2. Bölüm; Ölümler

267 22 7
                                    

05.Eylül.??

Sabah uyandığında içinde garip bir his vardı, mutlu olman gerekirdi, herşey iyi gidiyordu sonuçta; Baban işinden izin alıp eve gelmişti, okul yoktu, ödevin yoktu, yeni bir bilgisayarın bile vardı sonuçta!
yataktan kalktın, ayağa kalktığında camın pervazında bir operatör sembolü olduğunu gördün. Anlam veremedin, dün gece orada yoktu sonuçta. Durumu garipsedin, Lavaboya gidip elini yüzünü yıkadın, odana geçip telefonunu aldın ve operatör sembolünün resmini çektin, sonra durumu araştırmaya başladın. Ya da başladın mı? Bilmiyordun.. Az önce neden resmini çekmiştin..Neden bir anda önemsiz gelmeye başlamıştı...

Operatör sembolünün creepypasta ile bağlantısı olduğunu öğrendin. Creepypastayı duymuştun ama hiç özellikle bakmamıştın, birkaç karakteri biliyordun sadece; Jeff, Jane, Liu, Ben Drowned, Slenderman... Ne diye odanda o isaret vardı, duvardan silerek o işareti çıkardın. Acıkmaya başlamıştın, mutfağa gittin ve buz dolabından birşeyler aldın. Tekrar odana gittin ve bir yandan yiyerek bir yandan oyun oynadın, kulaklığın vardı ve ses çok şiddetli geliyordu kulağın ağrımaya başlamıştı, kulaklığı çıkardın ve annenin sana seslendiğini duydun, kaç defa seslenmişti acaba- duymamıştın.. annenin yanına gittin, Mutfaktaydı. Ne olduğunu sordun ve kahvaltı vakti olduğunu söyledi, masaya oturdun. Annen bir tencere getirip masanın ortasına koydu, büyüklüğünün hakkını veren bir tencere diye iç geçirdin, acaba niye böyle büyük bir kazan boyundaki tencerede hazırlamıştı, Dahası buna sahip olduğunuzu bile yeni farketmiştin, süs için sanıyordun onu..kendine güldün, annen tencerenin kapağını açtı, ne varmış diye merakla içine baktın. Baktığın anda miğden bulandı, kafanı kaldırıp annene baktın, sana gülümsüyordu, koşarak odana gittin ve kapıyı kilitledin. yere oturdun bacaklarını kendine çekip ağlamaya başladın, annenin sesini duyuyordun..ama-- Baban?.. Babanın sesi nasıl gelmişti? Babanın kafasının tencerenin içinde olduğunu,suyun icinde yüzerken sana bembeyaz gözlerle baktığını görmüştün!
Kapıyı dikkatle açtın. Mutfağa tekrar gittin. Annen yerde uzanıyordu...Heryer kan olmuştu, babanın kafası hala tenceredeydi... daha da ağlamaya başladın hızla telefonunu alıp dış kapıya koştun. Kapı kilitliydi- Nasıl çıkacaktın! Bağırmaya başladın, camlara gittin, camlar da kilitliydi.. Çivilenmişlerdi. Daha da şiddetle ağlamaya başladın, korkuyordun, iki cesetle tek başına kalmıştın. Telefonunu açıp birini aramaya karar verdin, en yakın arkadaşın Elle di bu, ona herşeyi anlattın ama onun cevabı "Ne güzel" Oldu, sonra cızırtılar geldi ve hat kesildi, son duyduğun şey onun çığlığı olmuştu, kısa süre sonra Elle den bir mesaj geldi. Bir fotoğraf.. Kendisinin cesedi... çok korkuyordun, kim yapıyordu bunu!? Seni neden öldürmüyordu!? Ne istiyordu! Odanda bir tane daha oparetör sembolü gördün..Yoksa?

birkaç gün geçti, hala çok korkuyordun.. Neden? Neden boyle oluyordu..? Kim yapıyordu bunu? birkaç gündür kimseyle konuşmamıştın bile. Korkuyordun. Tek bildiğin şey korktuğundu. Ne yapabilirdin bilmiyordun. Nasıl kurtulacaktın..Bilmiyordun. Hayatta kalacak mıydın..Bilmiyordun. Eğer hayatta kalacak kadar şansın olduysa bile açlıktan ölecektin, orası kesindi.. Sadece 1 ay yetecek kadar yemeğin kalmıştı, her gün de odanın farklı biryerinde operatör sembolü beliriyordu. Bilgisayarını açtın, başka ne yapabilirdin ki zaten? Bilgisayardan birşeylere baktın, elektrik olmaz diye düşünüyordun ama yanılmıştın, Elektrik vardı, internet vardı, sadece başkalarıyla iletişime geçemiyordun, ama onun dışında herşeyi yapabiliyordun. Creepypastaları biraz daha araştırdın, Sonra arka sekmelerden birinde hala açık olan o oyunu gördün..Sen üstüne daha tıklamadan oyun açıldı, ve ilerlemeye başladı. Sen de yapacak daha iyi bir işim yok nasılsa diye iç çektin ve oynamaya başladın. Bu oyundan önceki kadar zevk almıyordun.. Nedeni ise çok belliydi.. Birkaç gün geçti..
Günler geçtikçe operatör sembolleri daha da arttı, yakında odanın tüm duvarları dolacaktı. Açlığın iyice artmıştı.. Evde hicbirsey kalmamıştı, Daha ne kadar durabilirdin bilmiyordun, karnın ağrıyordu... birkaç saat geçti, ya da geçti mi ki? Bilmiyordun zaman algın neredeyse bir hiç olmuştu artık...Cok yorgundun, yatagına yattın ve uykuya daldın..

***

ertesi gün
tarih; ??.??.??
Saat; ??:??

Karnın çok ağrıyordu çünkü çok acıkmıştın..Mutfaktan sesler geldiğini duydun, muhtemelen uyduruyordun evet- kimse giremezdi içeri...Yine ses geldi, artık meraklanmaya başlamıştın, kalkıp mutfağa gittin-- cesetler hâlâ aynı yerindeydi, miğdenin hopladığını hissettin ve yüzünü buruşturdun.. masaya baktın, üstü birsürü güzel yemekle doluydu, halisunasyonlar başlamıstı demek? elini yemeklerden birine attın ve dokunabildigini gorunce şaşırdın... çok acıkmıştın ve yemeye başladın..Çok fazla yemedin, nasıl olsa kalicağın zamanı bilmiyordun daha. Odana döndün, duvarında sadece ufak bir boşluk kalmıştı, 1 işarete yetecek kadar... Gece oldu, çok yorgun olmana rağmen uyumadın, neler olacak merak ediyordun...

-2.Bölüm;Ölümler sonu-

You Shouldn't Have Done That - Ben Drowned & Reader Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum