyi günler♡︎
-Ares